Sait Özdemir: Edep ya hu

Sait Özdemir: Edep ya hu
Edep kişinin kendini bilmesi, haddini bilmesi  başkalarının hakkına  tecavüz etmemesidir.

Şair ne güzel söylemiş,“Edep bir taç imiş nur-ı Hüda’dan,Giy ol tacı emin ol her beladan

Edep, elif, dal ve ba harflerinden oluşmaktadır. “Elif eline, dal diline, ba ise beline sahip ol!” demektir.

Tasavvufda da  “Edep ya hu” ifadesi edebin önemini vurgulamak ve muhatabı edebe çağırmak için kullanılan güzel  bir deyimdir.

Sufilerin tekke ve asitanelerinin giriş kapılarında da “Edep Ya Hu” yazar.

Edep kişinin kendini bilmesi, haddini bilmesi  başkalarının hakkına  tecavüz etmemesidir.

Edep ile edebiyat arasında da güzel bir bağ  vardır. Sözdeki zarafet, ahenk ve kibarlık edeptir.

Hasan Basri Hazretleri şöyle der, “İnsanların edebe ait bilgisi çoğaldı, fakat edep azaldı” diye ifade eder.

İlim için önce edep lazımdır. Nitekim denilmiştir ki:”Ehl-i irfan meclisinde kıldım talep.İlim en geridedir illa edep, illa edep”

Mevlana Celaleddin Rumi” insan olmanın yolunun edepten geçtiğini belirtir”.

Mesnevi de “Ey Müslüman! Edep nedir? dersen bil ki edep, edepsizlerin her işine ve kabalıklarına tahammüldür.”

 Lokman Hekim de: “Edebi edepsizden öğrendim.” demiştir.

Eskiden büyüklerimiz atalarımız nur içinde yatalarımız kapıyı kapat demezler kapıyı ört derlerdi.. “Lambayı veya ocağı söndür.” demez. “Lambayı veya ocağı dinlendirmek, sırlamak” gibi tabirleri edebe daha uygun görülürdi.Yemek yerken ağız şapırdatılmaz, su içerken ses çıkarılmaz, kahve ve çay içerken höpürdetilmezdi. Gülmek kahkaha değil, tebessümdü şeklinde idi.

Hz. Peygamber(s.a.v) yüksek edep duygusunu en büyük mürebbi olan Rabbinden almış,

 “Beni Rabbim edeplendirdi ve edebimi de güzel kıldı.” (Süyuti, Camiu’s-Sağir, I, 12.)

Son söz olarak; Eskiden cansızlara bile canlı gözüyle bakan hiçbir canlıyı incitemez anlayışı hakimidi.Aslolan da zaten  incinmemek ve incitmemekse eğer, edep sahibi incitmeyen ve incinmeyen insan sayılırdı. Hatta ehl-i gönül, incinse de incitmemeyi kemal yolunun düsturlarından görmüş:

Âşık der inci tenden,İncinme incitenden,Kemalde noksan imiş,İncinen incitenden.

Yunus Emre’nin  deyişiyle:”Ehl-i diller arasında aradım kıldım talep,Her hüner makbul imiş; illâ edep, illâ edep” önemli olanda budur.

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.