Şok bilgi doğrulandı...

Şok bilgi doğrulandı...
Albay Arif Doğan, Jandarma eski Genel Komutanı Eşref Bitlis'i JİTEM elemanlarının öldürdüğünü söylediği ses kaydını doğruladı.Ergenekon sanığı...

Albay Arif Doğan, Jandarma eski Genel Komutanı Eşref Bitlis'i JİTEM elemanlarının öldürdüğünü söylediği ses kaydını doğruladı.

Ergenekon sanığı emekli Albay Doğan, "Eşref Paşa'nın ölümü, Cem Ersever yaptı diyorlar. Ben destek vermesem adam mı öldürebilir" sözlerini yer aldığı ses kaydını doğruladı. "JİTEM'i ben kurdum" diyen Doğan, PKK ile işbirliklerini de anlattı.

Sağlık sorunları gerekçe gösterilerek Ergenekon'dan tahliye edilen emekli Albay Arif Doğan, Jandarma eski Genel Komutanı Eşref Bitlis'i JİTEM elemanlarının öldürdüğünü söylediği ses kaydını doğruladı. Doğan, "Eşref Paşa'nın ölümü, Cem Ersever yaptı diyorlar. Cem Ersever'in arkasına ben destek vermesem adam mı öldürebilir" demişti.

Doğan, Habertürk Gazetesi'ne verdiği röportajda itiraflarına devam etti. JİTEM'i kimseden talimat almadan, tek başına kurduğunu ileri süren Doğan, 1990 yılında tayini çıkınca kimseye sormadan JİTEM'i dondurduğunu savundu. JİTEM'i 'bağımsız' bir ekip gibi göstermeye çalışan Doğan'ın, Genelkurmay'dan ve JİTEM içerisindeki başka isimlerden söz etmemesi dikkat çekti.

SES KAYDI BANA AİT

Ergenekon ile ilgisinin olmadığını savunan Doğan "Benim ilgim alakam JİTEM'ledir" dedi. Avukat yeğenini mahkemeye gönderip bir an önce ifadesinin alınmasını isteyeceğini söyleyen Doğan hasta olduğunu söyleyerek, "Hakimlere yalvarıyorum, ölmeden benim ifademi alın, kayda geçin. Anlatacaklarım hem Ergenekon davasına, hem PKK ile mücadeleye ışık tutacaktır" dedi. JİTEM'i tek başına, kimseden talimat almadan kurduğunu ve 1990 yılında tayini çıkınca kimseye sormadan dondurduğunu ileri süren Doğan, Eşref Bitlis'in ölümüyle ilgili ifadelerin yer aldığı ses kaydının kendisine ait olduğunu, ancak farklı konuşmalarından montajlandığını öne sürdü. Doğan, "Bitlis 1993'te öldürüldü. Ben 1990'da JİTEM'den ayrıldım. JİTEM o yılda öldü, bitti, 1993'te yeniden mi dirildi" diye konuştu.

PARAYI HESABINA YATIRDIK

Doğan, Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile ilgili de ilginç açıklamalar yaptı. Küçük ile zaman zaman görüştüklerini söyleyen Doğan, ortak bir yan ve bağlantılarının bulunmadığını öne sürdü. 1990'da tayinim çıktığında Küçük'ün yanına geldiğini söyleyen Doğan "Veli Küçük denilen ka..t bana geldi. Ben ona JİTEM'i değil, Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'nı teslim ettim" diye konuştu. JİTEM'in başına geçmesinin ardından Küçük'le ilişkisini dondurduğunu ve 1990 yılından bu yana uzaktan yakından ilişkisinin olmadığını söyleyen Doğan, Küçük'ün emekli olduktan sonra tasvip etmediği olaylara girdiğini savundu. Doğan şahit olduğu bir olayı şu sözlerle aktardı: "Bazı yerlerde benim adımı kullanmıştı. Bunun hesabını sormaya gittim. Hatta o görüşmede Seda Sayan ile bir kabadayının kardeşi de vardı. Beni Seda Sayan ile tanıştırmıştı. Sabah gelmeden önce aramızda tartışırken bir adamını aradı. Söylediğim olayı anlattı. Telefondaki ses, 'Paşam, o işten senin hesabına 150 bin dolar yatırdık. Devamı gelecek merak etme' diyordu. Diyafon açık olunca her şeyi anladım ve o an onunla ilişiğimi kestim. Demek ki, duyduklarım doğruydu."

