PKK'ya silah bırakma çağrısı sevindirdi

PKK'ya silah bırakma çağrısı sevindirdi
 Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, PKK'ya silah bırakma çağrısının yapıldığı Dolmabahçe'deki görüşmeyi...


 

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, PKK'ya silah bırakma çağrısının yapıldığı Dolmabahçe'deki görüşmeyi çözüm süreci açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.

DİYARBAKIR (AA) - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile yaptığı görüşme Akil insanlar ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı sivil toplum kuruluşları tarafından memnuniyetle karşılandı.

Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan isimler, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde görüşmelerinin ardından yaptıkları ortak açıklamaya dair değerlendirmelerde bulundu.

"Beyaz sayfa"

Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Grubu Üyesi Hüseyin Yayman, ortak açıklamanın, çok önemli olduğunu söyledi.

Uzun zamandır böyle bir açıklama beklendiğini ifade eden Yayman, şöyle devam etti:

"Türkiye'de yeni bir dönem, yeni bir tarihin ve beyaz bir sayfanın açıldığının ilan edilmesidir. Türkiye'de silahlı mücadelenin, silahlı çatışma döneminin bir anlamda şiddetin son bulması bağlamında gerçekten çok çok önemli. Uzun zamandır böyle bir açıklama bekleniyordu. Ben HDP'nin açıklamasını, Kandil'de görüşüldüğü için Kandil tarafından da benimsendiği için bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bazı insanlar, "daha önce de örgüt bu tür açıklamaları yaptı ama mücadeleyi bırakmadı" demişti. Bugünkü bu şartlar diğerlerinden çok daha farklı çok daha olumlu bir noktadayız.

Türkiye'de gerçekten yeni bir dönem başlayacak ve bu anlamda 'yeni bir tarihin eşiğindeyiz' diyebiliriz. Bu, Türkiye'deki çözüm sürecinin kalıcılaşması noktasında çok çok önemli. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı çözüm sürecinin, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından da yine hükümet programına alınması Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın değerlendirmeleri bunlar topyekün bir bütün olarak mütalaa edildiğinde biz çok somut olarak Türkiye'de artık yeni bir umudun, heyecanın oluştuğunu söyleyebiliriz."

"Çok değerli"

Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi Grubu Başkanı Tarhan Erdem de, ortak açıklama yapılmasının, bazı konularda sağlanan anlaşmayı gösterdiğini söyledi.

Genel seçim öncesi böyle bir anlaşmanın sağlanmasının Türkiye için çok değerli ve etkili olduğunu ifade eden Erdem, "Bu anlaşma basit bir mesele değil. İki taraf da bir parti. Açıklayan Sırrı Süreyya, yanında heyetin tamamı var. Başbakan Yardımcısı Akdoğan'ın yanında İçişleri Bakanı Ala, yani hükümet içindeki fiili, hukuki sorumlusu... İki heyetin bir araya gelmesi ve ortak bir metin okuması çözüme ulaşma noktasında çok değerli. Bundan sonra mırın kırın etmeden devam etmeleri gerekiyor. Bölünmeden korkanlar var ya, bölünmek isteyenler de var, bu ikisi ortak vatanda anlaşmış oldular" diye konuştu.

Erdem, PKK'ya silah bırakma çağrısına ilişkin de şunları kaydetti:

"Bu çağrı karşılık bulacaktır, şüphe etmiyorum. Öcalan'ın nabzı yoklamadan bunu yapması mümkün değil. Kongrede 'silahı bırakmayalım, hukuki süreci gördükten sonra bırakalım' diyecekler vardır ama 'kongreye hakim olamayacaktır' diye düşünüyorum. Şu anda eylemsizlik sürecine girilmiştir. 21 Mart'tan önce PKK kongresi toplanabilir, nevrozda silah bırakma kararı ilan edilebilir. Bundan sonra konuşulacak olan demokratik haklar, insan hakları, yönetme katılma meselesi... Yerinden yönetim sadece Kürtlerle ilgili değildir, tüm Türkiye ile ilgilidir. Yerinden yönetim olmazsa demokrasi gelişmez."

