Sedat Yılmaz: Cari denge dengesini buldu
Malumunuz cari denge Eylül’de 1,65 milyar dolar fazla verdi. Cari fazla beklense de kimse bu kadar bir fazlalığı beklemiyordu.
Yıllık cari açıktan da haber vereyim… Giderek düşüyor ve Eylül itibariyle tamı tamına 18,4 milyar dolar. Yıllık cari açığın yılsonu beklentisi ise 14-15 milyar dolar civarında kesişiyor… 22 – 24 milyar dolar cari açık beklentilerinin şu anda pabucu tavana atılmış durumda.
Eylül ayına geçeyim… Dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 2,7 milyar dolar azalarak 1,02 milyar dolara gerilemesi ve hizmetler dengesi net girişlerinin 1,9 milyar dolar artarak 3,7 milyar dolara yükselmesi beklentilerde aylık 400 milyon dolarlık bir sapma oluşturdu ki bunun anlamı da 4’te bir… Bu arada yılın ilk 9 ayında net hata ve noksandan kaynaklanan girişlerin 13,5 milyar dolar olduğunu unutmayalım.
Azımsanmayacak bir rakam!
Ekonomistler Eylül’de cari fazlanın en iyimser 1,25 milyar dolar fazla vereceğini öngörüyordu ama tutmadı.
***
Ödemeler dengesi rakamlarında dikkat çeken bir husus daha var!
Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı, geçen yılın Eylül ayında 3,3 milyar dolar fazla verirken 2021 Eylül rakamlarında 5,6 milyar dolar fazla oluştu ve bu rakamlar TCMB rezervinin artmasında etkili oldu.
Dahası var… Portföyden ziyade doğrudan yatırımlarda net girişlerin olduğunu artık görüyoruz. Eylül ayındaki 1,1 milyar dolar giriş, gelecek ayların da göstergesi.
Yabancı yatırımcının Türkiye’den kaçtığına dair spekülasyonlara rağmen portföy yatırımcısının da aylık kalemde net girişi 1,22 milyar dolar demek istiyorum.
Sürekli artan TCMB resmi rezervlerini Ekim itibariyle 122 milyar dolara dayandığını, yılsonu itibariyle rezervin 125 milyar doları geçebileceğini artık çok daha rahat görebiliyoruz.
Diyorum ya, 2020 Eylül’ündeki 3,75 milyar dolarlık mal ticareti açığı karşılığında bu yılın aynı döneminde altın ithalatını hesap etsek bile 1,02 milyar dolar açığa inilmesi beklentiler üzerinde bir dönemsel cari fazlaya da işaret ediyor.
***
Peki bu iş nasıl oldu? Anlatalım… Hizmet ticaretine bakıldığında fotoğraf ayan beyan gözlenebiliyor. Bir yıl önce 1,75 milyar dolar olan hizmet ticareti dengesi, 3,67 milyar dolar fazla oluşturarak ticaret dengesinin yanında cari dengeyi dengeye getiriyor. Dengenin meydana gelmesinde turizm başta dış müteahhit ve diğer hizmetleri unutmayalım.
Turizm demişken bence devam edelim… Türkiye’nin turizm başkenti Antalya şu kışa gireceğimiz aylarda bile etkinlikleriyle hız kesmiyor. Yaz turizmi bitiyor ancak kongre, doğa, tarih ve diğer turizm etkinlikleri katar vagonu gibi…
Bakınız birkaç gündür TUSAF organizasyonu için Antalya’dayız. Manzarayı bizzat gözlemliyoruz. Sektörel, bilimsel, sanatsal ve kültürel kongre ve aksiyonlar ardı ardına geliyor.
Düşünün Türkiye’ye sadece Eylül ayında yabancı turist gelişi bir önceki yılın Eylül’üne göre yüzde 60 artarak 3,5 milyon kişiye ulaşmış. Olay Ekim’de, Kasım’da ve diğer aylarda da sürüp gider kanaatini taşıyorum.
***
Ayrıca tahminciler net altın ve enerji ithalatı üzerinden cari dengeye gelen katkının 6,1 milyar dolar iyileşme tarafında olduğunu, bunun yanı sıra net seyahat gelirlerinin mezkur dönemde 7,2 milyar dolar yükseldiğini belirtiyorlar.
Onlar raporlarına arkadan hemen şunu ekliyorlar:
“İhracattaki güçlü artış eğilimi, altın ithalatındaki normalleşme ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırması 9 aylık rakamlarda yıllık bazda gözlenen iyileşmenin ana belirleyicileri olarak sıralanabilir…”
Antalya TUSAF kongresinde olayı daha net gördük… İthalat, ne kadar da güzel ihracata çevrilebiliyormuş… Bunun adına ancak “Akıllı devlet” işi denebilir.
Nitekim bunu aylardır söyledik, söylemeye devam ediyoruz… İşte dediklerimiz rakamsal olarak da doğrulandı, ne diyelim!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.