Son üç ayda 489 terörist etkisiz hale getirildi
Ankara
Milli Savunma Bakanlığında düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cari İşlem Şube Müdürü Muhabere Albay Tamer Zincir, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), asil milletin sevgi ve güveninden aldığı güçle, 780 bin kilometrekare kutsal vatan toprağının güvenlik ve bütünlüğü, milletin egemenlik ve bağımsızlığı için 82 milyon vatandaşın huzur ve güvenliğini hedef alan terör örgütleri FETÖ/PDY, PKK/KCK/YPG ve DEAŞ başta olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içi ve sınır ötesinde mücadelesini azim ve kararlılıkla sürdürdüğünü belirtti.
Zincir, ayrıca TSK'nin, Türk hava sahası ve 462 bin kilometrekare olan mavi vatanda da uluslararası hukuk ve anlaşmalardan kaynaklanan hak ve menfaatlerini azim ve kararlılıkla korumaya devam ettiğini söyledi.
Yurt içinde ve dışındaki teröristle mücadele harekatları hakkında da bilgi veren Zincir, şöyle devam etti:
"Son üç ayda PKK/KCK terör örgütüne karşı yurt içinde ve Irak'ın kuzeyinde kararlılıkla ve taarruz anlayışı ile yürütülen operasyonlarda, 24'ü sözde lider kadroda olmak üzere, toplam 489 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Sözde lider kadroda yer alan 24 teröristin biri kırmızı listede, ikisi mavi listede, 7'si turuncu listede ve 14'ü gri listede yer almaktadır. Operasyonlarda 235 silah, 31 ağır silah, 150 bin 150 hafif silah mühimmatı, 22 bin 518 ağır silah mühimmatı, 5 bin 658 kilogram patlayıcı madde ile 651 el bombası ele geçirilmiş, 360 el yapımı patlayıcı (EYP) imha edilmiş, teröristler tarafından kullanılan 536 silah mevzi, sığınak, barınak, mağara ve depo bulunarak kullanılamaz hale getirilmiştir."
"177 terörist hava harekatlarıyla etkisiz hale getirildi"
Zincir, 27 Mayıs'ta başlatılan Pençe Harekatı ile koordineli olarak, Irak'ın kuzeyinde terör örgütünün barınmaya çalıştığı Zap, Avaşin, Basyan, Sinat, Haftanin, Gara, Metina ve Kandil bölgelerinin de hava harekatları ve kara ateş destek vasıtalarıyla birçok kez vurulduğunu söyleyerek, "Pençe Harekatı'nın başladığı tarihten bugüne kadar Irak'ın kuzeyinde etkisiz hale getirilen toplam 204 PKK'lı teröristin 71'ini Pençe Harekatı kapsamında, Hakurk bölgesinde etkisiz hale getirilenler oluşturmuştur. Etkisiz hale getirilen 204 teröristin 177'sinin düzenlenen hava harekatları ile etkisiz hale getirilmiş olması hava harekatlarının etkinliğini ortaya koymaktadır." dedi.
FETÖ ile mücadele kapsamında 17 bin 505 personel ihraç edildi
Diğer bir önemli tehdit olan FETÖ/PDY ile mücadeleye belirlenen müşterek kıstaslar çerçevesinde kararlılıkla devam edildiğini vurgulayan Zincir, "Bu çerçevede yürütülen soruşturmalar neticesinde, 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar toplam 17 bin 505 personel ihraç edildi. 6 bin 425 personel hakkında ise adli ve idari süreç sürüyor. OHAL'in kalkmasından bugüne kadar Bakan onayı ile 2 bin 423 personel ihraç edildi, 226 emekli personelin rütbeleri geri alındı." bilgisini verdi.
337 bin 729 Suriye vatandaşının dönüşü sağlandı
Zincir, Fırat Kalkanı Harekatı (FKH) bölgesinde, bölge halkının geri dönmesi için uygun koşulların oluşturulması amacıyla mayın ve EYP temizliğinin sürdürüldüğünü, altyapı çalışmaları emniyetle icrasına destek sağlandığını belirterek, bu kapsamda bugüne kadar 337 bin 729 Suriye vatandaşının gönüllü olarak FKH alanına döndüğünü bildirdi.