Erdem, "derin devlet ve derin Kürtlerden süreci provoke etmek isteyenlerin olabileceğini" dile getirerek, halkın yapılacak eylemlerin provokasyon olduğunu anlayacağını sözlerine ekledi.

"Irak'ta, Suriye'deki krizlere önemli etki sağlayacak"

Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Grubu Genel Sekreteri Tarık Çelenk ise açıklamaların, bazı konularda sağlanan anlaşmayı gösterdiğini söyledi. Çelenk, bahar dönemi için olumlu gelişmeler beklendiğini, bugün yapılan açıklamalarla bunun teyit edilmiş olduğunu kaydetti.

Silahsızlanma ve merkezden siyasete katılım aşamasında önemli bir sürecin yaşandığını belirten Çelenk, "Ankara'nın kararlılığıyla Öcalan'ın kararlılığıyla çözüm süreci bu aşamalara geldi" dedi.

Siyasetin yerelden değil, merkezden yapılmasının önemli olduğunu vurgulayan Çelenk, "Çözüm sürecindeki bu gelişmelerin, Irak'ta, Suriye'deki krizlere önemli etki sağlayacağını düşünüyorum. Beklenen gelişmelerdi. Çözüm sürecinin bu aşamaya gelmesinde başta Erdoğan olmak üzere bütün siyasi aktörlere teşekkür ediyorum."

-Güneydoğu sevinçli

Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, PKK'ya silah bırakma çağrısının yapıldığı  Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde görüşmenin çözüm sürecinin barışla nihayete ermesi konusunda umutları artırdığı görüşünde.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, AA muhabirine, 21 Mart 2013'te gerçekleştirilen Nevruz etkinliğinde Abdullah Öcalan'ın çağrısının Kürt sorununun çözümünde silahların tümüyle devreden çıkarılması ve demokratik siyasetin esas alınması olduğunu hatırlattı.

"Bugün açıklanan çağrı ile artık barış ve çözüm sürecinin en stratejik hedefi olan silahların devreden çıkarılması hedefine yaklaşıldı. Bu çağrı üzerine PKK'nın yetkili organlarını, kongresini toplayarak Türkiye'de Kürt sorununun çözümünde silahların devreden çıkarılacağına dair bir iradeyi ortaya koyduğunu açıklaması önemli bir aşamayı ifade eder" diyen Elçi, böylece sorunun demokratik yollarla çözümü umudunun da ete kemiğe bürünmüş olacağını dile getirdi.

Elçi, şöyle dedi:

"Çözüm sürecinin nihai olarak barışla sonuçlanmasının en önemli unsurlarından ve aşamalarından biri silahların tümüyle devreden çıkarılması. Bu çalışmanın temel hedefi de süreci hızlandırmak. Öcalan'ın bu çağrısı üzerine PKK'nın silah bırakması meselenin barışla sonuçlanması hedefini yüzde 90'ın üzerine çıkarır. Bu son derece umut verici ve önemli bir aşama."

- "Hükümetin elini daha güçlü kılacaktır"

Mazlum-Der Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay da Kürt sorununun çözümünde silahların miadını doldurduğuna inandıklarını, bunu her fırsatta dile getirdiklerini belirtti.

Sorunun diyalogla çözülmesi gerektiğini, sivil adımlar atılarak barışın mümkün olacağına inandıklarını vurgulayan Ay, "Nihai noktada PKK'nın silahlı mücadeleyi bırakması olumlu bir gelişme. Bu, hükümetin elini Kürt meselesinin çözümü konusunda daha güçlü kılacaktır. Ancak çözüm sürecinde sorumluluklar daha da artıyor" dedi.

Ay, sorunun çözümü konusunda yapılması gerekenlerin hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini düşündüklerini aktararak, en önemli aşama olarak görülen silahlar bırakıldıktan sonra çözüme dair mekanizmaların hızla işletilmesinden yana olduklarını kaydetti.

- "Gelinen aşama önemli"

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkanı Mehmet Kaya ise Türkiye'nin önemli bir dönemece geldiğini dile getirdi.

Silahların bırakılmasının önemli olduğuna işaret eden Kaya, ancak bundan sonra daha yapılacak çok şeyin olduğunun bilinmesi gerektiğini anlattı.

