Suriye ordusu saldırı düzenledi

Suriye ordusu saldırı düzenledi
Aylardır siyasi karışıklığın sürdüğü Suriye'yle ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor...Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Suriye'de yaşanan gerginlikle...



Aylardır siyasi karışıklığın sürdüğü Suriye'yle ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Suriye'de yaşanan gerginlikle ilgili, "Birleşmiş Milletleri'nin bölgeye bir an önce ulaşabilmesi gerekir" dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, uluslararası toplumun, bu vahşetin sürdürülemeyeceği konusunda en kararlı mesajı Suriye yönetimine iletmesi gerektiğini belirterek, ''Bu kararlı mesajın hangi yöntemlerle iletileceği konusu ise bahsettiğiniz hususlar (silahlanma) dahil olmak üzere Suriye yönetimince bilinmeli ve bu vahşet durdurulmalıdır'' diye konuştu.

Davutoğlu, İtalya Dışişleri Bakanı Giulio Terzi ile Four Seasons Otelinde çalışma kahvaltısında bir araya geldi. Daha sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Davutoğlu şunları söyledi:

''Humus'ta, Bab Amro'da yaşananlar bir insanlık faciasıdır. Hiçbir devlet, hiçbir otorite hiçbir gerekçeyle kendi vatandaşlarına yönelik böylesine bir toplu saldırıyı, toplu katliamı haklı gösteremez. Artık uluslararası toplumun bu konuda sesinin daha gür çıkması ve bu katliama 'Dur' demesinin vakti gelmiştir.''

Davutoğlu, Türkiye'nin yürüttüğü aktif diplomasi ve İstanbul'da tertip edilecek Suriye'nin Dostları toplantısı öncesinde rejimin böylesine pervasızca saldırılara ve katliamlara yönelmiş olması ve bunu cesaretlendiren gelişmeler olmasını büyük talihsizlik ve hata olarak gördüklerini ifade ederek, ''İstanbul Konferansına giden süreçte bir taraftan insani yardım koridorlarının açılması ve süratle insani yardımların başta Humus olmak üzere bütün Suriye şehirlerine ulaşması konusunda Suriye üzerinde her türlü baskının yapılmasının sağlanması gerekir'' dedi.

Bakan Davutoğlu, ''Suriye Ulusal Konseyi artık silahlandırmadan bahsediyor. Siz bu duruma nasıl bakıyorsunuz'' şeklindeki soruya verdiği yanıtta, son günlerde yaşananların artık düzenli bir ordunun kendi halkına karşı yürüttüğü katliam kampanyasına dönüştüğünü, bunun tansiyonu ve dozunun gittikçe arttığını kaydetti.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Maalesef uluslararası toplumdaki mutabakat eksikliği de rejime bu yöntemi sürdürme cesareti vermektedir. Suriye yönetimi her gün bir insanlık suçu işlemektedir. Şimdi bizim uluslararası toplum olarak, bir bütün halinde, uluslararası değerleri birlikte savunmamız gerekir. Özellikle de böyle bir vahşet sürerken insani yardımın yollarının kesilmiş olması, BM temsilcilerinin Suriye'ye kabul edilmiyor olması ayrı bir suçtur. Dün Suriye Ulusal Konseyi temsilcileriyle bütün bunları detaylı olarak ele aldık. Herkesin üzerine düşen görevler var. Suriye Ulusal Konseyi, İstanbul'daki Suriye'nin Dostları toplantısına giderken, kendi yapılanmasını çok daha güçlü hale getirmek durumundadır. Uluslararası topluma düşen görev de bu vahşetin sürdürülemeyeceği konusunda en kararlı mesajı Suriye yönetimine iletmesidir. Bu kararlı mesajın hangi yöntemlerle iletileceği konusu ise bahsettiğiniz hususlar dahil olmak üzere Suriye yönetimince bilinmeli ve bu vahşet durdurulmalıdır.''


Humus kentine saldırı

Suriye ordusunun Humus kentindeki muhaliflere ait bölgelere havan topu saldırısı düzenlediği bildirildi.