Uluslararası hukuktan kaynaklanan haklar çerçevesinde icra edilen ve bugüne kadar 4 bin 645 teröristin etkisiz hale getirildiği Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde de hayatın normale dönmesi çalışmalarına devam edildiğini ifade eden Albay Zincir, bölge halkının emniyeti kapsamında devam eden faaliyetler çerçevesinde, bugüne kadar 300 mayın ve bin 734 el yapımı patlayıcının imha edildiğini kaydetti.
Zincir, özellikle Tel Rıfat bölgesinden Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat alanlarına, terör örgütü tarafından yapılan saldırılara bölgedeki unsurlar tarafından meşru müdafaa kapsamında gerekli cevabın verildiğini vurgulayarak, "Tel Rıfat'tan unsurlarımıza olan saldırıları önlemek ve bölgede istikrarı temin etmek maksadıyla önceden varılan mutabakat çerçevesinde şu ana kadar Türk Silahlı Kuvvetleri ve Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından 19 bağımsız/koordineli devriye faaliyeti icra edilmiştir." ifadesini kullandı.
Soçi Mutabakatı çerçevesinde, Birinci Milli Devriye Faaliyetinin 8 Mart 2019'da gerçekleştirildiğini hatırlatan Zincir, "Bugüne kadar toplam 75 Milli Devriye Faaliyeti icra edilmiştir. Devriye faaliyetlerinin İdlib'de ateşkesin muhafazası ile bölgede barış ve istikrarın tesisinin devamlılığına olumlu katkı sağladığı değerlendirilmektedir. Bölgeye yönelik rejim taciz ve saldırıları ile Rusya Federasyonu ve rejimin hava saldırıları devam etmektedir. Rejim saldırılarının durdurulması, rejimin işgal ettiği köyleri boşaltması için Rusya Federasyonu nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmaya devam edilmektedir." şeklinde konuştu.
Zincir, Münbiç'teki faaliyetlerin, ABD ile yapılan çeşitli seviyelerdeki temaslar sonucunda belirlenen Münbiç Yol Haritası ve Güvenlik Prensipleri doğrultusunda yürütüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda, önceden tamamlanan 68 bağımsız/koordineli devriyeye ilave olarak, 1 Kasım 2018'den itibaren bugüne kadar 31 Müşterek/Birleşik devriye icra edilmiştir. Tüm bu faaliyetlerimize rağmen Münbiç Yol Haritası'nın nihai hedefi olan YPG'nin bölgeden çıkarıldığına, ağır silahların toplandığına ve yerel yönetimin teşkiline yönelik bir tespit yapılamamıştır. Halen bölgede yaklaşık bin kadar terör örgütü mensubu bulunduğu değerlendirilmektedir."
"Fırat'ın doğusuna yönelik hazırlıklar kapsamında görüşmeler devam ediyor"
Fırat'ın doğusuna yönelik hazırlıklar kapsamında, özellikle ABD ve Rusya Federasyonu ile ikili toplantılar, üst düzey görüşme ve koordinelerin devam ettiğini belirten Zincir, bu çerçevede ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin, 22 Temmuz'da Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından kabul edildiğini hatırlattı.
Zincir, bu görüşmede Fırat'ın doğusunda Güvenli Bölge tesisi ve DEAŞ'la mücadele başta olmak üzere Suriye'de son dönemde yaşanan gelişmelerin ele alındığını ifade ederek, "Görüşmede mutabık kalındığı üzere, her iki ülkenin askeri heyetleri tarafından Güvenli Bölge tesisi ile ilgili müşterek çalışma yapılmıştır. Çalışmaların önümüzdeki dönemde devam etmesi planlanmıştır." diye konuştu.
