Kürt aydın ve yazar Orhan Miroğlu, medyanın, özellikle de bazı liberal yazarların PKK'ya tolerans tanıdığını söyledi.

PKK'nın ise bundan çok iyi yararlandığını dile getiren Miroğlu, "Şemdinli'de yaşananları farklı yansıtmak PKK'ya hizmet etmektir." dedi.

Şu anda liberaller ve ulusalcılar ile PKK'nın çıkarlarının örtüştüğüne dikkat çeken Miroğlu, adam öldürmenin Türkiye'de bir tek grubun tekelinde olduğunu, onun da PKK olduğunu ifade etti.

Kanal 5'te yayınlanan 'Son Gündem' programına katılan Kürt aydın ve yazar Orhan Miroğlu, terör örgütü PKK'nın izlediği yolu eleştirdi. Geçmişte eleştirdiği devletin baskıcı politikalarının şimdi geride kaldığını ifade eden Miroğlu, Kürtlerin haklarını silah ile bastırmak isteyen devletin bulunmadığına dikkat çekti.

Artık Kürtlerin silahlı mücadelesinin meşru olmadığını vurgulayan Miroğlu, "PKK'nın silahlı stratejisi hem Kürtlere hem de Türklere zarar veriyor. Bugün PKK'nın dışında aydınları hedef alacak marjinal bir yapı, çete, Ergenokvari örgütlenme kalmadı. Adam öldürme Türkiye'de bir tek grubun tekelindedir. O da PKK'dır. Dağa insan kaçırmak, polisin arkasına yaklaşıp kafasına sıkmak, imam infaz etmek, köylüleri öldürmek bir tek PKK'da var." dedi.

"ŞEMDİNLİ'DE YAŞANANLARI FARKLI YANSITMAK PKK'YA HİZMETTİR"

Medyanın, özellikle de bazı liberal yazarların PKK'ya tolerans tanıdığını belirten Miroğlu, PKK'nın ise bundan çok iyi yararlandığını söyledi. "Şemdinli'de yaşananları farklı yansıtmak PKK'ya hizmet etmektir." diyen Miroğlu, "Liberal yazarlar son süreçte hatta Suriye'de PYD dışındaki hiçbir Kürt yapıyı görmeyerek PKK propagandası bile yapıyor. Gerçekleri görmezden geliyorlar. 15-16 Kürt partisi yok sayılıyor. Özgür Suriye ordusunda bulunan Kürtler bile hedef alınıyor. Bunlara itiraz ettiğimizde andınçlandıklarını iddia ediyorlar. Oysa biz bunları dile getirdiğimizde andınçlanıyoruz. Hem de PKK'ya andıçlatıyorlar. Hem hedef yapıyor hem de baskı uyguluyorlar. Kuzey Irak'ta, Suriye'de muhalif Kürtlerin başına gelenler ortada. Bizlerin medya tarafından hedef alınması sorgulanmalıdır. Aynı kalemler, akademisyenler bazı programlarda, panellerde elinde silah olanları eleştiremedi. Panellerde şiddet politikalarına hiç değinilmedi. PKK'nın strateji gündeme getirilmedi. Aynı şekilde askerlerin benimsemediğimiz politikalarını yerden yere vuranlar Kürt silahlı örgütünü vesayetini neden konuşmuyorlar. Ne yani bizim de mi Kandile çıkmamız gerekiyor?" diye konuştu.

"ÖCALAN'A ÇİLLER'İ ÖLDÜRME TEKLİFİNİ KİM GÖTÜRDÜ?"

Bazı çevrelerin muhalif Kürtleri 'devletin Kürdü' olarak nitelediklerini hatırlatan Miroğlu, şöyle devam etti: "Kim devletin kürdü kim değil aslında belli. Geçmişte bazı karakolların basılmasına, facialara, katliamlara baktığımız zaman işbirlikleri görebiliriz. Türkiye henüz konuşmadı. Demokratikleşme süreci umarım Fırat'ın ötesindeki sayfanın açılmasına da sebep olurda Türkiye bunları konuşmaya fırsat bulur. Köylerin yakılması, boşaltılması, faili meçhul cinayetler üç-beş kişinin işi değil. Bir derin ilişki sonucunda bunlar gerçekleşti. İnsanlığa karşı işlenen suçlar var. Bu suçların bir ayağında da İstanbul burjuvazisinin temsilcileri, medya var. 28 Şubat süreci gündemde ama PKK hiç konuşulmuyor. O dönemle ilişkin Öcalan'ın 'Tansu Çiller'i bize öldürme teklifi yapıldı' şeklinde sözleri var. Neden kimse bunu sorgulamıyor? 28 Şubat gündemde iken Öcalan'a kimlerin Çiller'i öldürme teklifi yaptığı sorulmuyor. Bu atlanacak bir konu değil."

Suriye ile PKK'nın ciddi bir ilişki içinde olduğuna dikkat çeken Miroğlu, İran ile PKK'nın yakınlaşmasının da ortada olduğunu söyledi.