Sait Özdemir: İyilik eden karşılık bekliyorsa tefecidir
Öyle iyilikler vardır ki inceliklerine dikkat edilmediği için kötülük gibi bir iz bırakır arkasında.
İyiliğin iyilik olarak kalabilmesi için inceliklere dikkat edilmesi ve husûsî bir gayret gösterilmesi gerekir. İyiliği karşılık beklemeden yapmak esastır.
“İyilik eden mükâfât beklediği an tefecidir.” der Cemil Meriç.
Değerli dostlar iyilik yapmak ince bir sanattır. İnsan hayatında iyilik yaptığı kadar mutlu olur. İyiliği iyilik olarak hatırlatacak, kötülüğe çevirmeyecek şekilde yapmak önemlidir. Bir yoksula, bir hayır işine yaptığınız yardımı, en yakınlarınız dahi bilmemelidir. Çünkü bu çeşit yardımlar dini, ya da sosyal bir ödevdir.
Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan ve gönül kırmayanlar için Allah katında mükâfatlar vardır. (Bakara sûresi (2), 262)
Dinimiz bizlere "Bir elin verdiğini öbür elin duymasın." diyerek bir müslümanın hayır ve hasenatta nasıl bir yol izlemesi gerektiğine dair en güzel örneklemeyi yapıyor.
İyiliğin iyilik olabilmesi için sırf Allah rızâsı için yapılmalıdır. Ne iyilik yaptığımız kişiden ne de bunu gören insanlardan en küçük bir karşılık beklememek gerekir. İyiliğin karşılığını Allah verecektir.
Dokunduğunuz değdiğiniz gönüllerde yaptığınız iyilik duygusu çiçeklenir.
“Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları bağışlarlar. Allah iyilik edenleri sever.” (Âl-i İmrân, 134)
“Allah iyilik edenleri sever.” düstûru Müslümanların bu dünyâya bakışını en çok etkileyen ölçülerden olmuştur.
Unutmayınız ki, başa kakılan bir iyilik, iyilik olmaktan çıkar nefrete sebep olur.
Adam küçük çocuğu ile çarşıya çıkıyor. Her gün gittikleri yoldan değil de başka bir yoldan gidiyor. Çocuk, “Niye buradan gidiyoruz baba?” diyor. “Filan arkadaşa dün borç vermiştim, dükkânının önünden geçersek borcunu hatırlatmış oluruz oğlum; bu ayıptır.” diyor. İşte iyilik böyle ince bir sanat oluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.