Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan PKK'nın onca prese rağmen nasıl ayakta kaldığını gözler önüüne seren bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı:

"Bizi bitirecekseniz önce içinizi temizlemelisiniz"

Başlıktaki ifade eyleme giderken yakalanan PKK'nın Amanoslar sorumlusu 'Özgür Murat' Kod adlı Barış K'ya ait.

İfadesinde çok düşündürücü şeyler anlatıyor.

Ağır ithamlarda da bulunuyor. Fakat anlattıklarının içerisinde bir bölüm var ki başta Başbakan Erdoğan olmak üzere ülkeyi yönetenlerin şapkayı önlerine koymasını kaçınılmaz kılıyor.

Malum olduğu üzere son günlerde PKK'nın saldırıları arttı. Son olarak Hatay Dörtyol'da 3 komutanı şehit verdik.

Bahar aylarıyla birlikte terör saldırılarının artması kanıksanmış bir durum olarak görüldüğü için kamuoyunda çok tartışılmadı. Oysa spesifik olarak Hatay saldırısı üzerinde durmak lazım.

Komutanlar göstere göstere şehit oldu

Çünkü bu saldırı göstere göstere geldi.

PKK adeta 'Bürke Yaylası'ndaki adamlarımla saldırıya geliyorum' diye bas bas bağırdı.

Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz kasım ayında PKK'nın Amanoslar ekibine büyük bir darbe vurulmuştu.

Eyleme giden PKK'lılar PÖH ve JÖH'lerin başarılı operasyonuyla saklandıkları kamyonetin kasasında yakalandılar.

İşte o yakalananlar arasında bulunan Amanos sorumlusu Özgür Murat kod adlı Barış K. ifadesinde çok ilginç şeyler anlattı.

Amanoslar'da silahların ve bomba düzeneklerinin nereye saklandığından tutun da Bürke Yaylası'ndaki kamplarına kadar her şeyi itiraf etti.

Hatta 'İstiyorsanız sizi götüreyim' bile dedi.

Ancak ne gariptir ki nokta tespiti olarak verilen bilgilere rağmen operasyon yapılmadı.

Bartınlı Barış K'nın ifadesinde yer alan bilgilere göre son saldırıyı gerçekleştiren gruplar da Bürke Yaylası'nda konuşlu Dörtyol Karargâhı.

Ama nedense bu kadar detay verilmesine rağmen aylardır Bürke Yaylası'na ve bölgeye operasyon yapılmadı.

Mevsimsel şartlar vs. bahane edildi. Öyle ki bölgedeki güvenlik bürokrasisinden 'Operasyon yiyeceğiz, buraya girelim' diye isyan eden, hırsından duvarları dövenler oldu.

Ve Hatay'dan kötü haber geldi.

Binbaşı Erhan Dikmen, Üsteğmen Aytaç Kaya ve Teğmen Ahmet Tarım şehit oldu. Binbaşı Dikmen daha önce Şemdinli'de çatışmada yaralanmış ama buna rağmen PKK'ya karşı mücadelede hep ön saflarda yer almıştı.

Terörle mücadele ediyorsanız kayıp vermeniz kaçınılmazdır. Ancak istihbaratı alınan, adeta 'geliyorum' diyen baskınların yenmesinin de bir izahı olmalı.

Son yıllarda bu köşede de defalarca ele aldık.

İstihbaratı alınan, hatta görüntüsü alınan baskınlar önlenemedi. Onlarca Mehmetçik şehit oldu.

Hatay'da da aynısı yaşandı.

Kasım 2011'de yakalanan grup ifadesinde Amanoslar'daki kamplarını, silah depolarını ve eylem stratejilerini itiraf etti. Hatta Kuzey Irak'a yönelik çok çarpıcı ayrıntılar da verdi.
Yetmedi yer göstermeyi bile kabul etti.

Neden operasyon yapılmadı denecek!

Ancak 6 aydır Bürke Yaylası'na operasyon yapılmadı. Soruşturma makamları bu sorunun cevabını mutlaka araştıracaktır. Duyumlarıma göre 'Barış K'nın ifadesinde her şey açıkça anlatılmasına rağmen neden operasyon yapmadınız' sorusunu sormaya hazırlanan makamlar da var.

Gelelim başlıktaki 'temizlik' meselesine.

"PKK'yı istihbarat kurdurdu" kolaycılığına kaçacak değilim. Ama bu coğrafyada bir terör örgütü, istihbarat örgütleriyle kucak kucağa olmadan yaşayamaz. Zaten son dönem eylemler PKK'nın taşeronluğunu da iyice açık etti.

O yüzden PKK bitirilecekse mutlaka istihbarat uzantıları da bitirilmeli.

Nitekim örgütün Amanoslar sorumlusu Bartınlı Barış K. ifadesinde 'kendine tuhaf gelen şeyleri' sıraladıktan sonra sorgusunu yapan güvenlik bürokratlarına "Bu işte ciddiyseniz önce içinizi temizleyin!" diyor.

Sonuçta bu sözün sahibi bir terör örgütü yöneticisi.

Ama tecrübe edilen olaylar o ifadelerin yabana atılamayacağını da gösteriyor.

PKK ile ilgili son bir noktayı da kayda geçelim.

Bugünlerde WSJ üzerinden İHA'lar tartışılıyor.

"34 köylüyü kim gördü, kim vurdu" tartışması var.

Bu konuda söylenecek çok şey var ama hiçbiri 34 köylüyü geri getirmeyecek. Operasyon hakkındaki
gerçekler ise kimsenin taşıyamayacağı kadar ağır.

Bu aşamada ben başka bir soru sorayım.

Örgütün haber ajansına girin. Orada bol bol 'yemin etme ve mezuniyet törenleri' haberleri göreceksiniz.

Onlarca PKK'lı, üstelik güpegündüz meydanlarda toplanmışlar.

Sizce bunlar olurken İHA'lar ne yapıyordur?