Sürekli alkol kullanımı siroz riskini katlıyor

Sürekli alkol kullanımı siroz riskini katlıyor
- İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, sürekli alkol kullananların hastalığa yakalanma riskinin, kullanmayanlara oranla çok daha yüksek olduğunu belirtti

ADANA (İHA) - İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, ölümcül hastalıklar arasında ilk 10’da yer alan sirozun geri dönüşü olmayan bir hastalık olduğunu belirterek, sürekli alkol kullananların hastalığa yakalanma riskinin, kullanmayanlara oranla çok daha yüksek olduğunu bildirdi. 

  Siroz kendini belli etmeye başladığında yorgunluk, çabuk yorulma, iştahsızlık, sarılık, kaşıntı, bulantı, aşırı gaz birikimi gibi belirtilerin ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Gümürdülü, özellikle bacaklarda ve karında şişkinlik, kabızlık ve erkeklerde göğüs büyümesi görüldüğünü kaydetti.

 

  Hasta fark etmeden gelişiyor

  Sirozun hasta tarafından oldukça geç dönemde fark edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, “Hastanın karnı su toplar, sarılık ortaya çıkar, ellerdeki kas tabakalarında erimeler başlar, erkeklerde göğüsler büyümeye başlar. Hastalık o zaman tespit edilebilir” dedi.

  Sirozun geri dönüşü olmayan bir hastalık olduğunun altını çizen Gümürdülü, “Siroz olmamak için nedenini ortadan kaldırmalıyız. Siroz olduktan sonra da çıkan bulgulara göre tedaviler uygulanmalı. Karnı su toplamışsa idrar söktürücüler verilmeli; komaya girmişse, komayı ortadan kaldıracak ilaçlar veya yöntemler uygulanmalı. En ileri dönemde ise, artık ülkemiz bunun en iyi uygulandığı ülkelerden bir tanesi; karaciğer nakli yapılabiliyor. Bu dediklerim ileri evreler için geçerli” diye konuştu.

 

  Bulaşıcı sarılıklar ilk sırada

  Ülkemizde sirozun en sık karşılaşılan nedenleri arasında “bulaşıcı sarılık” denilen hepatit B ve C’nin ilk sırada geldiğini, ikinci nedenin ise “karaciğer yağlanması” ile oluşan hastalıklar grubu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, şunları söyledi:

  “Siroz özellikle batı ülkelerinde ölümcül hastalıklar arasında ilk 10’da yer almaktadır. Nedeni büyük ölçüde alkol tüketimi olarak belirlenmiştir. Ancak alkol tüketiminin neden olduğu siroz vakası, batı ülkelerine göre bizde daha azdır. Siroz hastalığı oluşana kadar, siroza ait hiçbir bulgu olmaz. Bu çok önemlidir. Eğer bir kimse hepatit hastası ise mutlaka tedavi olmalı, yoksa ileride siroza dönüşecektir. Şeker hastalığı varsa karaciğer testleri mutlaka takip edilmeli, yüksek olduğunda tedavi altına alınmalıdır.”

 

  Alkol kullanımı riski artırıyor

  Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, karaciğerin etkisiz hale getirebileceği alkol miktarı sınırlı olduğundan fazla veya sürekli alınan alkolün karaciğere büyük hasar verdiğini ifade ederek, “Tabi ki her alkol alan kişide siroz gelişmez. Uzun süre veya fazla miktarda kullanıma göre dönülemez karaciğer hasarı riski çok yüksektir. Hiçbir belirti göstermediği için alkolün karaciğere verdiği zarar çok geç fark edilir. Şikayetler ortaya çıktığında ise yapacak bir şey kalmamıştır. Düzenli kontroller ile siroz erken teşhis edilebilir, alkol kullanımı bırakılır ve gerekli tedavi ile birlikte, karaciğer hücreleri kendini yenileyebilir” dedi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.