ÇATLI DOSTUMDU

Doğan'ın Susurluk kazasında ölen Hüseyin Kocadağ ve Abdullah Çatlı için 'çok değer verdiğim dostlarım' ifadesini kullanması dikkat çekti. Yalova Jandarma Alay Komutanı iken Kocadağ ve Çatlı'nın kendisini ziyaret ettiğini anlatan Doğan, "Termal Otel'de konuk ettim. Uzun uzun görüşmeler olmuştu. O kazadan sonra gazeteci Tuncay Özkan bana gelip oteldeki görüşmelerle ilgili bilgiler almıştı" diye konuştu.

KELLE BAŞINA 3 BİN LİRA ALDIK

JİTEM'in yapısını güvendiği Kürtler'den oluşturduğunu belirten Doğan, öldürdükleri terörist başına elemanların 3 bin lira aldığını söyledi. Elemanlarının kendisine çok önemli ve gizli bilgiler getirdiklerini anlatan Doğan şöyle devam etti:

"Akıl almaz istihbarat bilgileriyle donatılıyordum. PKK'nın yapacağı eylemleri önceden biliyordum. JİTEM aktifken, PKK ile mücadelemizi sürdürürken bölgenin sorumluluğunu Dicle'ye kadar aşiretlere vermiştim. 10 bin elemanım vardı. Hepsinin ortak düşmanı PKK'ydı. Terörist öldürmek onlara çıkar sağlıyordu. Kelle başına 3 bin lira prim alıyorlardı. Ben onlardan daha az alıyordum. JİTEM oluşumunun içinde 620 kadın vardı. Operasyonlara onlar da gidiyordu. JİTEM aldığı istihbarat bilgilerine göre hareket ederdi, sınır ötesi operasyonlarda bulunurduk. Kilometrelerce uzakta sınırı geçip Kanas silahlarımızla kampları delik deşik edip dönerdik."

JİTEM'i kurduğu için hiç pişman olmadığını söyleyen Doğan "İyi ki kurmuşum" dedi. Öldürdüğü PKK'lı sayısını hatırlamasının söz konusu olmadığını ileri süren Doğan JİTEM'in PKK ile bağlantısının ise şu sözlerle anlattı:

"PKK'nın içinde bile adamlarımız vardı. Bilgiler anında geliyordu. Operasyon dönüşü mermi hesabı yapardık. Yine Kürtlerden bir grup, leş hesabı yapardı, primler ona göre dağıtılırdı.  İzin derdimiz ve sınır derdimiz yoktu. Her yol Ankara misali."

İTİRAFLAR İHBAR KABUL EDİLMELİ

Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan'ın, Jandarma eski Genel Komutanı Eşref Bitlis'i JİTEM elemanlarının öldürdüğünü doğrulaması şok etkisi oluşturdu. İtirafları değerlendiren hukukçular, açıklamaların 'yeni ihbar' kabul edilmesi gerektiğini söyleyerek Bitlis'in soruşturma dosyanın yeniden açılması çağrısında bulundu.

Dosya yeniden açılmalı

"JİTEM'i ben kurdum" diyen Albay Doğan'ın itirafları, dikkatleri yeniden şüpheli bir uçak kazasında hayatını kaybeden Eşref Bitlis olayına çevirdi. Bitlis'in ölümünün ardından yapılan soruşturmanın sağlıklı yürütülmediğini belirten hukukçular, Eşrtef Bitlis'i JİTEM'in öldürdüğünü açıklayan Doğan'ın itirafları çerçevesinde soruşturma dosyasının yeniden açılması ve olayın aydınlatılmasını istedi.

Cumhuriyet savcılarının bu açıklamaları yeni ihbar kabul etmesi gerektiğini söyleyen emekli Başsavcı Reşat Petek, Doğan'ın acilen ifadesinin alınması gerektiğini belirtti. Petek, yargının harekete geçmemesi durumunda zan altında kalacağına dikkat çekti. Boğaziçi Hukukçular Derneği Bilal Çalışır da ses kaydının 'ispat' kabul edilerek soruşturma ve yargılama sürecinin derhal başlatılması gerektiğini belirtti. Çalışır, "Bitlis'in PKK ile ilgili önerileri bu olaydaki en önemli noktadır. Eğer bu işi Cem Ersever gerçekleştirdiyse Türk Silahlı Kuvvetleri ya da devlet içerisinde PKK sorununun çözümünü istemeyen unsurlar olduğu ortaya çıkacak" diye konuştu.  Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan da Doğan'ın suçu kabul ettiğini belirterek mahkemenin de bunları birer veri olarak kabul etmesi gerektiğine dikkat çekti.

HABER: Nesrullah SONAY / İSTANBUL

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.