Sedat Yılmaz: Döviz piyasasında faiz endişesi!

Sedat Yılmaz: Döviz piyasasında faiz endişesi!
Merkez Bankası'nın (TCMB) Temmuz Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizi sabit bırakmasından bu yana belirgin bir şekilde döviz piyasasında bir telaşa aldı başını gidiyor. Piyasa resmen TCMB'nin faiz artırmasından tir tir titriyor!

Niçin korkmasın ki! Gidişat ortada… Banka faiz artırırsa kimse bir şey demez, diyemez de.

Zirâ küresel bazda emtia ve gıda fiyatlarının katlanarak artması, kuraklığın şiddetini artırarak tüm ekonomilere yansıması ve her şeyden önemlisi salgın konusunda belirsizliğin devam etmesi enflasyon beklentilerini yükseltiyor.

Enflasyonda diğer önemli etken tüm dünyada aşılamayla birlikte normalleşen hayatlar ve ertelenen talepler. Şu anda dünyada öyle bir harcama var ki, arz talebi karşılamakta adeta nal topluyor. Hizmetlerden ulaştırmaya, dayanıklı – dayanıksız mallardan enerji ve gıda sektörlerine kadar acayip bir alışveriş dönüyor.

ABD’de enflasyon yüzde 5,4, Avrupa’da yüzde 2’nin üzerinde ve en son İngiltere’de de yüzde 2,5 olarak belirlendi. Fiyat artışları tüm dünyada tam gaz.

***

Türkiye’de de Haziran enflasyonuna bakıldığında aylık yüzde 1,94 ve yıllık yüzde 17,53 artan tüketici fiyatları savımızı doğruluyor.

Tüketici fiyatlarında aylık ayrıntıya girildiğinde manzara daha net ortaya çıkıyor. Fiyatlar; ev eşyasında yüzde 4,5, eğlence – kültürde yüzde 4,46, lokanta – otelde yüzde 3,82, ulaştırmada yüzde 2,97, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 2,7, giyim ve ayakkabıda yüzde 2,4, konutta yüzde 1,18, gıdada yüzde 0,88 ve sağlıkta yüzde 0,8 artmış.

Sayıları sürekli yükselen düğünlerin, kına ve nişanların yanında etkinlikler, toplantılar ve aileler arası görüşmeler tap yapmış durumda.

Tabii tüketici tarafında ortalama yüzde 4 olarak ifade edilen fiyat artışları üretici fiyatlarına aynı oranda yani yüzde 4,01 olarak yansımış. Haziran’da en fazla zammın yüzde 51,60 ile yurt içi turlara yapıldığını da hatırlatayım. Demek ki çok geziyoruz.

Bahane vermemek lâzım… Söz konusu yüksek fiyatların ana sebebi aylardır ertelenen talepler! Fiyatlardaki artış sürer mi diye sorulursa, cevabı ‘Ertelenen taleplere bağlı’ şeklinde olur.

***

Arz talebe yetişemiyor, hem üretime hem tüketime hızlı bir aktivite hakim, dedik ya… Sanayi üretimi Mayıs’ta yıllık yüzde 40,7 yükselmiş. Daha Haziran ortada yok. Aylık artış ise yüzde 1,3. Yani beklentiler aşılmış da aşılmış!

Rakamların verdiği mesaj şu: Dış ve iç talep o kadar yüksek ki, üretim kesimi makinelerini çatlatırcasına çalıştırıyor. Sanayi üretimindeki artışta baz etkisi söz konusu olabilir ama, belki ondan çok talep baskısı var.

Nisan ayında ortaya çıkan yüzde 66’lık baz etkisi, Mayıs’takine pek benzemiyor. Haziran’da ise bu durum Nisan’ın yanından dahi geçmeyecek.

Diğer taraftan Mayıs’ta imalat satın alma yöneticileri endeksinin (PMI) 49,3 ile 50 olan eşik değerin altına düşmesini de pek önemsemeyin. Bu olsa olsa fırtına öncesi sessizlik.

İkinci yarıdan sonraki çeyreklerde parasal sıkılaşma nedeniyle büyümenin düşeceğine dair öngörüler var ama dereyi görmeden paçaları sıvamamak lâzım. İkinci çeyrekte yüzde 20’lik bir büyüme bekleyen ekonomistler, daha şimdiden yılın tamamı için GSYH büyümesini yüzde 8-10’lar olarak hesaplıyor.

***

Aylardır uygulanan sıkı para politikasının sonucu buysa, hafif bir gevşeme ne tür manzaraları ortaya koyar kim bilir!

Evet, yüksek enflasyon riskleri nedeniyle faiz indirimi mümkün görünmüyor. Peki ne olacak? Mevcut fotoğraf “faiz artırımına buyur gel” aylarının yaklaştığını mı gösteriyor, o zaman?

İşte piyasanın endişesi, tedirginliği ve döviz konusundaki kararsızlığı bundan…

Bir kısım dövizci, “Merkez faiz artırırsa, durumumuz iç güveysinden hallice olur” diyerek ellerindeki dolarları, euroları, frankları, sterlinleri bozduruyor. Altın fiyatları zirvelere yakın, borsa dalgalı… Oralara kaçamak yapamıyorlar. Açıkçası döviz piyasası kabız olmuş vaziyette.

Bankalardaki döviz mevduatı 250 milyar dolar ve dolarizasyon artık insanların yatırım aracı haline gelmiş... Geçen yıl Temmuz ayından bu yana sadece dolardaki değerlenme yüzde 25. Dolar aynı zamanda yılbaşından bu yana yüzde 15 prim yapmış. Burasını anladık ancak…

Şimdi piyasa 8,50 liranın üzerinde dolar alanların korku satışlarını seyrediyor. Daha aşağısı nasıl seyreder bugünden belli değil.

TCMB’den faiz artırım beklentisi korkusu bacayı sararsa, döviz satışlarında epey derinlik göreceğiz demektir…

yazının devamı..

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.