Reyhanlı patlamasında dikkat çeken detay
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 46 masum vatandaşın hayatına, 100'ü aşkın kişinin de yaralanmasına yol açan saldırı göz göre göre geliyorum diyordu adeta... Peki niçin özellikle Reyhanlı seçilmiş olabilirdi acaba?
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 46 masum vatandaşın hayatına, 100'ü aşkın kişinin de yaralanmasına yol açan saldırı göz göre göre geliyorum diyordu adeta... Peki niçin özellikle Reyhanlı seçilmiş olabilirdi acaba?
Hatay hemen her türlü etnisite, inanç ve mezhepten insanların yaşadığı kozmopolitlik bir şehrimiz. İki yıldan fazla süredir kaos ve savaşın devam ettiği Suriye ile komşu. Daha da önemlisi sınırın her iki tarafında onbinlerce akraba bulunuyor. Suriye'de savaşın çıkmasıyla birlikte binlerce kişi Esed yönetiminin katliamlarından kaçmak için Hatay'a sığındı. On binlerce kişi çadır kamplarda ve kiraladıkları evlerde kalıyor.
65 bin nüfuslu Reyhanlı?nın ise hemen hemen tamamının Sünni olması dikkat çekiyor. Yüzde 60'ı Arap, yüzde 25'i Türk, yüzde 8?i Çerkez, yüzde 5'i Kürtler ve diğer unsurlardan müteşekkil. Sınırın sıfır noktasında bulunan Reyhanlı'da 50 bin civarında Suriyeli mülteci yaşıyor.
Yıllardır hoşgörü, sevgi ve barışın hakim olduğu Reyhanlı'da halk savaştan kaçan Suriyeli mültecileri adeta bağrına bastı. Kimi aileler evlerini Suriyeli kardeşleri ile paylaşırken kimileri ise evindeki fazla battaniyeyi verdi. Halk, katliamdan kaçan masum halka el uzatarak zor günlerinde destek oldu. Reyhanlılar ile Suriyeliler arasında derin akrabalık bağları da bulunuyor. İki ülke arasıdaki ilişkilerin iyi olduğu dönemlerde Kurban Bayrımı ve Ramazan Bayramı'nda gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretlerle sınırın iki tarafındaki akrabalar birbirlerini ziyaret ederek hasret gidermişlerdi. Savaş sonrası Reyhanlı?da kısa zamanda kaynaşan Suriyeliler ile Türkler arasındaki ilişkiler devam etti, hatta yüzlerce Suriyeli ve Türk genci hayatlarını birleştirdi.
Reyhanlı bu ve benzeri özelliklerinden dolayı, Esed ve destekçilerinin kirli planlarında bir taşla birden fazla kuş vurmak için son derece uygun bir yerleşim yeriydi. Saldırıdan, masum Suriyeli mülteciler sorumlu tutularak Reyhanlı halkının mültecilerle arasındaki kardeşliğe darbe vurulabilecekti. Böylece hem Suriyelileri barındıran Sünni Reyhanlı halkı bir şekilde ?cezalandırılmış? olacak hem de Suriyelilerin Reyhanlı'yı terk etmesi için otomatik baskı kurulmuş olacaktı. Ayrıca, tamamı Sünni olan Reyhanlı halkını, çoğunluğu Nusayri olan bazı bölgelerdeki vatandaşlarla karşı karşıya getirerek Sünni-Nusayri gerilimi daha da tırmandırılabilecekti. Böylelikle, Irak ve Lübnan'da başlayan ve yer yer çatışmaya dönüşen mezhepsel bir savaşın içine Türkiye de daha kolay bir şekilde çekilebilecekti.
Saldırının büyüklüğü, bir güvenlik zaafının olup olmadığı tartışmasını beraberinde getiriyor. İstihbarat birimlerinde saldırı gerçekleştirileceği yönünde ihbarların olduğu belirtiliyor. Buna rağmen patlayıcı yüklü iki aracın şehrin en işlek ve en önemli noktalarına kadar ulaştırılıp patlatılması, soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Cilvegözü Sınır Kapısı?nda meydana gelen patlamalardan sonra güvenlik önlemlerinin artırılması gerekirken, Reyhanlı halkı bu anlamda ciddi adım atılmamasından yakınıyor. Şehir içinde yerli ve yabancı çok sayıda aracın bulunduğunu ifade eden kent sakinleri, hiçbir aracın bagajının açılarak kontrol edilmediğini ifade ediyor. Özellikle Sınır bölgelerinde kimi karakolların kapatıldığı, askerlerin çekildiği ve sınırda kimin girip kimin çıktığının belli olmadığı kaydediliyor. Sınır bölgesinde yaşayan halk ise sınırların adeta kaçakçılara teslim edildiğini ifade ederek, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması durumunda çok daha büyük hadiselerin çıkmasından endişe ediyor.
Cihan, Bugün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.