'RTÜK'ün esas üzerinde durması gereken ulusal değerlerimiz'

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, YSK ve RTÜK'ün bazı televizyon kanallarına verdiği cezalar hakkında, "RTÜK'ün esas üzerinde durması gereken ulusal değerlerimizdir" dedi.

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) bazı televizyon kanallarına verdiği cezalara ilişkin, "Fikirlerine bakmaksızın, hangi kanaate sahip olursa olsun bütün televizyon kanallarının bu haksız uygulamaya karşı sesini yükseltmeleri lazım. Bunun artık bir sansür uygulaması haline gelmesi, bir ceza mekanizması haline gelmesinin karşısında bütün televizyon kanallarının, bütün meslek kuruluşlarının sesini yükseltmesini arzu ederiz" dedi.

Kurtulmuş, A Haber televizyonunun Ankara temsilciliğini ziyaret ederek, canlı yayında A Haber başta olmak üzere 16 televizyona verilen cezalara ilişkin değerlendirmede bulundu.

1 Kasım seçiminde yayınlar nedeniyle çok sayıda televizyon kanalına YSK ve RTÜK tarafından ciddi cezalar verildiğini dile getiren Kurtulmuş, ulusal düzeyde yayın yapan 16 kanalın 388 cezaya muhatap olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, bu kanallar içerisinde en çok cezanın A Haber'e verildiğini ifade ederek, "A Haber, 99 yayın durdurma cezasıyla bu süreçte en fazla ceza alan televizyon kanallarından birisi oldu. Bu cezaların yerel televizyonlara da verilecek olması Türkiye'de yayıncılık bakımından son derece ağır bir tabloyu ortaya koymuş bulunuyor" diye konuştu.

RTÜK'ün raporlarına gerekçe teşkil eden yasanın, eski Türkiye'nin sadece tek kanallı kamu yayıncılığının yapıldığı dönemden kaldığını belirten Kurtulmuş, çok sayıda özel kanalın bulunduğu dönemde ise kanalların bu kadar çok üzerine gidilmesinin, yeni Türkiye'nin yayıncılık anlayışına, özgürlük ortamına uyuşmayan bir durum olduğunu vurguladı. Kurtulmuş, bu durumun da ceza vermenin ötesinde açık bir zulme dönüştüğünü dile getirdi.

- "Bu durumu, Türkiye'nin düzeltmesi lazım"

Ceza alan çok sayıda, başka televizyonun da bulunduğunu hatırlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önümüzdeki günlerde o kanallarımızdan bir kısmını da ziyaret edeceğim. Bu durumu, Türkiye'nin düzeltmesi lazım. Bunun için siyasetçilere, TBMM'ye görev düştüğü gibi aynı şekilde yayın kuruluşlarımıza da görevler düşüyor. Fikirlerine bakmaksızın, hangi kanaate sahip olursa olsun bütün televizyon kanallarının bu haksız uygulamaya karşı sesini yükseltmeleri lazım ve bunun artık bir sansür uygulaması haline gelmesi, bir ceza mekanizması haline gelmesinin karşısında bütün televizyon kanallarının, bütün meslek kuruluşlarının sesini yükseltmesini arzu ederiz."

Geniş bir ittifakla, ilgili basın kuruluşları, meslek kuruluşları ve yayıncı kuruluşlarla bir araya gelerek bu meselenin düzeltilmesi için çaba harcayacaklarını vurgulayan Kurtulmuş, bu yanlış uygulamaya dikkat çekmek için A Haber'i ziyaret ettiğini söyledi.

Kurtulmuş, cezalarda çifte standart uygulanmasına ilişkin soruya, benzer raporlar ve cezalara, kanallar arasında farklı yaptırımlar uygulanmasının da rahatsızlık verici olduğunun altını çizdi.

Bu haksızlıklar yaşandığında çeşitli subjektif kriterlerin gündeme geldiğini ifade eden Kurtulmuş, bu uygulamanın eski döneme ait bir zihniyet olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, bu zihniyetin geride kalması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

"Nasıl basılı medya konusunda 'Taraflı veya tarafsız mı davrandınız' diye bir kontrol mekanizması yoksa, bu anlamda görsel medya konusunda da bir mekanizmanın olmaması gerekir. Bu anlamda RTÜK'ün esas üzerinde durması gereken ulusal değerlerimiz, genel basın ilkeleri, insanlara karşı haksız saldırılar, kişilik haklarını, insanların onurunu zedeleyecek yayınlar, genel ahlak kuralarını aykırı yayınlar gibi konularda televizyon kanallarını ciddi şekilde denetlemesini arzu ederiz. Ama bu özellikle bir seçim kampanyası süresince siyasi bir kontrol mekanizmasına ya da siyasi olarak hoşa gitmeyen yayınlar yapan kanallara karşı bir saldırıya dönüşürse ya da yanlış, haksız uygulamaya dönüşürse bunu kabul etmek mümkün değil."