Sait Özdemir: Başkası olma kendin ol.

Günümüzde dünyada ve ülkemizde yaşanan problemlerin bana göre temel kaynağı kişinin kendisini tanımamasıdır. İnsanların sahip olduğu maddi ve teknolojik imkânları ile daha mutlu olmaları beklenirken, daha mutsuz daha yalnız ve yardımsever olmaktan uzak bir hale geliyorlar.

Bunun sonucunda insanlarda manevi duygular gerilerken maddi olarak da dünyaya karşı sevgi yerine yalnızlık, öfke, kızgınlık ve endişe duyguları artarak devam ediyor.

Bunun sonucunda daha duyarsız bir toplum olma yolunda hızla yol almaya devam ediyoruz.

İnsanların bir çoğu toplum içerisinde başkaları tarafından kabul edilmeyeceğinden korkar hale geldi. Aslında onları korkutan kabul edilmemekten ziyade yalnızlıktan başka bir şey değildir.

Sosyal ağlarda hep en iyi yanımızı ön plana çıkarmaya gayret etmekteyiz. Bunu neden yapıyoruz?

Çünkü başkasının onayını almak onaylanmak önemli de onun için.

Günümüz toplumunda davranışlarımız ve hatta giyiniş tarzımız, saçlarımızı tarama şeklimiz, konuşmamız vs. hepsi, başkalarının kabulünü kazanmaya yönelik olarak gerçekleşiyor.

Başkalarından ‘beğeni" alacağını düşündüğümüz şeyleri sürekli paylaşıyoruz. Beğenilmeyeceğini düşündüğümüz şeyleri internette paylaşmaktan kaçınıyoruz.

Gerçek hayatımızda da aynı şey geçerlidir. Başkalarının daha çok hoşlanacağını düşündüğümüz yanlarımızı gösteririz.

Bu arada Ralph Waldo Emerson’un şu sözü bu tezi bu sözümü en güzel şekilde desteklemektedir. “Sürekli kendiniz olmaktan sizi alıkoymaya çalışan bir dünyada kendiniz olmak, işte en büyük başarı budur.” diyor.

Bir türlü kendimiz olamıyoruz. Şunu unutmamak gerekir ki, kendimizi kabul etmezsek, başkaları bizi asla kabul etmeyecektir.

Başkalarından sürekli onay beklemek, kendinizi yalnız hissetmenize neden olabilir. Ama kendimizi kabul etmek ve hatalarımızdan ve erdemlerimizden ders çıkarmak, gerçekten olduğumuz kişiyi tanımamıza yardımcı olacaktır.

Artık evler büyüdü aileler küçüldü. Sosyal medyada yüzlerce arkadaşa rağmen gerçek bir dosta sahip olamıyoruz.

Günümüz dünyasında sosyal ve ekonomik anlamda hareketlilik olmasına karşın toplumun büyük kesimi yalnızlık yaşıyor.

Sonuç olarak, insanlar, bu yüzyılda daha da yalnızlaşarak, aslında farkında olmasalar da, insanlıktan uzaklaşıyorlar ve hayatı kaçırıyorlar.

Hayatın tadına varmak ve dolu dolu yaşamak dileğimle

yazının devamı..