Şahin: Final yılı ilan ettiler hezimet yılı oldu
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 'Örgütçe 'final yılı' olarak ilan edilen ve büyük hedefler yüklenen 2012 yılı, bölücü örgütün en kötü senesi, hezimet yılı olmuş ve sorumlu düzeydeki teröristler 2012'yi 'kayıp yılı' olarak nitelendirmek zorunda kalmıştır' dedi.
Şahin, Marriott Otel'de düzenlenen 5. Büyükelçiler Konferansı'nda 'Türkiye'nin iç güvenlik politikaları' konusunda büyükelçilere hitap etti.
Devletin en öncelikli görevinin toplumun huzur ve emniyet içinde yaşamasını sağlamak ve geleceğe daha güvenle bakmasını temin etmek olduğunu belirten Şahin, bunun güvenlik hizmetlerinin en iyi şekilde yerine getirilmesi ve suçla mücadelenin etkinliğine bağlı bulunduğunu söyledi.
Ülkelerin tehdit öncelikleri ve algılamaları farklı olsa da, artık suçla mücadeledeki başarı ve sürekliliğin, uluslararası işbirliği ve koordinasyonla mümkün olduğunu dile getiren Bakan Şahin, 'Bölgesel ve küresel ölçekteki bu değişimi yakından takip eden ülkemiz, iç güvenliğe ilişkin konularda 89 ülkeyle işbirliği anlaşmaları ve protokoller imzalamış olup, taraf olduğu metinlerin uygulamaya yansıtılması adına yoğun bir çaba sarf etmektedir. Bunun yanında, uluslararası suçla mücadelenin daha etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla, 23 farklı ülkede Emniyet Müşavirliğimiz ve Ataşeliğimiz bulunmaktadır' dedi.
Türkiye'nin uzun yıllar terörün her türlüsüyle tüm imkanlarını seferber ederek mücadele ettiğini aktaran Şahin, şöyle konuştu:
'Türkiye bugüne kadar, bu uğurda önemli maddi ve manevi kayıp verdi. Bununla birlikte, ülkemiz terörle mücadelede büyük deneyim kazandı. Gerek terör olaylarının oluşmadan engellenmesi, gerekse meydana gelen hadiselerin en kısa sürede aydınlatılarak faillerin adalete teslim edilmesi noktasında, güvenlik güçlerimiz başarılı çalışmalar gerçekleştiriyor. Ancak, bu sorunun sadece güvenlik boyutuna endekslenerek çözülemeyeceği aşikar. Biz, terör sorununun en etkili çözüm aracının demokrasi olduğu inancındayız. Amacımız, demokratik sistem ve değerlerin, güvenliğin tam olarak sağlandığı huzur ortamında yaşanır kılınması.
Yapılan çalışmaların en önemli boyutunu, terörle mücadelenin hukuki sınırlar içerisinde, demokratik değerlere, insan hak ve özgürlüklerine saygılı bir biçimde sürdürülmesi oluşturmaktadır. Bu nedenle, terörle mücadeleye, hükümetlerimiz döneminde bütüncül bir yaklaşımla bakılarak, farklı alanlarda, bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde
önemli adımlar atılmıştır.'
-4,5 ton patlayıcı-
Terör örgütü PKK/KCK'nın sözde ateşkes ilan ettiği dönemler de dahil hiçbir zaman şiddetten vazgeçmediğini kaydeden Şahin, örgütün nihai hedefinin en başından beri sözde 'Bağımsız Birleşik Kürdistanı kurmak' olduğunu söyledi.
Örgütün ülkeyi parçalayıp bölmeyi, geçmişten beri barış ve huzur içinde yaşayan, milletin arasına nifak tohumları atarak, hain emellerini gerçekleştirmeyi amaçladığını vurgulayan Şahin, 'Bu gayeye ulaşmak için, örgütün benimsediği model KCK, ara hedefi de demokratik özerkliktir' diye konuştu.
Bu çerçevede örgütün, son yıllarda terör eylemleri ile eş zamanlı olarak, devlete alternatif kurumsallaşma ve bölgede ayrılıkçı bir kimlik inşası çabalarına yoğunlaştığını belirten Bakan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bizzat terörist başının yönlendirmeleri doğrultusunda, 'devrimci halk savaşı' adı altında, şiddeti tırmandırma ve kitleyi devletimize karşı ayaklandırma planlamaları yapıldı.
Ancak son dönemde, bölücü terörle mücadele çalışmalarımız olumlu sonuçlar verdi. 2012'de ülke genelinde, güvenlik güçlerimizce yürütülen çalışmalar neticesinde, yaklaşık 600 terörist etkisiz hale getirildi, 4,5 ton patlayıcı ele
geçirildi. Örgüt kamplarında silah ve bomba eğitimi almış, şehir isyanlarının öncü kadroları olmaları planlanan, özellikle polisimize yönelik suikast arayışları olan 141 Öz Savunma Birliği (ÖSB) mensubu terörist yakalandı. Şehir merkezlerinde sansasyonel eylem arayışında olan 86 bombacı örgüt mensubu yakalanarak, terör örgütünün planladığı çok sayıda eylem engellendi.
