Sağlık Bakanı, Başbakan'ın 'Sezaryen cinayettir' sözünü nasıl değerlendirdi?
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kürtajın bir cinayet olduğu tanımına bir Türk hekimi olarak öğrenciliğinden bu yana katıldığını belirterek, ''Sezaryen konusunda, Başbakan'ın cinayet tanımlaması aslında olayın olumsuzluğunu vurgulamak için konuşulmuş bir ifadedir'' dedi.
Akdağ, Çırağan Otel'de, gazetelerin ve televizyonların genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldiği buluşmada yaptığı konuşmada, insanın karnını yararak bebeğini almanın birçok komplikasyonu olduğunu anlamak için hekim olmaya lüzum olmadığını söyledi.
Bakan Akdağ, ''Gereksiz sezaryene karşı olduğumuzu yıllardır söylüyorduk. Karşı oluşumuzun sebebi tıbbi sebeplerdir. Hem anne hem bebek açısından. Sezaryen şöyle bir şeye daha yol açıyor. Birinci doğumu sezaryen yaptığınızda, ikinci doğumu yaparken bile doktorunuz sizi uyarıyor, 'Sezaryen oldunuz, yani biraz riskli olabilir'. Yani 3. doğum iyice riskli oluyor. Çünkü aynı rahim bir daha kesiliyor. Doktor olmayan insan bile bunu kolayca anlayabilir. Rahim dediğimiz küçük bir organdır aslında. Hamilelikte büyüyor ve gelişiyor, hamilelikten sonra küçülüyor. Bu organı keserek alıyorsunuz. Hiç gerek yok. Hani tıbbi gereklilik varsa tabii ki sezaryen yapılmalıdır. Hem anne hem bebek için hayat kurtarır. Buna hiç kimse itiraz edemez. Sonra nasıl bir şey oluyor da İsveç, Norveç ya da Danimarka gibi ülkelerde bebek ve anne ölümleri en düşükken, sezaryen oranları yine düşük oluyor. İşin bir de bu tarafına bakmak lazım. Bazen 'sezaryen anne ve bebek ölümlerini daha azaltır' gibi şeyler söyleniyor maalesef'' şeklinde konuştu.
Türkiye'de düşük gelir ve eğitim gruplarında sezaryen oranlarının daha düşük olduğunu vurgulayan Bakan Akdağ, üst gelir gruplarında sezaryen oranlarının daha yüksek, buna karşın çocuk yapma oranlarının düşük olduğunu anlattı.
Bakan Akdağ, ''Bu da Türk toplumu açısından bakarsak, sağlıksız bir yapıya götürüyor. Hani diyoruz ya, her aile bakabileceği ve istediği kadar çocuk yapmalıdır. Nasıl bir şey oluyorsa, çocuklarına daha iyi bakabilecek aileler daha az çocuk yapıyor, alt gelir grupları daha çok çocuk yapıyor. Bunun tek nedeni sezaryen değil ama sebeplerden birinin de bu olduğu şüphe götürmez bir gerçek, sezaryen doğumlarının bu kadar yükseldiği bir ülkede'' dedi.
-''Kürtaj gerçekten çok kötü bir iş''-
Bakan Akdağ, ilk doğumunu sezaryenle yapan bir kadının 2. ve 3. doğumunu da sezaryenle yapmak zorunda olduğunu ifade ederek, 3. çocuğu da genelde hiçbir doktorun tavsiye etmediğini söyledi.
Kürtajın 10 haftaya kadar sınırlı olduğunu, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın yasak olduğunu belirten Akdağ, ''Bir rapor hazırlıyorum. Bunu Bakanlar Kurulumuza takdim edeceğim. Sonuçta bu siyasi bir karardır. 'Kürtajın bir cinayet olduğu' tanımına bir Türk hekimi olarak öğrenciliğimden bu yana katılıyorum. Sezaryen konusunda Başbakan'ın 'cinayet' tanımlaması aslında olayın olumsuzluğunu vurgulamak için konuşulmuş bir ifadedir. Çünkü sezaryen insan öldürülmesi değil ki zaten. Orada bir canlının hayatını falan sonlandırmıyorsunuz. Ama kürtajda bir canlının hayatına son veriyorsunuz. 'Sezaryen bir cinayettir' demek, olsa olsa şu anlama gelir, kötü bir iş için 'bu işin yapılması cinayettir' dersiniz. O anlama gelir. Yoksa sezaryenle bir adamı öldürmüyorsunuz. Sezaryen ile bir annenin karnındaki çocuğu alıyorsunuz. Sezaryeni bu anlamda düşünmelisiniz. Eğer bu anlamda düşünürseniz, gereksiz sezaryen, isteğe bağlı gereksiz sezaryen bir cinayettir. Kötü bir iştir yani, o anlamda söylemiş oluyorum'' diye konuştu.
Akdağ, bu konuyu kadın örgütleriyle de görüşebileceklerini belirterek, şöyle devam etti:
''Bu kadın örgütleri, bütün kadınları temsil etmez. Yani biz sonuçta yüzde 50'nin üstünde oy alan, üstelik kadın oyumuzda erkek oyumuzdan daha fazla olan bir partiyiz. 'Sezaryenin komplikasyonları var' dedik. Kürtajın komplikasyonları korkunçtur. Kürtaj gerçekten çok kötü bir iş. Bu topluma biz bunu anlatmak zorundayız. Karşı olanlar, kadınlara kürtajın ne kadar kötü bir şey olduğunu yeterince anlatmışlar mı? Kürtajda rahmi derinden kazıyorsunuz. Ağır enfeksiyonlara sebep olabilir. Kısırlığa yol açabilir. Kürtaj hiçbir zaman bir aile planlaması yöntemi olamaz. Bunu bilim kesinlikle reddediyor. Bana göre kürtaj yanlış bir şeydir ve yapılmamalıdır, tıbbi gereklilik dışında.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.