Sınav değil, at yarışı

Sınav değil, at yarışı
 Türkiye bir öğretim yılını daha tamamlıyor. Yaklaşık 16 milyon ilk ve ortaöğretim öğrencisi öğretim dönemini daha geride bıraktı. BUGÜN...


 

Türkiye bir öğretim yılını daha tamamlıyor. Yaklaşık 16 milyon ilk ve ortaöğretim öğrencisi öğretim dönemini daha geride bıraktı.

 

BUGÜN 16 MİLYON ÖĞRENCİ KARNE ALIYOR... ÖĞRENCİLER İZİNDE, EĞİTİMDE KARNE ZAYIF

İhmal edilen ve adeta yok sayılan maneviyatın ve milli duygular içermeyen eğitim müfredatının sonucunda ahlaki değerlerimizin davranış biçimine dönüşmediğine dikkat çeken Saadet Partisi Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya, ?Bu nedenle gençlerimize milli servet, kul hakkı, haram-helal, çevre bilinci? vb. temel ahlak kuralları öğretilemediği ve davranış biçimine dönüştürülemediği için gençler kötü alışkanlıklara yöneliyor, en ufak bir gösteride de devlet binalarını ve araçlarını ateşe veriyor, yeşil alanları tahrip ediyor, lastik yakıyor, adeta terör estiriyor? diyerek son günlerde şehirlerimizde yaşanan vandalizmin temel sebebini gözler önüne seriyor.

Ahmet YAVUZ/ANKARA

Türkiye bir öğretim yılını daha tamamlıyor. Yaklaşık 16 milyon ilk ve ortaöğretim öğrencisi öğretim dönemini daha geride bıraktı. Ancak eğitimde bilanço ve manzara adeta Taksim, Gündoğdu ve Kızılay?ın virane halini andırıyor. Son sınıflarda 45 gündür ders yapılmıyor, ara sınıflarda da yaklaşık bir aydır öğrenciler okula gitmiyor. Son sınıf öğrencileri sınavlara hazırlanmak için rapor alıyor, devamsızlık yapıyor, Bakanlık da her yıl ?bu yıla mahsus olmak üzere? devamsızlık genelgesi yayınlıyor, durumu meşru hale dönüştürüyor. Milli Gazete, 16 milyon öğrenciyi, ailelerini, dahası bütün bir ülkeyi ve geleceğimizi ilgilendiren Milli Eğitimin durumunu masaya yatırıyor. Manevi değerlerimizi davranışa dönüştürmeyen Milli Eğitim müfredatının içeriği bir yana, materyalist ve maddeci eğitimin boşluk ve inkara sürüklediği gençler en küçük bir manipülasyonda sokağa dökülmeye, millete ait kamu mallarına yakıp yıkmaya başlıyor.

Kötü alışkanlıkları okul dönemlerinde kazandırıyoruz!

Son sınıf öğrencileri üniversite sınavı bahanesiyle okula gitmezken, her yıl Mayıs ayının başından itibaren 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı törenlerine hazırlık ve provalar için öğrenciler dersten kopuyor, törenden sonra da artık okula gitmiyor. Okulda olmayan öğrencileri ise çok büyük tehlikeler bekliyor. Okulun ve velisinin bilgisi dışındaki yerlerde ve mekanlarda vakit geçiriyor. Kötü alışkanlıklar okul dönemlerinde ve devamsızlık yoluyla kazanılıyor..

Kalitesiz müfredat, mantar dershaneler ve at yarışı sınavlar!

