Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Beynini yöneten kendini yönetir”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Beynini yöneten kendini yönetir”
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, başarıda önemli olan zeka türleri konusunda bilgilendirmelerde bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kuveyt Türk Katılım Bankası bünyesinde Kuveyt Türk Akademinin düzenlediği “İş Hayatında Başarının Formülü” seminerine katılım sağladı. İş hayatında başarının formülüne ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Tarhan, başarı yolunda ilerlerken muhakkak hedefe yönelik ayrıntılara önem verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Kuveyt Türk Bankacılık Üssünde gerçekleştirilen “İş Hayatında Başarının Formülü” başlıklı seminere ve Kuveyt Türk çalışanları yoğun ilgi gösterildi.

Risk almazsak ilerleyemeyiz

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, başarıda önemli olan zeka türleri konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Tarhan; “Başarıda önemli olan zeka türleri vardır. Bunlardan bir tanesi mantıksal zeka IQ olarak bilinendir. İkincisi ise duygusal zekadır. Mantıksal zeka idealist olmayı yüceltirken duygusal zeka aktivist olmayı yüceltir. Kişiyi harekete geçirir. Hayal kurar düşünür ama eyleme geçirmez. Bunun için duygusal zeka lazım, duygular eklenirse düşünce eyleme dönüşüyor. Bedensel zeka ise duyguları eyleme dönüştüren zeka türüdür. Burada iç disiplin, hedefe tek kilitlenmek önemli ve daha sonra da risk alabilmek önemlidir. Eğer risk almazsak ilerleyemeyiz. Kaplumbağanın yemek yiyebilmesi için muhakkak kabuğundan kafasını çıkarması lazım. Bu onun için bir risktir ama riske girmeden de ilerleyemezsin. Burada bedensel zeka ve sosyal zeka önemlidir. İş birliğine açık olmak da önemlidir. Mesela bu aile içi iletişimde de önemli. Aşk evlilikte sebep midir, sonuç mudur? Hep aşk sebeptir diye söylenir. Halbuki aşk diyorlar, 6 ay sonra boşanıyorlar. Niye boşanıyorlar? Çünkü aşk buharlaşıyor. Aşk artı iş birliği eşittir ömür boyu aşk ortaya çıkıyor. Burada duygularla iş birliği kurma becerisinin gelişmesi gerekiyor. Bu da sosyal zeka ile ilgilidir.” şeklinde konuştu.

Beynini yöneten kendini yönetir

Beynini yöneten bir kişinin kendini de yönettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan; “Nöroyönetim beynimizi yönetmektir. Beynini yöneten kendini yönetir. Hatta onun için siyaset kelimesi Arapçada seyis kökünden gelir. Seyis nedir? Atı terbiye eden demektir. İçimizde bir vahşi at var. Bu vahşi at kafasına göre yaşamak istiyor. Terbiye edemezsek at istediği yöne gitmek ister. ‘Patron benim.’ der ama onu eğitirseniz at artık gelişinizden sizin olduğunuzu anlar istediği ve sizi hedefe götürür. Onun için içinizdeki vahşi atı terbiye edebilmek nöroyönetim ya da beyninizdeki eczaneyi yönetebilmek, beynimizdeki mutluluk, öfke, nefret ve kıskançlık molekülleri beynin yönettiği moleküllerdir. Bu bütün zeka türleriyle bağlantılıdır.” dedi.

Başarıda ayrıntı önemlidir…

Prof. Dr. Nevzat Tarhan kısa, uzun vadeli hedeflerin olmasının ve amaçların belirlenmesinin beyni en doğru şekilde programlamayı sağladığından bahsetti. Tarhan; “Kısa, uzun vadeli hedeflerin olması, amaçların belirlenmesi beyni en doğru şekilde programlamayı sağlar. Burada önem ve öncelik sırasına göre birincisi zaman piramididir. Burada zaman piramidinden önemliden daha az önemliye doğru sıralamak gerekiyor. Çok önemli dediğin konuya daha çok zaman ayırıyorsun. Az önemli dediğin konuda o kadar zaman ayırmıyorsun. Onun için başarıda ayrıntı önemlidir, ayrıntı ise başarıdadır. Bazıları, ‘Şeytan ayrıntıdadır.’ der. İkisi zıt şeyler ama ikisi de doğru. Çünkü amacını belirlemiş kimsenin amaca giderken ayrıntıyı görmesi onu başarıya götürür. Ayrıntıyı görmezse, lüzumsuz ayrıntıya kapılırsa gideceği hedefi kaçırır, şeytan ayrıntıda olur. Onun için başarı yolunda ilerlerken muhakkak hedefimize yönelik ayrıntılara önem vermemiz gerekiyor. Hedefimiz olmayan ayrıntılara önem verirsek işe yaramaz. Hedefinizi belirleyeceksiniz ama ona yönelik bir yeteneğiniz olursa bir formül geliştirirseniz yani şans, akılla fırsatın kesiştiği noktadır. Kelebek avcıları vardır kelebek avcıları ne yapar? Devamlı bekler bekler yakalar, şefkatle alır kafese koyar. İnsan hayatta yetenek yönetimi yaparken, yetenek avcılığı yaparken bu şekilde olmak gerekiyor. Amacını belirleyeceksin ona göre bekleyeceksin ve yakalayacaksın. İki gözü kapalı tembel tembel bekleyene hayatta hiçbir rüzgar yardım etmez.” ifadelerini kullandı.

