Size benim gibi biri lazım

Size benim gibi biri lazım
  Müslümanların içinde inançlarından dolayı, karşılarında bulunanlara karşı her zaman mülayim, kimsenin etlisine-sütlüsüne karışmayan...


 

 

Müslümanların içinde inançlarından dolayı, karşılarında bulunanlara karşı her zaman mülayim, kimsenin etlisine-sütlüsüne karışmayan ve her hal ve şart altında sükut edip durumu soğukkanlı karşılayanları karşı mahallenin çocukları hep çok sevdi. Çünkü ne istese yapabiliyorlar, atlarını her yöne umarsızca koşturabiliyorlardı.
 

Harf, şapka vb. adı altında, adına inkilap dedikleri herzeleri topluma dayatıyorlar, uymayanı İstiklâl mahkemeleri denilen oyun salonları vasıtasıyla sorgusuz sualsiz sallandırıyorlardı. (Bazıları itiraz eder gibi.. Onlara hemen İskilipli Atıf Hoca'yı hatırlatalım da belki utanır ve susarlar.)
 

Ezanı Türkçeleştiriyorlar, karşı çıkana olmadık işkencelerde bulunuyorlardı. Başörtüsünü yasaklıyorlar, imam hatiplerin, meslek liselerinin önünü tıkayıp milyonlarca insanın geleceğiyle oynuyorlar, çıkan birkaç cılız sesi de bastırıp balyozlarını Demoklesin kılıcı gibi tepemizde gezdiriyorlardı.
 

Başörtülü vergi veriyor ama vergi verdiği dairede hak etse bile memur olamıyor, başörtülü oğlunu askere gönderiyor, vatan için şehit veriyor ama oğlunun cenaze merasiminin yapıldığı yerden başka hiçbir kamusal alana (o da ne demekse - türkçe dahi değil) alınmıyordu dahası Nazilerin, Rusların yapmadığı yapılıp, başındaki örtü zorla çıkarılıyordu..
 

Derken, birileri çıktı, bu yasaklara karşı koydu. Bazılarının isimlerini saysak diğerlerine haksızlık olacak ama Mehmet Akifler, Serdengeçtiler, Necip Fazıllar, Şule Yükseller, Karakoçlar bu yasaklara karşı durup, etkin muhalefetleriyle müslümanların çiğnenen onurunu kurtarmaya çalıştılar. Hepsi de itibarsızlaştırma operasyonlarına maruz kaldılar ama hiç biri yılmadı. Sesleri hep daha gür çıktı.
 

Aldıkları tasavvuf ahlâkıyla suskunluğa alışmış müslümanlar kendi içlerinden bu tarz insanların çıkmasını biraz gıpta, biraz da hayranlıkla izlediler. Zira kendi abileri, hocaları en ufak bir olayda hep sakin olmayı öğütlemiş, her daim; "aman ha!' demişlerdi.

 

Şimdi müslümanların da sesi azgın azınlık kadar çok çıkıyor lakin Müslümanlar, bu azgın azınlıkla bir yerde ayrışıyor; ahlâk.. Bütün bunlara rağmen sesi çok çıkan yada onlara hak ettiği perdeden konuşan, yazan, çizen adamlar önce kendi içlerinden büyükleri tarafından uyarılıyorlar. Zira, her daim tedbiri elden bırakmamak üzere kurulu hayatları bunu gerektiriyor.

 

Zaman zaman bazı büyüklerimiz bu satırların yazarına da bazı uyarıları yapıyor ve büyük çoğunda da haklılar ancak, onların unuttuğu birşey var; Kuyruğuna basılmış bu azgın azınlık ve onların yavru kuşları, arsızlık ve hırsızlık yoluyla elde ettikleri ve yaklaşık 100 yıldır ellerinde tuttukları iktidarlarını bırakmak istemiyorlar. Şimdiye kadar alıştıkları gibi Müslümanların sessiz bir şekilde kendi yaptıklarına razı olmalarını istiyorlar. Kusura bakmasınlar ama o köprünün altından çok sular aktı. Tutturdukları zulüm türküsü artık bitti.
 

100 yıldır çığırdığınız gazelin sonundayız artık. İlahlarınızın kurduğu düzenin ipi pazara çıktı ve at gözlüğü takan yada kullanılmaya/kendini kullandırmaya meyilli bazılarının dışında herkes bunun farkında..
 

Yıllardır gevelediğiniz saçma sapan cümleler, tek tip laflar, tek şef, milli şef dönemleri artık bitti. İşin daha güzeli hatta en güzeli artık size anladığınız dilden hitap eden, hak ettiğiniz şeyleri hak ettiğiniz şekilde söyleyen insanlar tam karşınızda, yanıbaşınızda. Üstelik sizden çok daha donanımlı bir şekilde, duymak istemediklerinizi size duyurmak, görmek istemediklerinizi göstermek, okumak istemediklerinizi okutmak için hazır.
 

Biliyoruz bazılarınız hala ütopik hayaller kurup, ümit pazarlamaya, cennetten arsa satan sahte şeyhler gibi insanların duygularıyla oynamaya, ilahlarınızın yediği herzeleri vatan savunması gibi sunmaya, tek adam düzenini savunup ilahlarınıza sahip çıkmaya devam edeceksiniz ama bilmediğiniz birşey var; kininizde boğulacak, hırsınızdan öleceksiniz..

 

 

Kurtuluş KILINÇ

kurtuluskilinc@gmail.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.