Sınavda başörtüsüne Danıştay'dan komik gerekçeli iptal?

Danıştay 8. Dairesi, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin yürütmesini durdurdu.

Gerekçe olarak ise sınava başörtüsüyle giren adayların fiziksel olarak teşhislerinde güçlük oluşacağı ve sınav güvenliğinde olumsuz sonuçlar doğabileceği gösterildi. Türkiye'ye özel şartların dikkate alındığına atıf yapılan tuhaf kararda, düzenlemenin Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Danıştay kararları ile anayasal ve yasal kurallar karşısında hukuken kabul edilebilir bir dayanağının olmadığı iddia edildi. Oybirliği ile alınan kararı değerlendiren YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, sonucu hukukçulara inceleteceğini ve bu kapsamda itirazda bulunacaklarını söyledi.

Eğitim-İş, ALES kılavuzunda başı açık olarak sınava girilmemesi halinde sınavın geçersiz sayılacağı şeklindeki ibarelerin yer almaması nedeniyle eksik düzenleme içerdiği, hukuk kuralları ve yargı kararlarının yok sayıldığı, sınav güvenliğini ortadan kaldırıldığı, Anayasa ve devrim yasalarına aykırı olduğunu öne sürerek iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi, kılavuzdaki söz konusu düzenlemelerin yürütmesini oybirliğiyle durdurdu. Dava konusu kılavuz maddeleriyle önceki dönemlere ait kılavuzlarda yer alan maddelerin karşılaştırıldığı kararda, daha önceki kılavuzlarda yer alan "Aday başı açık ve kılık kıyafeti ilgili mevzuata uygun bir şekilde gelmemişse sınava alınmayacaktır. Başı örtülü adaylar sınava alınsa bile sınavları geçersiz sayılacaktır...." şeklindeki düzenlemeye dava konusu kılavuzda yer verilmediği, bu maddede sınav güvenliğinin sağlanması açısından başka düzenlemeler yapıldığı belirtildi.

Eğitimciler kararı ideolojik buldu...

Danıştay'ın bu kararına eğitimcilerden tepki yağıyor. TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam, "Anayasa ve YÖK sınavların nasıl yapılacağı, güvenlik ve tedbir almaktan sorumlu kurum olarak ÖSYM'yi görevlendirmiştir. Danıştay bu kararla kendini merkezî sınavları yapmak ve tedbir almakla görevli kurumların yerine koymuştur." dedi. Sağlam, sınavlarda gerekli titizlik ve dikkat gösterilmezse her zaman güvensizliğin doğabileceğine dikkat çekti. Mahkemelerin asıl amacının toplumun sorunlarını çözmek olduğunu vurgulayan Sağlam, hem karara hem de gerekçesine katılmadığını belirtti. Demokratik Üniversite Platformu Başkanı Tahir Hatipoğlu da Danıştay'ın güvenlik endişesiyle aldığı kararı 'komik' bulduğunu ifade etti. Danıştay'a açılan bu tarz davaların sonuncunun bu olacağının kestirilebildiğini ve bu durumun Danıştay'ın siyasallaştığını gösterdiğini vurguladı. Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez ise davayı açan Eğitim-İş'in sendika mantığına aykırı bir fiilde bulunduğunu, özgürlüklerin geliştirilmesi yerine yasaklara kapı aralayan kararların altyapısını oluşturduğunu anlattı. Etyemez, nüfus idarelerinde isteyen vatandaşa başörtülü kimlik verildiğini hatırlattı.

YÖK Başkanı: Karara itiraz edeceğiz

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Danıştay 8. Dairesi'nin ALES sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin yürütmesini oybirliğiyle durdurmasına ilişkin kararı yorumladı. Özcan, karara itiraz edeceklerini bildirdi. Sosyal paylaşım sitesi Twitter'da konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Özcan, karara çok üzüldüğünü vurguladı. Özcan, "Alınan bu kararı hukukçu arkadaşlarıma inceleteceğim. Hukuken gereken her ne ise o yapılacaktır. Bu kapsamda karara itiraz edeceğiz." dedi.