Siber ordu göreve!

Siber ordu göreve!
Dünya üzerinde iki türlü savaş var. Biri bombaların ve silahların patladığı fiziki savaş. Diğeri dijital virüslerin sistemleri kilitlediği, devletleri...


Dünya üzerinde iki türlü savaş var. Biri bombaların ve silahların patladığı fiziki savaş. Diğeri dijital virüslerin sistemleri kilitlediği, devletleri işlemez, uçakları uçamaz hale getirdiği, doğalgaz sistemlerini patlatabilen siber savaş. Devletler siber ordu kuruyor. İran ve ABD arasında siber saldırılar oluyor. Rusya, Estonya'yı üç hafta sanal yoldan işgal ediyor. Dünyanın en çok sanal saldırıya uğrayan onuncu ülkesi olarak Türkiye'nin hazırlık yapıp yapmadığı ise muallakta. Siber ordu kuruldu mu, kurulacak mı?

Geçtiğimiz hafta Hindistan'da binlerce insan cep telefonlarına gelen "güvende değilsiniz" mesajı üzerine bulundukları şehri terk etti. Ama ne terk ediş. Tren istasyonlarında izdiham oldu. İnsanlar birbirini ezdi. Panik ortamı hükümetin beşten fazla kişiye aynı anda kısa mesaj gönderilmesini yasaklama kararı almasına sebep oldu. Online hukuk uzmanı avukat Pavan Duggal, Hindistan'ın ilk kez bu denli büyük bir siber saldırıya maruz kaldığını söyledi.

Siber saldırı! Önümüzdeki yıllarda terör, savaş, barış, soğuk savaş kelimeleri yerine; siber güvenlik, siber saldırı, siber savaş terimlerini daha çok duyacağız. Siz Facebook'ta sosyalleşir, Twitter'da siyasi görüşlerinizi açıklarken, e-devlet sayesinde işlerinizi hızla çözüp, banka işlemlerinizi sanal şubenizde yaparken, devletler arasında sessiz ama derin bir sanal savaş başladı. Hem de soğuk savaş dönemini aratmayan şiddette. Ve daha korkunç. Gazetelere-televizyonlara yansıyan hacker'ların siteleri çökerttiği haberlerinin gerisinde stratejik bir savaş sürüyor.

Bu sebepledir ki Amerikan istihbarat örgütü CIA'in başkanı Leon Panetta, "İnternet üzerinden hükümet birimlerimize saldıranlara karşı en ufak bir tahammül göstermeyeceğiz. Savunmamız da karşı saldırılarımızda en sert biçimde gerçekleşecek. Soğuk Savaş bitti ama teknoloji savaşları başladı." diye açıklama yaptı. Çünkü site çökertmek, bilgi sızdırmak dışında Rusya 2008 yılında ABD'ye yaptığı bir siber saldırıda, ABD'nin Irak ve Afganistan savaşlarını yürüten komuta merkezine sızmış ve ciddi sonuçlar almıştı. Bu olay siber saldırıların en tehlikeli yönünü ortaya çıkarttı: sinsiliği. Saldırıya uğrayan, saldırıya uğradığının farkında olmuyor, ya da çok sonra fark ediyor. Nitekim bahsi geçen olaydan ABD çok sonra haberdar oldu ve sızıntının nerelere ve ne kadar olduğunu bilmediklerini açıkladılar.

Bir devlet başka bir devlete, elektronik darbe yapabilir mi?

Bu olaydan yaklaşık bir yıl önce bilinen ilk siber savaş gerçekleşmişti; Rusya Estonya'nın kamu kuruluşlarının, finans ve basın-yayın merkezlerinin iletişimini 3 hafta süreyle kesintiye uğrattı. Devlet çalışamaz hale geldi. Rusya benzer bir sanal işgali 2008'de Gürcistan'a yaptı. Rusya'nın bu saldırılarına karşılık ABD de İran'a siber saldırı yaptı. İran, Rusya için sembolik öneme sahip. ABD, İran'a kendi kendini kopyalayan bir yazılım olan Stuxnet ile saldırdı. Nükleer yakıt zenginleştirme tesislerini hedef alan bu saldırı ciddi fiziki zarar verdi. İran başta ne olduğunu kavrayamadı ama sonra durumun vahametini anladı. Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, siber saldırıya uğradıklarını açıkladı. Karşı saldırı olarak virüsün kodlarını değiştirerek ABD ve diğer gelişmiş devletlerin altyapısını hedef aldı. Tüm bunlar hacker'ların bir devletin güç kaynaklarını kapatıp mesela Amerika'yı taş devrine geri gönderebilecekleri öngörülerinin gerçek olduğunu kanıtladı. Nitekim İran'ın gönderdiği virüs, ABD'nin hayalet uçak teknolojisinin şifrelerini kırdı. İnsansız uçak iletişim ve füze hedefleme teknolojisini kırdı. İşte buna elektronik darbe dediler. Güvenlik ve devlet sistemlerine sızan sanal Truva atları devletlerin çöküşüne sebep olabilir.

İşte Batı basını İran'ın nükleer enerji çalışmalarını konuşurken, kapalı kapılar ardında Batılı devletler daha büyük bir korkuyu konuşuyor: İran'ın siber savaş teknolojileri. Siber saldırıların bilgi sistemlerini çökertmenin ötesinde fiziki sonuçları var çünkü.

THY'nin bilgi sistemine küçük bir saldırı hava trafiğini felç etti

Bize yukarıdaki bilgileri veren Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Alkan, siber savaşların insanları ilgilendiren fiziki sonuçlarını şöyle anlatıyor: "Diyelim ki bir ülkenin ulaşım altyapısı hedef seçildi. Sizin hava ulaşımını kontrol eden bilgi sistemleri ele geçirilerek uçakların inmesini kalkmasını hatta yanlış yönlendirmeler ile düşürülmesini bile sağlayabilirler. Nitekim kısa bir süre önce Türk Hava Yolları'nın bilgi sistemlerine küçük bir saldırı oldu, saatlerce uçaklar kalkamadı, sistem işlemedi, rötarlar oldu, milyarlarca zarar ortaya çıktı. Bu saldırın daha organize olduğunu düşünürseniz çok daha vahim sonuçların doğabileceğini tahmin edebilirsiniz. Denizyolu, demiryolu, metro hatlarının kontrol altına alındığını düşünün. Trafik ışıklarının kontrol edildiğini tasavvur edin.

Benzer şekilde enerji sistemlerinizin ele geçirildiğini düşünün. Bir gün ya da bir hafta enerjinin kesildiğini tasavvur edin bir, insan hayatı nasıl etkilenir! Hayat felç olur. Devletin bütün işleyişi tamamen off duruma geçer. Senaryoları çoğaltabilirsiniz. Barajların kapakları açılarak her tarafı seller basacağı gibi doğalgaz sistemlerini kontrol altına alarak gaz basıncını artırıp her tarafta patlamalar ve yangınlar çıkartabilirsiniz. Bunlar kıyamet senaryoları değil yakın geleceğin siber savaş örnekleridir."

?.

Zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.