Humus'a bağlı Haldiye ilçesindeki geçici olarak oluşturulmuş bir klinikte doktor olarak görev yapan Hasan El Humusi, 12 yaralıyı tedavi ettiğini söyledi.

Yerel Koordinasyon Komiteleri adlı muhalif örgüt tarafından yapılan açıklamada, Humus kentinin Haldiyeh, Bab Sbaa ve Hader ilçelerine yönelik havan topu saldırıları düzenlendiği bildirildi.


Suriye'de intihar saldırısı: 2 ölü, 20 yaralı

Suriye'nin Dera kentinde bugün düzenlenen intihar saldırısında 2 kişi öldü, 20 kişi yaralandı.

Suriye devlet haber ajansı SANA, Dera'da bomba yüklü araçla yapılan intihar saldırısında ölenler olduğunu ve 20 kişinin yaralandığını duyurdu.

İngiltere'de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nden yapılan açıklamada da Dera El Balad adlı bölgedeki bir benzin istasyonu yakınında düzenlenen intihar saldırısında 2 kişinin öldüğü belirtildi.

Saldırı hakkında henüz ayrıntılı bir açıklamada bulunulmadı.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a yönelik yaklaşık bir yıldır süren ayaklanma ilk kez Dera kentinde başlamıştı.



Suriye'de öldürülen gazeteciler Şam Büyükelçiliklerine teslim edildi

Suriye'de geçen hafta öldürülen iki gazeteci Marie Colvin ve Remi Ochlik'in cesetlerinin, Fransa ve Polonya'nın Şam Büyükelçiliklerine teslim edildiği bildirildi.

Bölgedeki AFP muhabiri, Fransa'nın Şam Büyükelçisi Eric Chevallier'nin Remi Ochlik'in naaşının bulunduğu ambulansa bindiğini, Polonya Büyükelçiliğinin bir aracının da Marie Colvin'in naaşının bulunduğu diğer ambulansa eşlik ettiğini belirtti.

Her iki ambulansın da Kassa mahallesinde yer alan Fransız hastanesine gittikleri, Paris'e nakledilene kadar naaşların morgda tutulacağı kaydedildi.

İngiliz Sunday Times için çalışan Amerikalı gazeteci Colvin ve Fransız foto muhabiri Ochlik, Humus'un Bab Amro semtinde bulundukları binaya roketlerin isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmişti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, Colvin ve Ochlik'in cesetlerinin gömülü olarak bulunduğunu belirtmişti.



Suriyeli Yerel Komiteler: 'Operasyonlarda 16 kişi öldü'

Suriyeli Yerel Komiteler, ülke genelinde ordunun muhaliflere karşı düzenlediği operasyonlarda güvenlik güçlerinin açtığı ateşte 16 kişinin öldüğünü duyurdu.

Ülkende ilk olayların başladığı Dera kentinde biri işkenceden 5, orta kesimlerde yer alan ve direnişin kalesi olarak tanınan Humus şehrinde 4, İdlib kentinde 5, Halep ve Deyr Ez Zor'da birer olmak üzere güvenlik güçlerinin müdahalesinde toplam 16 kişinin öldüğünü belirtti.

Operasyonlarda onlarca kişinin de yaralandığını ve tutuklandığını kaydeden komite, Hama, Hums, İdlib, Dera ve Şam'ın bazı semtlerinde elektrik ve iletişimin kesik olduğunu aktardı.

Öte yandan Suriye İnsan Hakları İzleme örgütü, Suriye yönetiminin Kızılhaç'ın Humus'un Bab Amro semtine girmesine izin vermediğini, yönetimin burada idamlarına devam ettiğini dile getirdi.

Rejimin halktan semti terk etmeleri istediğini belirten örgüt, semtte çok sayıda kişinin tutuklandığını ve bazı tutukluların kentin belli yerlerinde infaz edildiğini bildirdi.

Yönetimin yıkılan yerlerin tamiri için Kızılhaç'a giriş izni vermediğini söyleyen Humuslu aktivistler, kentin "harabeye" döndüğünü kaydetti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.