Sedat Yılmaz: 100. Yıl aşkıyla yola devam!
Asgari ücrete yüzde 54’lük artıştan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 2023’ün ilk 6 ayı için yüzde 30 oranında memur ve emekli maaşlarına yapılan zamlar geçinmede refahı bir üst seviyeye yükseltirken diğer taraftan Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi tüm hızıyla devam ediyor. Hatta konuta ulaşmada da ödemelere ciddi kolaylıklar getiriliyor. Bu konuya yarın geniş bir şekilde değineceğiz.
Demek istediğim, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş Yıldönümü, inşallah Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcı olurken ekonomi başta, bütün alanlarda gelecek yüzyıla da damgasını vuracak.
Güzel gelişmeleri takip ederken önce bu yılki Merkezi Yönetim Bütçesi’nden başlayalım, diyorum... Malumunuz 2023 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi 17 Aralık 2022’de TBMM’de kabul edildi.
4.47 trilyon lira gider, 3.81 trilyon lira gelir ve GSYH oranı yüzde 3,5 olan 660 milyar liralık açık öngörülen yeni bütçede; refah katkısına 1,2 trilyon lira, sağlığa 696,8 milyar lira, faiz giderlerine 565,6 milyar lira, savunmaya 468,7 milyar lira, eğitime 435 milyar lira, sosyal katkı harcamalarına 258,4 milyar lira, reel kesime 145,4 milyar lira ve tarıma 142,9 milyar lira ayrılmış görünüyor. Nitekim genel bir bakışla, 2023 bütçesinin 2022’den daha sosyal olduğu gözleniyor.
Tabii bu rakamlar öngörü. 2023 bütçesinde yeni ve farklı daha iyi gerçekleşmeleri beklerken hemen bütçe gerçekleşmeleriyle ilgili elimizdeki son Kasım 2022 bütçesi verilerini değerlendirelim ve ileriye projeksiyon yapalım...
Kasım’da giderlerdeki yavaşlama ve gelirlerdeki hızlanma sebebiyle bütçe iyi bir performans sergiledi ve aylık 347,7 milyar liralık gelir, 239,4 milyar liralık gider oluştu. Böylece bütçe 108,3 milyar lira fazla verdi. 2021 Kasım’ında bütçe 32 milyar lira fazla vermişti. Bütçe fazlasının geçen yılın aynı dönemine göre 76,3 milyar lira daha güçlü olduğu tablolara yansıyor.
Bütçeye en büyük katkı yıllık bazda reel yüzde 42 artan Kurumlar Vergisi’nden gelmiş. KDV gelirleri yüzde 31 düşerken ÖTV gelirleri yüzde 39 artmış. Dış ticaret vergilerinin katkısında ise ihracat ve ithalattaki daralmalar sebebiyle küçülmeler oluşmuş.
Sermaye giderlerinin yüzde 75,1, sermaye transferlerinin yüzde 50,2, SGK devlet primi giderlerinin yüzde 91,3, mal ve hizmet alım harcamalarının yüzde 82’lik artışlarına rağmen kur korumalı mevduat (KKM) ve BOTAŞ kaynaklı harcamalar yapılmaması dolayısıyla bütçe Kasım ayında fazla vermiş.
Özetle; gelirlerdeki yıllık artış yüzde 100,2, giderlerdeki artış yüzde 94,7, on bir aylık dönemde vergi gelirlerindeki artış yüzde 103,3, faiz dışı giderlerdeki artış ise yüzde 98,3 olmuş.
Bütçede faiz dışı fazlaya da göz atalım… Geçen yılın Kasım’ında 47,3 milyar lira olan faiz dışı fazla 2022 Kasım’ında 132,7 milyar lira olarak gerçekleşmiş. Ocak-Kasım 2021 döneminde 125,4 milyar lira olan faiz dışı fazla, 2022 yılının aynı döneminde 272,2 milyar liraya yükselmiş.
“Faiz dışı fazla nedir, ne işe yarar” diye sorulduğunda şöyle cevaplarız… Faiz dışı fazla bütçe gelirlerinden faiz dışı harcamaların hariç tutulmasıyla elde ediliyor. Başka bir ifadeyle faiz dışı fazla; iç ve dış borç faizi hariç tutulduğunda, gelirler giderlerden fazla oluyorsa, faiz dışı bütçe fazlası oluşuyor. Yani devletler ancak faiz dışı fazla vererek tasarruf yapabiliyor. Bu yolla borçların azaltılması sağlanıyor.
Mamafih 2021 Kasım’da 47,3 milyar lira olan faiz dışı fazla 2022’nin aynı ayında 132,7 milyar liraya yükselmişse nakit gerçekleşmelerle karşılaştırıldığında tahakkuk bazlı faiz dışı giderlerin daha düşük kaldığı ortaya çıkıyor.
Açıkçası Kasım verilerine göre, bütçe kalemlerinde hem faiz giderleri hem de faiz dışı giderler yavaşlamış. KDV gibi dolaylı vergi gelirlerindeki aşağı yönlü seyir momentum kaybına işaret etse de artan dolaysız vergi gelirleriyle bütçe performansı istenen seviyede gerçekleşmiş.
2022 kapsamlı şekilde analiz edildiğinde; gelirlerde güçlü eğilim olduğu, ekonomideki yavaşlamaya rağmen ihracat, KKM ve döviz kuru hareketlerinin bütçede belirleyici olacağı gözleniyor. 2022 yılsonu bütçe rakamları; 2021 yılı gerçekleşmelerinden daha iyi olduğu gibi bu yıl için belirlenen hedeflerden daha iyimser olacağı giderek kesinleşiyor.
Dolayısıyla enflasyon, küresel resesyona bağlı yavaşlama, maaş artışları, Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın (EYT) yükü, sosyal destek ve teşvikler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, kur baskısı ve dış talebin zayıflığına yönelik olumsuz etkilere karşılık yüzde 122,9 olarak açıklanan yeniden belirleme oranıyla bütçenin olumlu bir trend izlemesi mümkün görünüyor.
İnşallah tüm gerçekleşmelerin ülkenin ve milletin hayrına olması dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.