Sedat Yılmaz: Asgari ücret beklentiyi aşabilecek mi?
Asgari ücret bugünlerde en fazla konuşulan konular arasında ilk sırada. Diğer taraftan iş dünyası çalışanına yılbaşından itibaren vereceği maaşla ilgili bir belirsizlik ve tereddüt yaşarken emek tarafı ücretlerde yapılacak iyi bir artışın enflasyona karşı önemli korunak veya kalkan olacağı görüşünde.
Hükümet ise çalışma hayatında asgari ücret, 3600 gösterge ve diğer sosyal düzenlemelerle ilgili ellerinde yeterli kaynak olduğunu, özellikle asgari ücret tartışmalarını gündemden çıkaracak çalışmanın hemen hemen tamamlandığını bildiriyor.
Zihinlerdeki soru şu:
Yeni asgari ücret sistemi, memurların maaşı gibi derece – kademe usulüne göre mi düzenlenecek? Hükümet asgari ücrete ne kadar zam yapacak? Asgari ücret vergi dışı mı kalacak? Özel sektör yeni asgari ücreti taşıyabilecek güçte mi? Artan asgari ücret enflasyonun yükselişine nasıl etki edecek? İşçi, memur ve emeklilere yapılacak iyileştirmeler ekonomik görünümde iyileşmeye mi yoksa bozulmaya mı sebep olacak?
***
Asgari ücret; bir çalışma günü karşılığında kişinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür ve diğer ihtiyaçlarını en alt seviyede giderecek bedel. Asgari ücret günlük hesaplanır, aylık ödenir. Usul bu.
Cari fiyatlara göre ihtiyaçların oluşturduğu karşılık zaten bugün asgari ücretin iki katına ulaşmış durumda. Enflasyonun geçici olduğunu tüm dünya söylüyor ama, geçiciliğin ne kadar süreceğini bilen de, açıklayabilen de yok.
İşte yeni asgari ücretin önemi burada ortaya çıkıyor!
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), daha bugünden asgari ücrete yüzde 25 zammı kabullenmiş görüntüsü çiziyor ancak 2016 yılında asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk zammı da sanki biraz fazla görüyor.
Hükümet bu rakamı; yüzde 45 – 50 artışla net 4 bin liranın üzerine mi taşır… Memur maaşıyla mı denkler bilinmez, fakat yeni asgari ücrette kamuoyu beklentisinin “reel şartları karşılayabilen bir ücret” merkezinde birleştiğini hatırlatayım.
***
Geçen son 7 yıla bakıldığında asgari ücretin günün şartlarına göre yetip yetmediği hep tartışılmış, bahsi geçen yıllarda en fazla artış yüzde 30 ile 2016’da gerçekleşmiş.
2015 için yıllık bazda yüzde 12 artırılan asgari ücret; yılın ilk yarısı için net 949 lira, yılın ikinci yarısı için 1000 lira, brüt asgari ücret yılın ilk yarısı için 1202 lira, yılın ikinci yarısı için 1274 lira olarak belirlenmiş.
Sonraki yıl yüzde 30 zam gören asgari ücret 2016’da net 1300 lira, brüt 1645,77 lira olmuş. Yine yıllık yüzde 8 artan asgari ücret 2017 yılı için net 1,404 lira, brüt 1,777.5 liraya çıkmış. 2018 yılı için yüzde 14,1 artışla net 1603 lira, brüt 2029 liraya yükselen asgari ücret, 2019 için yüzde 26,01’lik bir artışla net 2 bin 20 lira, brüt 2 bin 558 lira şeklini almış.
Asgari ücret 2020 yılında net 2 bin 324,70 lira, brüt 2 bin 943 lira idi. 2021 yılı için söz konusu ücret yüzde 21,5 artırılarak net 2 bin 825 liraya yükseltilmiş. Asgari ücret halen brüt olarak da 3 bin 577 lira olarak uygulanıyor.
***
Tabii iş dünyasının asgari ücrete bakışını yabana atmamak gerekiyor. İşi emekçi yapıyor ancak parayı da patronlar veriyor. TÜSİAD gibi yüzde 25’lik zammı normal gören iş dünyası yalnız taleplerine şerh düşüyor. Diyorlar ki: “Devlet vergiyi yüzde 10 azaltsın, biz de asgari ücreti yüzde 25 olarak kabul edelim… Devlet brüt ücretten alacağını azaltırsa zam oranı yüzde 35’lere kadar çıkabilir…”
İş dünyasının çekindiği ve zorlandığı en ciddi nokta çalışanların yükselen enflasyon ve artan giderleri nedeniyle motivasyonlarının düşmesi.
“Alım gücünün gerilemesi ve mevcut ücretlerin enflasyon karşısında erimesi çalışanların çalışma azmini olumsuz etkiliyor” diyen iş dünyasının çağrısı çift yönlü…
Onlara göre; asgari ücret artırılacaksa hem şirketler ve beraberinde hane halkı da desteklenmeli. Asgari ücret artışında miktar makul seviyelerde olursa çalışanlara güçlü zam yapılacağını dile getiren şirketler, asgari ücret vergisinde de devletten indirim bekliyor.
Yüzde 25’lik asgari ücret zammını normal karşılamak gerektiğini ifade eden iş dünyası, Hükümet’in çalışma hayatına yönelik yürüttüğü çalışmadan memnunluk duyduklarını, yılın sonu yaklaşırken mevcut belirsizlik ne kadar erken kaldırılırsa yeni yıla daha iyi ve moralli hazırlanacaklarını dile getiriyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.