Şahin: Eline diploma verdiğimiz gençlere iş de verebilmeliyiz...
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, bazı yüksekokullardan mezun olan gençlerin iş bulmakta zorlandığını belirterek, ''Türkiye, eline diploma verdiği gençlere iş de verebilmeyi başarabilmelidir'' dedi.
Erzurum'da bulunan Şahin, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2010-2011 akademik yılı açılış töreninde, Atatürk Üniversitesi'nin, Türkiye'deki 154 üniversite arasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün adını taşıyan tek üniversite olduğuna dikkat çekerek, ''Sanırım bu sebepsiz değildir. TBMM'nin açılışına giden yolda bir dönüm noktasıdır Erzurum'' diye konuştu. Şahin, şöyle devam etti:
''Ülkemiz, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra işgalle karşıya karşıya kalmıştı. Güneyinden, batısından ülkemiz, diğer ülke askerlerinin işgale yeltendiği bir manzara arz ediyordu. Hiçbir zaman esareti kabul etmemiş milletimiz, bu duruma razı olamazdı. Samsun'dan başlayan bağımsızlık mücadelesi, Amasya, Erzurum, Sivas ve Ankara'ya kadar uzandı. Erzurum Kongresi, burada alınan kararlarla milletimizin bağımsızlığını kazanması konusunda tüm dünyaya haykırdığı, gerçeklerin ifade edildiği bir kongre olmuştur. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla bölünemez. Manda ve himaye asla kabul edilemez ve milli irade mutlaka hakim kılınacaktır. İşte bu kararların tüm dünyaya haykırıldığı bir ilimizdir Erzurum.''
Atatürk'ün 1937'de TBMM'de yasama yılı açılışında yaptığı konuşmada, Doğu Anadolu'ya bir üniversite kurulması gerekliliğini vurgularken yer olarak Erzurum'u işaret ettiğini belirten Şahin, ''Mustafa Kemal Atatürk'ün bu konuşmasından 20 yıl sonra Atatürk Üniversitesi kurulmuştur. Bu ismin buraya verilmesinde büyük isabet olduğunu düşünüyorum'' dedi.
Atatürk Üniversitesi'nin bir dünya üniversitesi olma yolunda hızla ilerlediğini, dünyadaki en başarılı üniversite sıralamasında da ilk 500 üniversite arasında yer aldığını ifade eden Şahin, ancak Atatürk'ün ismini taşıyan üniversitenin önce ilk 100, sonra da ilk 10'da yer alması için çaba göstermesi gerektiğini söyledi.
-''ÇAĞDAŞLIĞIN ÖLÇÜTÜ BİLİM VE TEKNOLOJİDİR''-
Dünyada artık bilim ve teknoloji alanında üstünlüğü elinde bulunduranların sözünün geçtiğini belirten Şahin, şöyle konuştu:
''Bugün çağdaşlığın ölçütü bilim ve teknolojidir. Ülkemizin bu yarışta ön sıralarda olması için, bizim bilim üreten, bilimi kullanma becerisini kazandıran ve bunu sosyoekonomik kalkınmaya dönüştürecek çalışmalara hız vermemiz gerekmektedir. Bunun etkin yolu da üniversitelerimizin bilim üretme, teknoloji üretmede dünya ile yarışır hale gelebilmesidir. Bu konuda ülkemizin durumu nedir? Üniversitelerin başarısı ne ile ölçülür? Bunun için AR-GE çalışmalarına bakmamız gerekiyor. Araştırma ve geliştirmeye en fazla pay ayıran üniversitelere sahip olmamız gerekmektedir. Devletimiz, üniversitelere araştırma geliştirme faaliyetleri için en fazla bütçe ayıran konuma gelmelidir. Dünyada parmakla gösterilen bilim insanlarını yetiştirmeliyiz. Üniversitelerin fonksiyonlarından birinin de bu olduğunu düşünüyorum. Ayrıca patent sayısının, üniversitelerin başarısıyla ilgili en önemli ölçütlerden biri olduğunu düşünüyorum. Bu konuda üniversitelerimiz dünya ortalamasını yakalamış değildir.''
Türkiye'de hangi mesleklerde yetişmiş elemana ihtiyaç duyulduğu konusunda bir araştırma yapılıp yapılmadığı konusunda tereddütleri olduğunu dile getiren Şahin, şunları söyledi:
''Bazı yüksekokullardan mezun olan gençlerimiz iş bulmakta çok zorlanıyor. Türkiye, eline diploma verdiği gençlere iş de verebilmeyi başarabilmelidir. Türkiye'nin ihtiyacı olan alanlarda çalışabilecek öğrenci yetiştirilmedir. Üniversiteler, her fakülte açılması talebine, 'evet' dememelidir. Onu gözlemledikten sonra açılmasına izin vermelidirler. Hangi branşta eleman yetiştirileceğini gözlemleyerek izin vermelidir. İşte o zaman diploma verirken iş de verirsiniz.''
Üniversitelerin ayrıca düşünce üretim merkezleri olması gerektiğini vurgulayan Şahin, şöyle dedi:
''Her türlü düşünce serbest ifade edilmelidir. En aykırı düşüncelerin bile sesli olarak ifade edilebilen ortamlar, üniversiteler olmalıdır. Çünkü bilim ancak serbest ortamlarda gelişir. Farklı fikirlerin olduğu yerde gelişme olur. Birtakım düşüncelerin yasak kapsamına alındığı ortamlarda gelişmeyi yakalamamız mümkün değildir. Üniversitelerimizin en özgür ortamların olması, demokrasinin de gelişmesine imkan sağlayacaktır. Bu konuda son yıllarda atılan adımları büyük memnuniyetle karşıladığımı ifade etmek istiyorum.''
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak da yarım asrı aşkın süreden beri bölgede bilim üreten üniversitelerinin artık dünyada söz sahibi olan üniversiteler arasında yer aldığını belirterek, üniversitenin başarısını artırmak için özellikle bilimsel araştırma sayısını artırmaya çalıştıklarını ifade etti.
Atatürk Üniversitesi'nin, Türkiye'de özel ve devlet üniversiteleri arasında, yayımlanan makale açısından ilk 7 üniversite arasında yer aldığına işaret eden Koçak, ''Önümüzdeki dönemde, her öğretim üyesi için en az bir olmak üzere makale sayısını artırarak üniversitemizi daha iyi konuma getirmek için çalışacağız'' diye konuştu.
Törende daha sonra, Atatürk Üniversitesi Senatosu kararıyla ''fahri doktor'' unvanı verilen Borusan Holding Kurucusu ve Onursal Başkanı Asım Kocabıyık'a diploması takdim edildi.
Kocabıyık'a fahri doktora diplomasını veren Rektör Prof. Dr. Koçak, ''Eğitime, Türk milletine önemli hizmetleri olan Asım Bey, insanların örnek alacağı en seçkin şahsiyetlerden biridir. Bu nedenle üniversitemiz, faaliyetlerinin topluma örnek olması dileğiyle Sayın Kocabıyık'ın fahri doktora unvanıyla onurlandırılmasını uygun görmüştür'' dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.