Sedat Yılmaz: Artan fiyatlar ne kadar geçici?
Üretim, ulaşım yani tedarik zincirindeki sorunlar sebebiyle ihtiyaç duyulan her şeyde fiyatların zirveler yaptığını hatırlattıktan sonra Birleşmiş Milletler (BM) de hızla artan taşımacılık maliyetlerinin tüketici ürünlerini kısa vadede yüzde 10 daha artıracağını öngördü.
Hayırlı işler o zaman! BM raporunda; son 18 aydır konteyner maliyetlerinin zirvelere ulaştığı, tedarik sorununun gelecek yıla da en az 2021’deki gibi artı enflasyonla devam edeceği ve özellikle ithalat fiyatlarındaki yükselişlerin yüzde 11’ler seviyesinden aşağı olmayacağı tahminleri yapılıyor.
BM raporundan anlaşılan şu:
“En iyimser şekilde gelişmiş ülkeler bugünkü enflasyonlarının üzerine 2 – 3, gelişmekte olan ülkeler enflasyonlarının üzerine 7,5 - 8 puan daha eklesin.”
Siz ne kadar üretirseniz üretin, yerine ulaştıramadıktan ve ihtiyaçları karşılayamadıktan sonra bir kıymeti yok. Dolayısıyla malın gerçek değerini ölçmek mümkün olmaz. Mal yerine göre 10’a da 100’e de 1000’e de hatta 10.000’e de satılabilir, yeter ki alıcısı olsun.
Dünya bir çöpün üzerindeymiş de haberimiz yokmuş! Küçücük bir virüs, küresel ekonomiyi nasıl allak bullak edebiliyor, görüyorsunuz!
***
Bu ifadeleri kullanırken zalimliğiyle tarihe geçmiş bir kral aklıma geldi. İsmi batsın, adına Nemrut diyorlar…
Anlatayım… Günün birinde kralın burnuna küçük sivrisinek kaçmış… Sinek nasıl olduysa kralın burnundan beynine geçmiş… Müthiş baş ağrılarına tutulan kral kafasına tokmaklar vurdurarak acısını dindirebiliyormuş… Baş ağrısı arttıkça başına daha fazla vurulmasını emrederken bir gün son tokmak darbesiyle başı dağılmış ve ölmüş.
Bugün dünya; mikroskoplarla zor görünen kovid virüsüyle siyasi, ekonomik ve sosyal olarak nerede biteceği tahmin edilemeyen pandemi belirsizliği içinde kıvranıyor.
İşte virüsün ilk belirtileri… Önce insanları evlere kapadı… Tedarik zincirlerini altüst etti… Aşılama, açılma derken fiyatlar tahminlerin çok çok ötesinde inanılmaz fırladı. Bütün ülkelerin enflasyon görünümleri ve beraberinde ekonomik dengeleri bozuldu. Bugün fiyat karmaşasının nerede duracağı meçhul. Ülke yönetimleri ve insanlar perişan ve şaşkın! Anlayacağınız üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen küresel korona virüsü insanlık için hâlâ büyük tehdit…
Özellikle gelişmiş ülkeler korkulu rüyaları enflasyonu şimdi uyanıkken görüyor. Gelişenler ise gelişmişlerin peşine takılmış akan sitarelere benziyor. Tüketici enflasyonu; ABD’de yüzde 6’yı, Avrupa’da yüzde 4’ü, Rusya’da yüzde 8’i, Çin’de yüzde 13’ü geçmiş durumda. Dünyaya yüksek mal tedariki sağlayan Çin’de enflasyon artışı elbette küresel enflasyonu etkiliyor ama fiyat artışları erozyondan farksız. Türkiye’de de enflasyon yüzde 19’ların üzerinde. Üretici fiyatları ise tüketici fiyatlarını katlamış halde.
***
Spesifik olarak Avrupa’nın merkez ülkesi Almanya’dan misal vereyim… Ülkede yıllık Ekim ayı tüketici enflasyonu yüzde 4,6. Ancak üretici fiyatları ise yüzde 18,4. Bu oran bir önceki Eylül ayına göre 4,2 artış anlamına geliyor. Almanya’da Ağustos üretici fiyatları yüzde 12 seviyesindeydi.
Almanya Federal İstatistik Ofisi’ne (DESTATİS) göre yüzde 18,4’lük Ekim üretici fiyatları verisi 1951 yılından bu yana görülen en yüksek oran.
Son 3 ayda Almanya’da üretici fiyatları; Ağustos’ta yüzde 12… Eylül’de yüzde 14,2 ve Ekim’de yüzde 18,4… Gerisi gelir mi? Gidişat onu gösteriyor…
Almanya için daha özele ineyim… Enerji fiyatları, enerji taşıyıcılarının fiyatlarının farklılık göstermesine karşılık Ekim’de bir önceki yılın ayına göre yüzde 48,2, elektrik fiyatları yüzde 49,6 ve doğalgaz dağıtım fiyatları ise yüzde 81,4 artış kaydetti.
Söz konusu trendi sadece Almanya yaşamıyor, bütün ülkeler yani dünya aynı enflasyon potası içinde. Bizde de Kasım’da üretici fiyatları yüzde 46,31 olarak ölçülmüştü. Büyük bir ihtimalle Aralık ve gelecek yılın aylarında üretici fiyatları arttıkça artacak.
Türkiye’de de 2021 yılına yüzde 23,11 ile başlayan üretici enflasyonu Haziran’da yüzde 38,33, Temmuz’da 42,89, Ağustos’ta yüzde 44,92, Eylül’de 45.52, Ekim’de yüzde 43,96 ve Kasım’da yüzde 46,31 oldu. Artan ivmenin mevcut konjonktüre göre gelecek aylarda devam edeceği tartışma bile götürmez.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde başta olmak üzere birçok merkez bankası başkanı fiyatların geçiciliğine vurgu yapıyor ama gelişmeler “geçicilik”te şüpheleri giderek artırıyor.
İşte burada önemli olan fiyat artışlarının “geçici” mi, yoksa “kalıcı” mı olacağı… Belirsizlik bu noktada düğümleniyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.