'Savunmada yerlilik oranını yüzde 80'lere çıkarmalıyız'

'Savunmada yerlilik oranını yüzde 80'lere çıkarmalıyız'
 Milli Savunma Bakanı Işık, Hürkuş Eğitim Uçağına Tip Sertifikası teslim törenindeki konuşmasında, "Savunma sanayinde yerlilik oranını en az...

 

Milli Savunma Bakanı Işık, Hürkuş Eğitim Uçağına Tip Sertifikası teslim törenindeki konuşmasında, "Savunma sanayinde yerlilik oranını en az yüzde 80'lere çıkarmak zorundayız." dedi.

 

ANKARA (AA) - Türkiye’de üretilen ve uluslararası alanda sertifikalandırılan ilk sivil imalat olan Hürkuş Eğitim Uçağına Tip Sertifikası teslimi dolayısıyla düzenlenen törene, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da katıldı.

 

Işık, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'nin (TUSAŞ) Kazan Tesisleri'ndeki törende yaptığı konuşmada, bugün önemli bir gururun yaşandığını söyledi. Türkiye'nin bu maceraya geç başlayan ülkelerden olmadığını dile getiren Işık, 1920'li yılların başında dünya havacılığının yeni geliştiği o dönemde imkansız denen pek çok başarıya sınırlı imkanlarla imza atıldığını ifade etti.

 

"Peki ne oldu da birlikte başladığımız ülkeler, çok çok büyük mesafeler alırken, bizler bugün bir eğitim uçağının sertifika töreninde bu cümleleri kullanıyoruz" diyen Işık, Türkiye'nin bugün milli muharip uçağını yapmış, dünya havacılık sanayinde yeni keşiflere imza atan, yeni patentleri çokça alan ülke konumunda olması gerektiğini belirtti.

 

Işık, Türkiye'nin insan gücünün bulunduğuna dikkati çekerek, "Peki ne oluyor da bunu sistem haline getirip, dünyaya pek çok teknolojiyi biz hediye etmiyoruz. Burada eksik olan milletin yeteneği, kabiliyeti veya becerisi değil, eksik olan siyasi iradeydi. 1920'lerde başlayan, 1930'larda yoğunlaşan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sağlığında desteklediği o çalışmalar, ne oldu da Gazi'nin vefatından sonra akamete uğratıldı. Buradaki en önemli sorun siyasi iradeydi. Milletin azmine, kararlılığına, bilgisine, birikimine, yeteneğine cevap verecek siyasi irade olmadığı için yeni projelerin hayata geçmesini bir kenara bırakın, mevcut projeler de baltalandı." değerlendirmesinde bulundu.

 

Fikri Işık, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'ye kadar Türkiye'nin savunma sanayindeki gayretlerin sistematik sıçramaya dönüşemediğini ifade ederek, şöyle konuştu:

 

"2002'de başlayan bu süreç, her alanda meyvelerini vermeye başladı. Yüzde 24'tü savunma sanayinde yerlilik oranı, bunun da kalitesi düşüktü. Şimdi yüzde 60'ları yakaladık ve çok ciddi de bir kalite artışı yakaladık. Ama böyle bir coğrafyada, bu kadar tehditlerle karşı karşıya olan bir ülkede hem oran olarak bunu, en az yüzde 80'lere çıkarmak zorundayız hem de nitelik artışını sağlamak zorundayız. Bunu yapmak için yeterli birikimimiz, insan kaynağımız, ekonomik gücümüz, paramız var. Bundan sonra özellikle savunma sanayinde çok daha fazla nitelik artışına yoğunlaşacağız."

 

Bundan sonraki iftihar vesilesi milli muharip uçağı

Hürkuş'tan sonraki iftihar vesilesinin milli muharip uçağını üretmek olacağını dile getiren Işık, "Dünyanın en gelişmiş savaş uçağını ürettiğimiz zaman bu gururu yaşayacağız. Biz de uzun bir gelecek olmadan ilk muharip uçağımızın ilk uçuşunu seyredeceğiz." dedi.

 

Türkiye'nin hedeflerinin artık daha büyük olduğuna işaret eden Işık, bu noktada tam bir siyasi iradenin bulunduğunu söyledi. Işık, önümüzdeki süreçte savunma sanayinde özel sektörün ve KOBİ'lerin çok daha fazla rol almasını sağlayacaklarını bildirdi.

 

Vakıf ve kamu şirketlerinin ise özel sektörün yapamayacağı nitelikteki kaliteli işlere odaklanacağını belirten Işık, kamu olarak hem temel Ar-Ge'nin ihmal edilmeyeceğini hem de sistem mühendisliğine yoğunlaşacaklarını vurguladı.

 

Işık, hiçbir kurumun diğerinin işini yavaşlatmayacağına dikkati çekerek, "Çünkü hepimizin sorumlu olduğu bir millet, ülke ve devlet var. Hepimiz bu sorumluluğun bilincinde hareket edeceğiz. Çok daha güzel işler başaracağız. Türkiye çok daha büyük projelere imza atacak." ifadelerini kullandı.

 

"Sivil ve askeri uçağımızı yapabilmek adına sizlere güveniyoruz"

Ulaştırma Bakanı Arslan da burada yaptığı konuşmada, "Havayolu halkın yolu olsun, herkes uçsun" ilkesiyle havayolu sektöründe ciddi başarı elde ettiklerine dikkati çekerek sertifika töreninin bu açıdan büyük anlam ifade ettiğini söyledi.