Milli Eğitimin en önemli sorunlarından biri de müfredat. Müfredat programları merkezi sınavlarla uyumlu değil. İlköğretimden itibaren öğrencilere yeterince mesleki yönlendirmeler yapılamaması, ilim ve irfan yuvası olması gereken okullarımızdaki eğitim kalitesinin düşüklüğü, neticede öğrencilerin merkezi sınavlarda yarıştırılmasını doğuruyor. Sınavları kaldırmak uğruna Fen Liseleri ve Anadolu Liseleri gibi başarılarını tescillemiş kaliteli eğitim kurumları ise, liseye dönüştürme çabalarının tehlikesiyle karşı karşıya. Milli Eğitim müfredatının ürünü dersler öğrencilere yeterli gelmiyor. Eğitimde en iyi sisteme sahip ülkeler arasında gösterilen Finlandiya?da ilk 6 yıl öğrencileri tek öğretmen okutup, sınav yapmadan çoğunlukla dürüstlük, doğruluk gibi değerler eğitimi verirken, biz de ilkokuldan itibaren öğrenciler mevcut sınav sistemi ile adeta at yarışına sokuluyorlar. Bunun sonucu olarak da şehirlerimizde ana caddelerin gürültüsü ve egzoz dumanları arasında köprü geçene kadar ders veren, köşe başlarına konuşlanmış dershaneler yükseliyor!

Meb?e ak parti?den 5 bakan, hâla karne zayıf!

Bir devlet politikası olması gereken Milli Eğitim ile Türkiye?de başından beri yaz boz tahtası gibi oynandığını, AKP iktidarlarında ise iktidarın politikalarından da öte şahıs politikalarına dönüşerek her gelen Bakanın kendi politikalarını dayattığını belirterek Eylülde reform diye başlanan değişikliklerin Haziranda hüsranla neticelendiğini, bunun kurbanının ise 16 milyonluk öğrencilerimiz olduğunu vurguluyor.

Din kültürü ve ahlak bilgisi değil,islâm dersi istiyoruz!

Din kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi müfredatının bütün dinlere eşit yaklaşım tezini uyguladığına ve bir takım çevrelerin ?Devlet Sünni İslam?ı empoze etmesin? şeklindeki propagandalarına da açıklık getiren Çetinkaya, ?Halkının % 99?u Müslüman olan ülkemizde İslam öğretilemiyor. Batı ülkelerinde bile bu dersin ismi ?İslam Dersi? iken bizde tamamen bir kültür gibi tanımlanarak ?Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi? gibi uzun ve anlaşılmaz bir şekilde isimlendiriliyor. ?Allah katında din İslam?dır? şeklinde konuşuyor. Çetinkaya, Saadet Partisi olarak şu Milli Eğitime şu tekliflerde bulunuyor: ?Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin adı, ?İslam Dersi? olsun. Ayrıca diğer dinlerin mensuplarının ders ismi de kendi dinlerinin ismiyle anılsın. Öğretmenlerin gelir seviyeleri yükseltilsin. Mesleki formasyonlarını geliştirmeleri için imkan ve kaynak sağlansın.Öğrenci devamsızlıklarına kalıcı çözümler getirilsin. Okullar erken tatil havasına sokulmasın. Son sınıf öğrencilerine aile - okul ? dershane işbirliğiyle sınavlara hazırlanma imkanı ve ortamı sağlansın. Sınavlara yakın tarihlerde okuldaki ders saatlerinin müfredatları sınavlara hazırlanacak biçimde düzenlensin.?

Saadet partisi genel sekreteri tacetin çetinkaya: Milli eğitim, öğrencileri okullarda sınava hazırlasın!

Konu ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Eğitimci ve Saadet Partisi Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya, sınav sisteminin neden olduğu olumsuz duruma dikkat çekerek, merkezi sınavlara girecek olan öğrencilerin aslında okulunda ve öğretmenleri tarafından sınava hazırlanması gerektiğine vurgu yapıyor. ?Okulun fiziki ortamı, derslerin müfredatları, eğitim sistemi, öğretmenlerin bilgi ve tecrübeleri mi buna müsait değil? Milli Eğitim Bakanlığı bunları sorguluyor mu?? diye soran Çetinkaya, dershane sisteminin Milli Eğitimdeki bu altyapı sorununun sonucu olarak ortaya çıktığına işaret ediyor. Öğrencinin en önemli işinin dersleri olduğunu belirten Çetinkaya, Milli Eğitim Bakanlığı?nın dönem sonlarına kadar öğrenciyi okulda tutmanın yollarını mutlaka bulup, okulları cazibe merkezi haline getirecek düzenlemeler yapması gerektiğini kaydediyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.