"KKTC'nin Kıbrıs Adası etrafındaki asli hakları korunmaktadır"
TSK'nin, Karadeniz, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) hak ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası'nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edeceğinin altını çizen Zincir, şöyle devam etti:
"Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon ve doğal gaz arama faaliyetlerimize uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklarımız çerçevesinde kararlılıkla devam edilmekte, kıta sahanlığımızdaki hak ve menfaatlerimiz ile KKTC'nin Kıbrıs Adası etrafındaki asli hakları korunmaktadır. Doğu Akdeniz'de faaliyetlerine devam eden araştırma gemilerimize, ihtiyaç duyulabilecek güvenlik desteği kapsamında, fırkateynlerimiz, korvetlerimiz, hücumbotlarımız, karakol gemilerimiz ve denizaltılarımız ile bölgede faaliyet gösteren deniz karakol uçaklarımız ve İHA'larımız tarafından koordineli olarak yakın destek sağlanmaktadır."
Albay Zincir, Ege, Doğu Akdeniz ve KKTC ile ilgili gelişmelerin yakından takip edildiğine dikkati çekerek, amaç ve temel yaklaşımlarının Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta, mevcut sorunların barışçıl yöntemlerle çözülmesinden ve iyi komşuluk ilişkilerinden yana olduğunu söyledi.
KKTC'nin, Kıbrıs Adası'nın etrafındaki doğal zenginliklerin paydaşı ve hak sahibi olduğunu herkesin çok iyi anlaması ve buna göre davranması gerektiğini belirten Zincir, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'nde Türkiye'nin dahil olmadığı hiçbir karar ve anlaşmanın kalıcı ve geçerli olmayacağını, bölgede hiçbir şekilde oldubittiye göz yumulmayacağını vurguladı.
"S-400'lerin birinci grup malzemelerinin sevkiyatı bugün tamamlanıyor"
Zincir, uzun menzilli hava ve füze savunma ihtiyacının karşılanması kapsamında Rusya ile yapılan sözleşme çerçevesinde, S-400'lerin birinci grup malzemelerinin Mürted Hava Meydanı'na sevkiyatının 12 Temmuz'da başladığını hatırlatarak, "S-400'lerin birinci grup malzemelerinin Mürted Hava Meydanı'na sevkiyatı bugün itibarıyla tamamlanıyor. Toplam 30 sorti yapıldı." dedi.
Türkiye'nin balistik füzelere karşı hava savunmasının NATO unsurlarıyla takviye edilmesi kapsamında, Fransa'nın, bir SAMP-T bataryasının Türkiye'de konuşlandırılmasına yönelik teklifte bulunduğunu söyleyen Zincir, "Fransız SAMP-T bataryasının Türkiye'de konuşlanması maksadıyla saha araştırma faaliyeti 16-21 Haziran'da icra edilmiştir. Konuşlanma çalışmalarına ilişkin hususlar Fransız makamları ile koordine edilmektedir." ifadesini kullandı.
"NATO'nun güney kanadı olumsuz etkilenecek"
Zincir, F-35 programı kapsamında Türkiye'ye uçakların ve mal/hizmet teslimatının süresiz olarak askıya alındığını ve Türk pilotların ABD'deki eğitimlerinin dondurulduğunu hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu kapsamda, Sayın Bakanımızın yaptığı son değerlendirmede de yer aldığı üzere, F-35 projesinin önemli bir ortağı olan ve bütün yükümlülüklerini yerine getiren Türkiye'nin tek taraflı ve adil olmayan bir karar ile proje ve iş paylarından çıkarılmaya çalışılmasının meşru bir gerekçeye dayanmadığı açıktır. F-35 programından çıkarılmamız NATO'nun özellikle güney kanadındaki gücünü de olumsuz etkileyecektir. ABD'nin mevcut yaklaşımından vazgeçmesini ve ilişkilerimize zarar verebilecek adımlardan kaçınmasını beklemek stratejik ortak olarak en doğal hakkımızdır. F-35 programı ve uçaklarının güvenliği, diğer ortaklar için olduğu kadar Türkiye için de büyük önem taşımaktadır."
