Güle Güle Git Son Şampiyon: Abdullah Avcı

Güle Güle Git Son Şampiyon: Abdullah Avcı
Her şeyin hayırlısı. Doğasıyla, iklimiyle, insanıyla mutfağıyla mutlaka güzel günleriniz olmuştur. Onlar kalsın sizde, biz de hüzünlü yanlarımızı bordo- mavi atkılarımıza sararız, kimse görmesin diye.

“….acıların üst üste yaşandığı coğrafyalarda ağıtlar da sırasıyla yakılırmış.”

Yazmayınca unutuluyor.

Yazınca ne değişiyor, belki de dışarıdaki hiçbir şey.

Zaten ben de bir şey değişsin diye yazmıyorum; sadece içimi, içimdeki içi rahatlatmak ve yeni rahatsızlıklara kavuşmak için yazıyorum. Biliyorum, kanamazsa yara olmazmış.

“…olmasaydı sonumuz böyle.” der o şarkı. Gönül isterdi ki üç, beş, on beş, yirmi beş yıllık planlamalarımız olsun, aynı ekiple hep gelişip ilerleyerek devam edelim. Yıl içinde birkaç değişiklik yapılan takımlara karşı, bir ilk olalım, örnek olalım. Olmuyor, hiç olmadı belki de olmayacak. Bir yerde olan neyse her yerdeki aynı. Yüzlerce kurumun içinde yedi yıl üst üste Genel Müdürlük yapan kişi sayısı bir elin parmağını mümkün değil geçmez. Onun için de bir planlama, süreklilik sorunu hiç bitmez bu topraklarda. Bu kan kokan coğrafyada ne barut kokusu biter ne de umut. “Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe.” şarkısı da severek dinlenir yıllardır.

Senin yolun ve bahtın açık olsun, emeklerine sağlık, Hocam. Kalanlara da daha çok sabır, metanet ve umut dileğimizdir.

Kırk yıl sonra yaşattığın resmi şampiyonluk için, ara ara 2010-2011 sezonunu hatırlatan coşkulu, baskılı pas oyunun için, bu taraftara yeniden var olma özgüveni ve geleceğe dair hayal kurma imkanı sağladığın için binlerce kez teşekkür ediyorum.

Kolay değildi zaten olmadı da. Bazen yan ve geri paslar tercihten değildi de bir mecburiyettendi. İleri gitmedik oynama yeteneği olmayanlara başka seçenek kalmıyordu, bazıları bunu keyiften saydı.

Kolay değildi, olmadı. Bir stadyum dolusu teknik adamın ve analizcinin önünde takım kurmak, on bir belirlemek, oyuncu değişikliği tercihleri, her ne olursa olsun, birilerinin düşündüğü gibi olmayacaktı. Olmadı.

Bazen haklı tarafları var mıydı, en az sizin haklı olduğunuz taraflar kadar vardı. Dört forvetli takımda takımı forvetsiz oynatmak, kulübün en önemli maçında elinde orijinal sağ bek varken orta saha bozması futbolcuya sağ bek oynatmak, oyuncu değişikliklerini çok geç ve ihtiyaç olmayan bölgelere yapmak… Neyse olan oldu. Umarım siz de olanlara bir daha bakar, keşke yapmasaydım dediklerinizi yollar bir kez daha kesiştiğinde veya başka bir yerde yapmazsınız.

Burası böyle bir yer. Her şey uçta. Sevdalar da ayrılıklar da öfkeler de… Hatırlar mısınız, siz önceki dönemde bırakacağım izlenimi vermiştiniz de taraftar sabaha kadar evinizin önünde beklemişti “Herkese karşı Abdullah Avcı” sloganlarıyla. Emin ol bu işin en masum yanında taraftarlar var. Onlar sevdikleriyle yaşıyor, gülüyor ya da hüzünleniyor, öfkeleniyorlar; çünkü fedakar sevginin tek taşıyıcıları onlar kaldı.

Biliyorsun, bir de hiç kimseye benzemeyen yanımız var. Kimseyi bulamazsak birbirimize düşeriz, kızarız.

Baksana, sizden sonra takıma teknik adam arayışı başladığında bu takıma öncesini değil ömrünü vermiş insanlar konuşuldu. Hepsi birbirinden kıymetli. Başkaları olsa bunu bir gurur, övünç, övgü meşalesi yapar; biz o değil de bu, bu değil de o diye olayı sövgü malzemesine çevirdik. Dedim ya kimseyi bulamazsak birbirimize düşer, kendimize kızarız.

Her şeyin hayırlısı. Doğasıyla, iklimiyle, insanıyla mutfağıyla mutlaka güzel günleriniz olmuştur. Onlar kalsın sizde, biz de hüzünlü yanlarımızı bordo- mavi atkılarımıza sararız, kimse görmesin diye.

Haa unutmadan, şampiyonluk kasketinizi kaybetmeyin; siz formaları, bayrakları sandıklardan çıkarttırmıştınız bize. Belki de gün gelir biz de size kasketinizi takın gelin deriz, kim bilir.

Kaynak:Adanapost

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.