'Sivil siyasete dönük bir saldırı'
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Seçim sürecinde bu saldırının meydana gelmiş olması, özellikle bunun doğrudan sivil siyasete ve demokrasiye dönük bir saldırı olduğunu gösteriyor" dedi.
ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, TRT Haber'deki canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Bugünler, bizim için taziye günleri" diyen Akdoğan, böyle günlerde seçim kampanyası yürütmenin geleneklere uygun olmadığını, bu nedenle seçim kampanyasına ara verdiklerini belirtti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bugün ve yarın, teröre tepki olarak milli dayanışma ve kardeşliği yüceltme anlamında buluşmalar yapacağını anlatan Yalçın Akdoğan, "Taziye günlerinde acıyı paylaşmak lazım ama ondan sonra da hayatın normal akışını geri getirmek lazım. Terörün bir amacı, hayatın rutin amacına sekte vurmaktır, hayatı esir almaktır. Buna da fırsat vermemek lazım. Normal Türkiye'de her şey yolunda gidiyor anlamında hayatı normalleştirmek, çok büyük önem taşıyor. Öbür türlü terörün oyununa gelinmiş olur" diye konuştu.
Başkentteki terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifa dileğinde bulunan Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Bu olay, öncelikle Türkiye'nin huzuruna kastetmiştir, istikrarını bozmayı amaçlamıştır, kardeşliğimizi hedef almıştır ve demokrasiye yönelik bir saldırıdır. Seçim sürecinde bu saldırının meydana gelmiş olması, özellikle bunun doğrudan sivil siyasete ve demokrasiye dönük bir saldırı olduğunu gösteriyor" ifadesini kullandı.
"Bizim nazarımızda bunların hepsi Türkiye'nin hasmıdır"
Ankara'daki terör saldırısının araştırıldığını anlatan Akdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu IŞİD olabilir, DAİŞ olabilir, başka örgütler olabilir, PKK olabilir. Bu terör örgütleri, baktığımızda zaman zaman iç içe geçen birtakım şeyleri de var, temasları olabiliyor, birbirleriyle bir yerde mücadele ederken, başka bir yerde iş birliği içine girebiliyorlar. Onun ötesinde siz, bir örgütün adamı sanıyorsunuz, başka bir örgütün amacına hizmet edebiliyor. Bunları da ortaya çıkartmak gerekiyor. Böyle bir mekanizma varsa Türkiye'de son dönemde meydana gelen eylemlerde biraz böyle bir karışık durum olduğu da görülüyor. Birtakım profillerin, özellikle bir örgütlere yerleştirilip birtakım eylemler yaptırıldığı da anlaşılıyor. Bu, o örgütleri mazur gösterecek bir durum değildir, bu örgütlerin hepsi teröristtir, hepsi eli kanlıdır, hepsi insanlık suçu işlemektedir. Bizim nazarımızda bunların hepsi, Türkiye'nin hasmıdır. Biz bunların hepsiyle aynı zamanda, aynı kararlılıkla mücadele etmek konusunda da en ufak bir çekince içerisine girmeyiz ve bu mücadeleyi de veriyoruz. İster adı IŞİD olsun, ister adı PKK olsun veya MLKP olsun, fark etmez."
"Bu insanlarımıza biz devlet olarak elbette sahip çıkacağız"
Terörden mağdur olanlara sahip çıkmanın devletin görevi olduğunu, bu mağduriyete devletin seyirci kalamayacağını ifade eden Akdoğan, şunları kaydetti:
"Bu olay üzerine şu anda hükümet yeni bir düzenleme yapmış değil, kanun çıkarmış değil. Daha önce çıkan bir kanuna göre terör olaylarında mağduriyet yaşayanlara devlet birtakım haklar veriyor. Mesele bu kadar. 'Şehit ilan edildiler, sivil şehit ilan edildiler' vesaire değil, böyle bir ilan da söz konusu değil. Bunların hukuki statüsü ayrı ayrıdır. Terörle mücadele ederken hayatını kaybeden vatandaşlarımız için elbette hukuki statü olarak şehitlik var. Onun ötesinde terör olaylarında hayatını kaybedenlere de terör mağduru anlamında birtakım haklar veriliyor. Bu ikisi birbirinden tamamen farklı olan şeylerdir. Bu insanlarımıza biz devlet olarak elbette sahip çıkacağız yakınlarına da elbette sahip çıkacağız ama bu sivil şehitlik ya da şehitlik anlamında bir statü değildir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.