Sedat Yılmaz: Manşet out, çekirdek in!

Sedat Yılmaz: Manşet out, çekirdek in!
Ağustos ayında yıllık yüzde 19,25 yükselen tüketici ve yüzde 45,52 artan üretici enflasyonu Eylül'e de güçlü girdi.

Ağustos ayında yıllık yüzde 19,25 yükselen tüketici ve yüzde 45,52 artan üretici enflasyonu Eylül'e de güçlü girdi. Eğitim ve öğretim harcamalarının yanında artan kira ve konut fiyatları 3'üncü çeyreğin son ayında Ağustos'u aratmayacağa benziyor ama ortak görüş, enflasyon sorununun çözümü için yollar var…

Daha açarsak; düşen cari açık, artan üretim, yükselen dış talep ve diğer parametrelerdeki normalleşmenin verdiği ivmeyle Türkiye’nin enflasyon mes’elesini halletmesi konusunda elinde mali ve para politikaları dahil yeterince malzemenin olduğunun bilinmesi. Hatta çözüm bekleyen sorunların içine yüksek faiz ve yüksek döviz kurunu da ekleyebiliriz.

Öncelikle daha uzun zaman insanlığı meşgul etmesi beklenen pandemi ortamının Türkiye’ye tedarik zinciri noktasında avantajlar ve fırsatlar sağladığı bir gerçek. Gözlemler ortaya koyuyor ki sanki çıkış kapımız burası.

***

Yüksek fiyat artışlarını kısa vadede durdurmanın şimdilik imkânı yok. Enerji ve emtia enflasyonu zaten bizim elimizde değil. Uluslararası dalgalanmalar hemen ürünlere yansıyor. Enerji fiyatlarındaki düşüşü ancak vergi indirimleriyle halledebiliriz ki bu da bugün için mümkün görünmüyor.

Gıda fiyatlarındaki artışlara karşı düşük maliyetlerle ithalat denense dahi pek faydalı olmadığı gözleniyor. En iyisi kullanılmayan tarım arazilerinin, deniz ve göllerimizin acilen işlenmeye açılarak üretimin artırılması. Zirâ üretemediğimiz, yüksek talebi karşılayamadığımız takdirde fiyatları tutamayız.

Bilhassa tapu ve ailevi sorunlar sebebiyle tarım yapılamayan arazilerin acilen birleştirilip geniş çiftlikler haline dönüştürülmesi, tarım ve hayvancılıkta büyümeye çalışan aile çiftliklerinin korunması ve her şeyden evvel teşvik ve desteklerle tarım ve hayvancılığının her alanına pozitif yaklaşılması şart.

***

Hükümetin ihtiyati tedbirlerine rağmen enflasyondaki yükselişi tetikleyen diğer ayak kredi büyümesi. İhtiyaç, bireysel ve ticari alanlarda kredi genişlemesi önlenemiyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme (BDDK) verilerine göre Temmuz’da hafif gerileyen kredi alma eğilimi bu aylarda hız kesmeden devam ediyor. Tabii kredi büyümesinde bankaların finans ve yapılandırma gibi ödemelerde sağladığı kolaylığın etkili olduğunu söylemeden geçemeyiz.

Neticede, hem küresel hem yurtiçi bazında arz darlığı ve stoktan yapılan satışlarla birlikte yüksek talep maalesef fiyatları uçuruyor. Pandemi sebebiyle dünya şu anda global enflasyon sarmalında zaten... Ekonomilerdeki toparlanma ve açılmaların getirdiği talebe karşı, arz cevap veremiyor.

Yani dünya talebi karşılayamayan bir arz krizi ile yüz yüze. Ertelenmiş ihtiyaçlar ve açılmanın verdiği psikoloji tabancı harcamalar enflasyonu nereye kadar taşır, onu henüz kestiremiyoruz. Dolayısıyla arz meselesi çözülmeden fiyat artışlarının durması söz konusu görünmüyor.

***

Tabii dünya ölçeğinde yüksek bir enflasyona sahip Türkiye’nin son olarak ortaya konan Orta Vadeli Program dahilinde fiyat artışlarına bir yön vermesi ihtiyacı doğuyor. Enflasyonun para politikası ayağında bulunan Merkez Bankası’nın (TCMB) giderek artan arz darlığına görevleri çerçevesinde müdahale etmesini, belki yeni bir politika değişikliğine gitmesini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Nitekim oransal olarak politika faizini geçen Ağustos enflasyonundan sonra “enflasyon üstü faiz” sistemi saf dışı kalmış durumda. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun küresel merkez bankalarının para politikasını belirlerken çekirdek enflasyon göstergelerini esas aldığını, pandemi sebebiyle gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların çekirdek enflasyonu öne çıkardığını söylemesi, artık yeni modelin “enflasyon üstü faiz”den çıkıp “politika faizi çekirdek enflasyona göre belirlenir” moduna girdiğini gösteriyor.

***

TCMB Başkanı Kavcıoğlu diyor ki:

“Küresel para politikası temel göstergeleri temel alır. Mamafih, Merkez Bankası, bundan sonra para politikasını belirlerken gıda ve enerjinin dahil edilmediği çekirdek enflasyonu baz alarak politika üretecek. Geçici olarak belirtilen tüketici fiyatları baskısı yılın son çeyreği ile birlikte hafifleyecek…”

TÜFE’nin yüzde 19,25’e çıktığı Ağustos’ta çekirdek enflasyon yüzde 17,22’den yüzde 16,76’ya geriledi. Reel faiz TÜFE’ye göre 0,25 puan ekside… Çekirdek enflasyona göre ise 2,24 puan artıda.

Bu doğrultuda küresel gitmek isteyen TCMB, gelecek aylarda çekirdekteki gidişata göre politika belirleyecek, belki de faiz indirimi yapacak.

Politika değişikliği ile hedeflere yürünebilir ancak TCMB’nin söylem değişikliği ile yeniden yükselişe geçen döviz kuru, bir faiz indiriminde nasıl frenlenecek? Turizm ve ihracattan gelen dövizler burada nasıl tampon görevi yapacak, henüz bilemiyoruz.

Tek bildiğimiz, manşet enflasyon out, çekirdek enflasyon in…

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.