"Silahsızlanma Kürt sorununda bir sonuçtur. Şimdi bunun ortadan kaldırılması yaşanan ölümler, travmalar, ekonomik ve sosyal kayıplar açısından çok önemli" ifadelerini kullanan Kaya, şöyle konuştu:

"Bundan sonra hızla gerek demokratikleşme gerekse de sosyal, kültürel ve temsiliyet anlamında engellerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili adımların atılması çok önemli. Gelinen aşama önemli ancak sorumlulukları artırıyor."

- "Bu hayırlı ve tarihi bir gelişmedir"

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç da yapılan açıklamaların çözüm süreci için tarihi bir gelişme olarak görülmesi gerektiğini belirtti.

Koç, çözüm sürecinin daha sağlıklı yürümesi için böyle bir kararın alınmasının beklendiğini ifade ederek, çözüm sürecinin PKK'nın silah bırakarak, şiddetin, çatışmanın son bulması ve bununla Kürt sorununu doğuran haklar çerçevesinde bir takım yasal düzenlemelerin yapılması olduğunu kaydetti.

Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu hayırlı ve tarihi bir gelişmedir. Bu çağrının PKK tarafından da karşılık bulmasını ümit ediyoruz. Bu noktada siyasiler üzerlerine düşeni yapmışlardır. Böyle bir zemini hazırlamışlardır. Şu anda sivil siyasi alan sivil siyasi zemin PKK'nın silah bırakması açısından uygun durumda. PKK da bu çağrıya inşallah karşılık verir. Burada asıl belirleyici olan PKK'nın bundan sonraki tutumudur. Çünkü çözümün muhatapları tarafından müzakere aşamasına geçildiği ve müzakere koşulları sağlandığı için PKK'nın silah bırakması gerekiyor. Zira PKK müzakerelere geçildiği taktirde silaha son vereceğini ifade etmişti. Bu kapsamda bundan sonra top PKK'da yani Kandil'de. Kandil'in tavrı çözüm sürecinin kaderini belirleyecektir."

- "Sürecin daha hızlı ilerleyeceği yönünde umut oluştu"

Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi da çözüm süreci için toplantının sonunda yapılan açıklamanın çok önemli olduğunu söyledi.

Bundan sonra demokratikleşme için adımların atılmasının beklendiğine işaret eden Elçi, "Bu çözüm sürecinde ciddi bir aşama. Dileriz ki; yol kazasına uğramadan bu müzakereler devam eder ve süreç barışla sonuçlanır. Bu açıklama ile sürecin daha hızlı ilerleyeceği yönünde umut oluştu" şeklinde konuştu.

Elçi, anayasanın değiştirilmemesi halinde sorunun tamamen çözülmesinin mümkün olmayacağını savunarak, yeni bir anayasanın hazırlanmasının gerektiğini dile getirdi.

- "Sorunun çözümünü demokratik siyaset belirleyecektir"

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, çözüm sürecinin en önemli eşiklerinden birinin silah bırakma olduğunu, çözüm sürecinin temel amacının PKK'nın silahsızlanması, sorunların demokratik siyasetle çözülmesinin imkanlarının yaratılması olduğunu belirtti.

"Silah bırakılması çağrısı ile çözüm sürecinde temel amacın gerçekleştirilmesi konusunda son derece önemli bir adım atıldı. Bundan sonraki süreçte 21 Mart'ta kutlanacak nevruza kadar PKK'nın Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi terk ettiklerine dair bir deklarasyonu yapması bekleniyor" diyen Coşkun, Kandil'in Öcalan'ın yaptığı çağrının dışında herhangi farklı bir girişimi olacağını düşünmediğini aktardı.

Böylece Türkiye'de müzakere denilen aşamaya geçilmiş olacağına dikkati çeken Coşkun,  "Bundan sonra sorunun çözümünü demokratik siyaset belirleyecektir. Bu son derece önemli ve değerlidir, çözüm sürecinde bugüne kadar gelinen en önemli aşamadır" diye konuştu.

Coşkun, silahlı mücadeleden vazgeçildiğinin ilan edilmesinden sonra yeni anayasanın gerçekleştirilmesinin çok daha olumlu bir atmosfer oluşturacağını vurguladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.