'Sabahtan bir geldim, kendimi bir yüzyıl öncesinde buldum'
Başbakan Yardımcısı Türkeş, "Sabahtan bir geldim, kendimi bir yüzyıl öncesinde buldum, muhalefet sayesinde. 1930'lardan, 1928'lerdeki ırk tanımlarından ve bunların hepsini de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve mevcut siyasi iktidara fatura etmek iştah ve hevesi içindeki bir toplantıya başladık" dedi.
TBMM (AA) - Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Sabahtan bir geldim, kendimi bir yüzyıl öncesinde buldum, muhalefet sayesinde. 1930'lardan, 1928'lerdeki ırk tanımlarından ve bunların hepsini Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve mevcut siyasi iktidara fatura etmek iştah ve hevesi içindeki bir toplantıya başladık" dedi.
Türkeş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve bağlı kurumların 2016 yılı bütçesinin görüşmelerinde milletvekillerinin eleştirini ve sorularını yanıtladı.
Çağın değiştiğini, yeni bir çağa girildiğini belirten Türkeş, "Sabahtan bir geldim, kendimi yüzyıl öncesinde buldum, muhalefet sayesinde. 1930'lardan, 1928'lerdeki ırk tanımlarından ve bunların hepsini de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve mevcut siyasi iktidara fatura etmek iştah ve hevesi içindeki bir toplantıya başladık" değerlendirmesinde bulundu.
"Zamanın ruhu diye bir şey var" ifadesini kullanan Türkeş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1928'in, 1930'un yazarının, çizerinin, fikir adamının düşün dünyasına baktığınızda 'dünyada ne oluyor' diye bakmanız lazım. Bunlara bakmadığınızda, mesela bir film senaryosu gibi şöyle bir şey demek mümkün: Bugün cebinizdeki telefondan, bilgisayarınızdan çıkarttığınız o resimlerle baktığınızda, '1919'da rahmetli Atatürk Samsun'a niye eski bir gemiyle gitti? Uçakla gitmeliydi, oradan da helikopterle Erzurum ve Sivas'a geçerdi. Oradaki tutanakları da İpad'inde yazdırıp anında da internete koymalıydı' diye eleştiri de yapabilirsiniz. Ama bu gerçekçi olmaz, değil mi? Bugünün şartlarında, ta 1928'e, 30'a gidip Afet İnan'lardan, Atatürk'lerden bahisle laflara gireceğiz, ondan sonra oradan da bugünkü kurumları eleştirmeye kalkacağız."
"Türkçe'nin değişik dil ve lehçelerini kullanan 300 milyon insan var"
Dünya üzerinde Türkçe'nin değişik dil ve lehçelerini kullanan 300 milyon insan olduğuna işaret eden Türkeş, "Dünyada yaygın kullanılan 5. dil ailesinin sahibiyiz. Böyle bir zenginliğim varken bununla ilişki kurmaktan niye utanayım, niye çekineyim? Bunlar benim soydaşlarım ve bunlarla ilişki kurmakta da bunlara imkan nispetinde yardımcı olmakta da Suriye'de olduğu gibi sıkıntıya düştüklerinde onlara her tür desteği vermekte de kendimi özgür hissediyorum" diye konuştu.
Türkeş'in konuşmasının ardından Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve bağlı kurumların 2016 yılı bütçeleri kabul edildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.