Sedat Yılmaz: Katar; küçük ama etkisi büyük

Sedat Yılmaz: Katar; küçük ama etkisi büyük
Merkez Bankası'nın (TCMB) Eylül 2021'den itibaren başlattığı ve Kasım ayı ile birlikte politika faizinde 400 baz puanlık indirimle oluşan agresif dolar kurundaki yükseliş nedenleri giderek daha netleşiyor.

Politika faizindeki indirimlere rağmen kurdaki artışlarla enflasyon bazlı yükselen piyasa faizlerinde düşüşleri beraberinde getirmemesi ekonomik dinamiklerde bazı aksaklıkların olduğunu ortaya koyuyor.

Para ve maliye politikaları tarafından üretim, ihracat ve cari fazla patikası üzerine yönlendirilen yeni ekonomik modelin realitesi olmakla birlikte henüz üretim üzerinde varlığını sürdüren engellere karşı yapısal reformların tam anlamıyla gerçekleştirilememiş olması uzun vadeli ekonomik model sürecinde bir handikap gibi görülüyor. Bu handikabın kısa süre içinde başka bir yolla aşılması için de politikalar genelde kısa vadede ülkeye döviz kazandırılması üzerinde yoğunlaşıyor.

“Madem reel faiz negatife düşürüldü, Türkiye’de ne işimiz var” deyip döviz boşaltan portföy yatırımcısına karşılık özellikle Katar merkezli diğer Körfez ülkeleriyle ilişkilerin sıcak hale getirilmesi söz konusu politikanın bir neticesi şeklinde algılanırken, süreç birçok meselenin nasıl çözülmesi gerektiğine dair de ders niteliğinde bir yol haritası oluşturuyor.

***

Hatırlanacağı üzere 2017 yılında başlayan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başını çektiği, daha sonra Mısır, Bahreyn ve diğer Körfez ülkelerinin eklendiği Türkiye’nin bölge müttefiki Katar’a karşı biraraya getirilen baskı grubu “ne hikmetse” davasından vazgeçti ve Türkiye ile arayı düzeltmek için Katar’a uyguladıkları ambargoyu bu yılın başında kaldırdı.

5 yıl kadar süren derin sürecin böyle bir anda çözülmesi tabii ki düşündürücü… Gerek bölgenin stratejik konumu, gerek enerji kaynakları açısından taşıdığı önem, Türkiye, ABD, İran ve İsrail gibi aktörlerin direkt müdahaleleri zaten başlı başına süreci önemi haiz hale getirmişti.

“Ne hikmetse…” cümlesi elbette çok derin. Türkiye’nin ABD ve AB ilişkilerinden Doğu Akdeniz’e, Türkiye – Rusya ilişkilerinden Azerbaycan meselesine, Kıbrıs ve Ege olumsuzluklarından İran’a kadar bölgesel ve küresel sanki Katar bünyesinde merkezleşen sorunlar “Zor oyunu bozar” olgusu doğrultusunda birden duruluverdi. Azgın dalgalar yerini çarşaf gibi bir denize bıraktı.

***

Sürecin sonunda ki bu 5 Ocak 2021 tarihine tekabül ediyor, Suudi Arabistan’daki Körfez İşbirliği Konseyi toplantısına Katar davet edildi, anlaşmazlık sona erdirildi. İçinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Katar’da kurduğu Türk birliğinin kaldırılması müeyyidesinin de içinde olduğu Katar’a dayatılan 13 maddelik ambargo kaldırıldı. Böylece, tıpkı Azerbaycan’ın, toprağı Dağlık Karabağ’ı Ermenistan’dan kurtarması gibi Katar’ın Körfez ülkelerine karşı elde ettiği başarı, Türkiye’ye yazıldı.

Böylece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hafta Katar ziyareti sonrasında Türkiye ile Katar arasında ekonomi, turizm, eğitim, güvenlik gibi birçok alana ilişkin 15 anlaşmanın imzalanması ve dolayısıyla Katar ve Türkiye Merkez Bankaları aralarında var olan swap anlaşmasının süresinin uzatılması “Nisan veya Mayıs” diye tarih verilen ekonomideki normalleşmenin ilk adımı olarak kayıtlara geçmiş oldu.

***

Bundan sonra atılacak adımlar belli. Türkiye döviz rezervi açısından ciddi engeli aşarken Ortadoğu ve Körfez ülkelerine yönelik dış ticareti sağlamlaştırdı.

Portföy yatırımcısının açığını kısa vadede Katar başta Körfez ülkeleri karşılayacak, orta ve uzun vadede hem de küresel tedarik zincirinin daraldığı pandemi döneminde ticaret alabildiğine artacak. Körfez’deki aktif ticaret kısa zamanda bölgesel hale gelecek.

Tedarik zincirinde yurtdışı bağımlılığın kırılganlığa sebebiyet verdiği ortada. İşte bu hassas noktada Türkiye’nin Katar ile yaptığı anlaşmalar hem bölgesel hem küresel çözüm ortağı şeklini alacak.

Küresel ekonomideki sıkıntının bugün jeopolitik etkili tedarik zinciri meselelerinden kaynaklanmadığını kimse söyleyemez.

yazının devamı..

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.