Yine bu sürede örgütten kaçışlar geçen yıllara göre arttı ve 200 terörist teslim oldu. Terör örgütünün, başta Hakkari'nin Şemdinli ilçesi olmak üzere, kırsalda 'alan hakimiyeti' sağlama, 'devrimci halk savaşı' başlatma gibi girişimleri sonuçsuz kaldı.
2012'nin son günü Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalındaki operasyonda 10 bölücü terör örgütü mensubu silahlarıyla etkisiz hale getirildi, arazi aramalarında da 2 sığınak ve 1 depo içinde muhtelif yaşam malzemesi ele geçirildi.
İstihbarat birimlerimiz tarafından elde edilen telsiz görüşmelerinde, güvenlik birimlerimizce aralıksız devam eden başarılı operasyonlar sayesinde, yurt içinde ve kırsal alanda faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarının istenen seviyede eylem gerçekleştiremedikleri belirtiliyor.
Örgütçe 'final yılı' olarak ilan edilen ve büyük hedefler yüklenen 2012 yılı, bölücü örgütün en kötü senesi, hezimet yılı olmuş ve sorumlu düzeydeki teröristler 2012'yi 'kayıp yılı' olarak nitelendirmek zorunda kalmıştır.
Mücadelemiz, terör örgütleri eylem yapamaz ve kan dökemez hale gelinceye kadar ve ülkemizde son terörist kalmayıncaya kadar devam edecektir.'
-20 milyon avro haraç-
Şahin, terör kavramı için tüm dünyada kabul gören belirleyici unsurun, saldırılarda hedef gözetilmemesi, özellikle sivillerin hedef alınması olduğunu belirterek, bölücü terör örgütünün de hedef gözetmeyip sivillere zarar verdiğini söyledi.
Yıllarca Kürt vatandaşların köylerini basan, şehirlerde bombalı saldırılar gerçekleştiren, kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden canice eylemler yapan örgütün sivillere yönelik eylemlerini sürdürdüğünü belirten Şahin, 'Ankara Kumrular'da 5 vatandaşımızı, Siirt'te 4 kızımızı, Gaziantep'te 10 vatandaşımızı, İzmir Foça'da 3 vatandaşımızı kaybettiğimiz hain eylemler bunlardan bazılarıdır' diye konuştu.
Örgüte yönelik yurt içinde alınan önlemlerin, tek başına yeterli olmadığını kaydeden Şahin, şöyle devam etti:
'Örgütün kırsal kadrosuna katılımda, öncelik Suriye olmakla birlikte, Avrupa ülkelerinin de büyük bir pay teşkil ettiği, gerçekleştirilen operasyonlardan anlaşılıyor.
Bölücü örgüt, Avrupa'daki tüm faaliyetlerini Avrupa Kürt Demokratik Toplum Koordinasyonu (CDK) üzerinden yönlendiriyor ve yıllık ortalama 20 milyon avro haraç topluyor. Belçika merkezli Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu (KON-KURD) çatısı altındaki legal görünümlü dernekler üzerinden, örgütsel faaliyetler koordine edilerek destekleniyor. Avrupa'da KON-KURD bünyesinde 11 federasyon ve 700'e yakın dernek faaliyet gösteriyor.
Yine Belçika merkezli Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) aracılığıyla ülkemiz aleyhine lobi faaliyetleri yapılırken, Almanya merkezli sözde Kürt Kızılayı (Heyva Sor a Kürdistan) üzerinden de, kırsaldaki silahlı teröristlerin iaşesi dahil, her türlü illegal faaliyet finanse edilebiliyor.
Bölücü örgütün ülkemize yönelik silahlı ve bombalı eylem tehdidinin arka planında, Suriye'de yoğunlaşan faaliyetleri önem taşıyor. Suriye'de, 'demokratik özerkliğe' yönelik kalıcı bir yapı oluşturmaya çalışan örgüt, bu çalışmalarını
Demokratik Birlik Partisi (PYD) üzerinden yürütüyor.'
-135 örgüt mensubu yakalandı, 33'ü tutuklandı-
Bakan Şahin, 2012'de Fransa, İtalya, Danimarka, Hollanda ve Belçika'da 135 örgüt mensubunun yakalandığını, bu kişilerden 33'ünün tutuklandığını söyledi. Fransa'da, 6-7 Ekim'de gerçekleştirilen operasyonun dikkat çekici olduğunu belirten Şahin, PKK/KCK terör örgütü adına 1,2 milyon avroluk silah
alımı görüşmeleri yapan ve uluslararası seviyede kırmızı bültenle aranan Adem Uzun ile birlikte 3 örgüt mensubunun tutuklandığını kaydetti.