 

Türkiye'nin 2003'ten bu yana havacılık sektöründe dünyada 30. sıradan 10. sıraya yükseldiğine dikkati çeken Arslan, "Milli bayrak taşıyıcımız dünyanın ilk 15'i arasında, İstanbul'da Atatürk Havalimanı Avrupa'nın ilk 4'ü arasında, İstanbul'da yapacağımız 3. havalimanı dünyanın ilki olacak. Bugün milli gururu hep birlikte yaşıyoruz ancak bununla yetinmemeliyiz. Artık sivil uçağımızı kendimiz ürettiğimiz ve kendimiz sertifikalandırdığımız bir aşamaya gelmemiz çok gecikti." diye konuştu.

 

Arslan, Vecihi Hürkuş'un yaptığı uçağın sertifikalandırılması için kamyon sırtında Çek Cumhuriyeti'ne gönderildiğini anımsatarak Hürkuş'un Tip Sertifika Onayının Türkiye'de verilebiliyor olmasının, dünyanın sivil otoritelerinin bunu kabul ve teyit etmesinin bugün açısından çok önemli olduğunu dile getirdi.

 

Atak helikopteri ve insansız hava araçlarının (İHA) üretiminde gösterilen başarının Hürkuş ile taçlandığını vurgulayan Arslan, şunları kaydetti:

 

"Sivil ve askeri uçağımızı yapabilmek adına sizlere güveniyoruz. İşin başı inanmak. Bu inancın ortaya konması, siyasi otorite tarafından desteklenmesi ile kağıt üzerinde başlayan düşüncenin ete kemiğe bürünmesine şahit oluyoruz. İşçisinden, en tepedeki idarecisine kadar herkes buna inanmak zorunda. Biz bu güvenle ülkemizin tüm sektörlerinde artık sağlıklı planlamalar yapabiliyor, daha uzun vadeli hedefler orta koyabiliyoruz."

 

Arslan, Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasındaki coğrafya üzerinde köprü konumunda bulunduğuna işaret ederek 14 yıldır reel hayatta da Türkiye'yi köprü haline getirebilmek için çalıştıklarını anlattı.

 

Söz konusu coğrafyada 3 saatlik uçuş mesafesiyle 1,5 milyar nüfusa ulaşılabildiğini belirten Arslan, bu coğrafyadaki ticaret hacminin 31 trilyon dolar, her yıl sadece ulaştırma için harcanan paranın 75 milyar dolar olduğunu söyledi.

 

Arslan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli gibi projelerin büyük fotoğrafın tamamlayıcısı olduğunu belirterek şöyle devam etti:

 

"Bu pastadan pay almak için artık sivil uçak, köprüler, bölünmüş yollar, yüksek hızlı tren yolları ve bu trenlerin kendisini yapar hale geliyoruz. 'Bu dünyada biz de varız. Sizin bize biçtiğiniz role göre değil, kendi ülkemizin ve bu coğrafyadan medet uman mağdurların, mazlumların beklentisi neyse ona göre kendi rolümüzü belirliyoruz' diyoruz. Biz büyük projeleri ortaya koydukça ve bu pastadan pay almak istedikçe Türkiye'ye karşı herkes ayağa kalkıyor. Rekabet ortamıdır olabilir. Ancak bu kalkışmanın aracısı olan hainleri, maşaları anlayamıyoruz. Bu hainler bu coğrafyadan çıkınca işte adeta saçımızı, başımızı yolacak noktaya geliyoruz."

 

"Hürkuş, Tip Sertifikası ile uçuş hürriyetine kavuştu"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi de tasarım, imalat ve üretim kadar yorucu sertifikasyon testinden geçen uçağın, 11 Temmuz 2016'da SHGM’nin ilk defa verdiği Tip Sertifikası ile uçuş hürriyetine Hürkuş olarak kavuşmuş olduğunu söyledi.

 

"Bastonsuz geldim"

Eski Milli Savunma Bakanı ve Türksat AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Vecdi Gönül de 2005'te icra komitesi toplantısında Hürkuş'un yapımı için adım atıldığını ifade ederek, "Arkadaşlar proje çalışmasına başladığında dedim ki, 'Bakın bu işi çabuk bitirin, bitme merasimine bizi çağırırsınız ama ben bastonla gelmek istemiyorum.' Bugün bastonsuz geldim." diye konuştu.

 

TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Bilgin ise 140 mühendisin 10 yıllık emeğinin ürünü olan Hürkuş'un Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (EASA) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden (SHGM) sertifika alan ilk Türk uçağı olduğunu belirterek, "Emsallerinin 12 yılda geldiği olgunluk noktasına HÜRKUŞ 10 yılda hem de sadece kendi ülkesinden değil Avrupa'dan da eş zamanlı onaylanmış sertifikasıyla gelmiştir. Bu gurur yüce Türk milletinindir." dedi.

 

Sertifikasyon sürecinde 500 saatin üstünde uçuş testi yapıldığını dile getiren Bilgin, 5 bin 500 parçadan oluşan uçağa ait tüm mühendislik hesaplarının Türk mühendisleri tarafından yapıldığını dile getirdi.

 

Sertifika tesliminin ardından, Hürkuş ile uçuş gösterisi yapıldı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.