'Suriye'de çözüm için 3 bölgesel güç bir araya gelmeli'

D-8 Genel Sekreteri Musavi, Suriye sorunun çözümü için Türkiye'nin İran ve Suudi Arabistan'ı bir araya getirmesi gerektiğini belirterek "3 bölgesel gücün bir masa etrafında oturması gerekiyor" dedi.

SAMSUN (AA) - Gelişen 8 ülke Ekonomik İşbirliği Örgütü (D-8) Genel Sekreteri Seyid Ali Muhammed Musavi, "Eğer Suriye konusunda Türkiye, İran ve Suudi Arabistan aynı masa etrafında oturursa bence bu sorun kesinlikle çözülecek. Bu nedenle 3 bölgesel gücün bir masa etrafında oturması gerekiyor. İnanıyorum ki bunu yapacak olan da Türkiye'dir" dedi.

Musavi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çatışmaların sonlandırılması anlaşmasının yürürlüğe girmesi sonrası Suriye'deki ateşkes konusunda değerlendirmelerde bulundu.

D-8 olarak bölgede çatışma istemediklerini, çatışmaların artmasının D-8 içi işbirliğini olumsuz etkilediğini vurgulayan Musavi, "Benim kişisel görüşüm, eğer Suriye konusunda Türkiye, İran ve Suudi Arabistan aynı masa etrafında oturursa bence bu sorun kesinlikle çözülecek. Bu nedenle 3 bölgesel gücün bir masa etrafında oturması gerekiyor. İnanıyorum ki bunu yapacak olan da Türkiye'dir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin İran ve Suudi Arabistan'ı bir araya getirmesi gerektiğini dile getiren Musavi, "Suriye'de durum şu an gerçekten çok kötü. Ülke yıkılmış vaziyette. En önemlisi yabancı güçlerin işgali altında. İnsani kriz had safhada. Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Bu sorunu çözecek güçler yabancı güçler değil, bölgesel güçlerdir" diye konuştu.

D-8 liderler zirvesinde konu gündeme gelecek

D-8'in ajandasında siyasi bir gündem olmadığına dikkati çeken Musavi, şöyle devam etti:

"Bu yıl sonunda yapılacak D-8 liderler zirvesinde eminim bu konu gündeme gelecek. Bu tür zirvelerin sunduğu faydalardan biri de üye ülkelerin liderlerini aynı masa etrafında bir araya getirmek. Zirvede ikili, üçlü görüşmelerin yapılacağını, bu konunun mutlaka gündeme geleceğini, çözüme dair önemli kararlar alınacağını ümit ediyorum. Zira 2012 yılındaki D-8 zirvesinde de benzer sorunlar olmuştu. Benzer siyasi konular gündeme gelmiş, liderler ikili üçlü görüşmeler yaparak o zamanki siyasi konuları tartışmışlardı."