El Kaide terör örgütüne yönelik faaliyetlere de değinen Şahin, 'Günümüz itibarıyla, ülkemizde Usame Bin Ladin ile anılan El Kaide terör örgütüyle bağlantılı herhangi bir yapı bulunmamakta, ancak örgütün ideolojisinden etkilenen şahısların faaliyetleri gözlenmektedir' dedi. Şahin, 2001'den itibaren El Kaide yanlısı 86 yabancı uyruklunun Türkiye'de yakalanarak ülkelerine iade edildiğini bildirdi.
Terör örgütü DHKP/C'ye yönelik faaliyetleri de anlatan Şahin, bu örgütün yakın zamandaki 14 saldırısından 11'inin, Yunanistan'da eğitim alarak Türkiye'ye gelen kişilerce gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini söyledi.
Şahin, 'Bu çerçevede, Yunanistan polis teşkilatıyla işbirliği yapılması amacıyla bakanlığımızca oluşturulan bir heyet, 2012 Aralık ayında Yunanistan'a ziyaret gerçekleştirdi. Yapılan görüşmeler; örgütün illegal faaliyetleri, tespitlerimiz ve beklentilerimizin aktarılması adına olumlu geçmiş, Yunan yetkililerinin de ülkemize ziyaretleri planlanmıştır' diye konuştu.
-Suçluların iadesi-
Terörle mücadelede uluslararası alanda sıkıntı yaşanan en önemli konunun, suçluların iadesi olduğunu söyleyen Şahin, 'Adli makamlarımızca, uluslararası düzeyde aranan 409 terör suçlusu, çeşitli ülkelerde yakalanmasına rağmen ülkemize iadeleri reddedilmiştir. Buna mukabil, son beş yılda, Avrupa'dan sadece 7 terör suçlusunun ülkemize iade edilmiş olması bilhassa dikkat çekicidir' dedi.
Şahin, terör bağlantılı suçlardan aranan şahısların iadelerini reddeden ülkelerin başında Almanya'nın geldiğini, bunu İsviçre, Belçika ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinin takip ettiğini söyledi.
Bakan Şahin, '2005'e kadar idam cezası gerekçesiyle iade taleplerimizi reddeden Almanya, ülkemizde Ceza Kanunundaki değişiklik sonrasında, bu sefer de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını ret gerekçeleri arasına almıştır' diye
konuştu.
'Terör örgütünün finans kaynağı, uyuşturucu'
Şahin, 2012'de güvenlik birimlerimizce yaklaşık 142 ton esrar, 12 ton eroin, 396 kilogram kokain, 156 bin captagon ve 1 milyon 680 bin tablet ecstasy ele geçirildiğini söyledi.
Şahin, 'Yakalanan eroin miktarı, her yıl Avrupa'nın tamamında ele geçirilen toplam eroinin yaklaşık iki katıdır. Bu rakam, dünya genelinde yakalanan eroin maddesinin ise, yüzde 20'sine denk gelmektedir' dedi.
Uyuşturucunun terör örgütü PKK'nın önemli finans kaynaklarından biri olduğunu kaydeden Bakan Şahin, şöyle devam etti:
'Bölücü örgüt her boyutta uyuşturucu ile iç içe olup, yetiştirilmesi, alımı, satımı dahil birçok alanda bu işi yürüterek, kendisine finans sağlamaktadır. 2012 yılında, Diyarbakır'da güvenlik güçlerimizce düzenlenen operasyonlar
sonucunda, 3,5 milyondan fazla kök Hint keneviri, 8,5 ton toz esrar ve 32,5 ton kubar esrar imha edilmiş, bu operasyonlar sayesinde, 2 milyar liranın üzerindeki paranın bölücü örgüte aktarılması önlenmiş, uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen gelire ağır darbeler vurulmuştur' dedi.
2012'deki yolsuzluk operasyonlarıyla, yaklaşık 160 milyon lira kamu zararının önüne geçildiğini bildiren Şahin, 'Hükümetlerimiz tarafından son on yılda yolsuzluk alanında yapılan başarılı mücadele, ekonomik açıdan güvenli bir
Türkiye resminin ortaya çıkmasını sağlamıştır' diye konuştu.
Şahin, 2012'de akaryakıt, sigara ve emtia üzerine yoğunlaşan kaçakçılık operasyonlarında ise, piyasa değeri 772 milyon lira olan suç unsurları ele geçirilerek, 490 milyon liralık vergi kaybının önüne geçildiğini belirtti.
Star
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.