Yeni askerlik sistemi
Yeni askerlik sistemi çerçevesinde terhis olan askerlere ilişkin bilgi veren Albay Zincir, "Bu çerçevede, silah altında bulunan, 6 aylık hizmet süresini tamamlayarak terhise hak kazanan 122 bin yükümlünün tamamının terhis işlemleri tamamlanarak, emniyetli bir şekilde memleketlerine gönderilmeleri sağlanmıştır. Geçiş sürecinde, özellikle KKTC ve hudutlarımızda gerekli tedbirler alınarak devam eden faaliyetlerimizde herhangi bir aksaklık yaşanmamıştır." diye konuştu.
Zincir, 15 Temmuz'dan sonra TSK personel sayısında meydana gelen azalma nedeniyle süratle temin faaliyetlerine başlandığını belirterek, şunları kaydetti:
"19 Temmuz 2019 tarihi itibarıyla toplam 65 bin 993 (5 bin 321 subay, 9 bin 105 astsubay, 40 bin 41 uzman/erbaş, 11 bin 526 sözleşmeli er) personel temin edilmiştir. Bunlara ilave olarak 3 bin 376 subay adayı ve 2 bin 883 astsubay adayının eğitimi devam etmektedir.
TSK'nin nitelikli ve eğitimli personel ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak teşkilatlanan Milli Savunma Üniversitesinde, halen misafir askeri öğrenciler dahil toplam 11 bin 61 personel eğitim ve öğrenim görmektedir."
"S-400'ün ikinci grup sevkiyatının da Ankara'ya yapılması bekleniyor"
Askeri kaynaklar ise toplantının ardından verdikleri bilgilerde, S-400'lerin teslimatının sözleşme kapsamında planlandığı şekilde gerçekleştirildiğini belirterek, çalışmaların bundan sonra da devam edeceğini aktardı.
İkinci grubun sevkiyatına ilişkin çalışmaların devam ettiğini dile getiren kaynaklar, S-400'e ilişkin birliğin, Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı filo olarak isimlendirileceğini söyledi.
Kaynaklar, S-400'ün ikinci grup sevkiyatının da sözleşme uyarınca Ankara'ya yapılmasının beklendiğini açıkladı.
NATO kapsamında Türkiye'nin hava savunmasının takviyesine yönelik Fransız SAMP-T bataryasının, Türkiye'de konuşlanmasına yönelik saha araştırmalarının devam ettiğini kaydeden kaynaklar, güney sınır bölgelerinde keşif çalışmalarının sürdüğünü, kesin konuşlanacağı yerin henüz belirlenmediğini belirtti.
F-35 projesindeki personelin durumu
ABD tarafından F-35 projesine ilişkin yapılan basın açıklamasının dışında herhangi bir resmi belgenin olmadığını vurgulayan kaynaklar, ABD'deki proje kapsamında personelin durumuna ilişkin, "Dönüşleri ile ilgili planlamalar devam ediyor" ifadesini kullandı.
Soru üzerine Fırat'ın doğusundaki terör hedeflerine yönelik olası harekatın hazırlıklarının tamamlandığını belirten kaynaklar, güvenli bölgeye ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:
"Türk ordusu şu anda Güvenli Bölge'yi kontrol edecek, orada etkinlik sağlayacak, bölgedeki tek etkin, yetkin ve bölgeyi bilen bölgedeki tek güçtür. Bunu, Fırat'ın batısındaki Fırat Kalkanı Harekat alanında ispatlamış bir güçtür. Bütün bölgede faaliyet gösteren NATO ve koalisyon güçleri içinde terör örgütü DEAŞ ile göğüs göğse mücadele eden tek ordu özelliği taşıyor. Radikal 3 bin DEAŞ'lıyı bizzat çarpışarak etkisiz hale getiren bir güç. Dolayısıyla orada etkin olduğumuzu, etkili olacağımızı belirtiyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.