Kendi kendinin lideri olmayan bir ailenin lideri olamaz

Gelecek projeksiyonu olan kişilerin hayatta ilerlediğine dikkat çeken Tarhan; “Ne yaptığın kadar nasıl yaptığına da önem vermek gerekiyor. Nasılı önemsemezseniz birçok fırsatı kaçırırsınız. Burada da zaman ve dikkat piramitleri önem ve önceliklerinizde, başarılarınızda zaman kaynağımızı iyi kullanmak açısından önemlidir. Burada üçüncü adım geleceği planlamaktır. Beklediğin hedeften başka hayat yolunda takip edeceğin yol haritaları olmalı. Bu haritalardaki tuzaklara dikkat etmelisin. Gelecek projeksiyonu olan kişiler hayatta ilerliyor. Önce nerede olduğunu bileceksin, nerede olduğunu bilmiyorsan nereye gideceğini bilmenin anlamı yok. Yol haritanı ona göre belirleyemezsin. Bunu çizerken kendini tanımak daha sonra hedefini belirlemek daha sonra da bunun için planlama yapmak, yol haritaları belirlemek gerekiyor. Sistem toplumu olmak gerekiyor. Bir insan kendini sistematize ederse, sistem toplumu olursa bu toplumda gelişmişlik oluyor. Sistem toplumu, ‘Yaparız abi, olur abi.’ diyorsanız siz sistematik düşünmüyorsunuz demektir. O zaman siz iyi bir yönetilen olursunuz. Kendi kendinin lideri olmayan bir ailenin lideri olamaz. Önce kendimizi yönetmeyi öğreneceğiz, kendi arzu ve dürtülerimizi yönetmeyi öğreneceğiz daha sonra ise başkalarını yönetebileceğiz.” şeklinde konuştu.

Cesaret tehlikeye atılmak değil, tehlike karşısında akıl ve zekayı kullanmaktır

Bencillik krallığında başarı ve mutluluğun sahte olduğunun altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bencil kimselerin başarılarının geçici olduğundan bahsetti. Tarhan; “İnsanın tek rakibi kendisi, cesurluğumuz ve güvenin içinde olan bu korkularımız insanın içindeki en büyük engellerdir. Cesaret tehlikeye atılmak değil, tehlike karşısında akıl ve zekayı kullanmaktır. İnsanın tek rakibi kendisi dedik bununla birlikte bu fırtınada gelişen becerileri de var mesela sabır, şefkat, çalışkanlık, saygı, sorumluluk gibi. Yaşadığımız fırtınalarda eğer doğru pozisyonu alırsak fırtınalardan sonra travma sonrası büyüme ortaya çıkıyor ve bizi geliştirebilen sabır duygumuz, şefkat, saygı, sorumluluk gibi birçok yeni beceriler kazanabiliriz. Bu nedenle burada başarıda aidiyet duygusu artıyor. Başarısız olduysak da bunu başkalarında aramak yerine temel kendini sorgulamak ortaya çıkıyor. Çoğu çocuk evde koşuyor masanın kenarına çarpıyor çevre ise suçu annede buluyor bu durum çocuğun hatasını dış nedene bağlatmayı öğretiyor. Mesela intihar ediyor bunun sebebini kaynanasına bağlıyor, tanıyorum aslında kadını çıldırtacak şeyler yapmış farkında değil. Kusuru ondan arıyor. Burada da yani başarıda sağlam inançların olması, bencillik krallığında başarı ve mutluluk sahtedir. Bencil kimselerin başarıları geçicidir, sahtedir, kalıcı değildir. Gerçekler dünyasında dağılır.” dedi.

Muhabir: Yasir Korkmaz

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.