Piyasa dijital yayına hazır değil

Piyasa dijital yayına hazır değil
Türkiye'de 'analog' karasal yayınlar 2015'e kadar 'dijital' olacak. RTÜK Başkanı Dursun, TV kanallarının evin herhangi bir yerine konulacak ufak bir aletle...



Türkiye'de 'analog' karasal yayınlar 2015'e kadar 'dijital' olacak. RTÜK Başkanı Dursun, TV kanallarının evin herhangi bir yerine konulacak ufak bir aletle HD kalitede izlenebileceğini söyledi. Fakat Dursun'un bir de uyarısı var: "Piyasada 'sayısal' yayını alabilecek TV henüz yok. Vatandaşlar ek cihaz satın almalı..."

2015 yılında televizyon yayıncılığında yeni bir dönem başlayacak. Analog yayıncılık yerini dijital yayıncılığa bırakacak. Peki bu nasıl olacak? 50 milyonun üzerindeki televizyonun birden bire dijital yayına geçmesi gerçekten mümkün olacak mı? Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun bunun bir hayal olmadığını söylüyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin (ITU), 2006'da Cenevre'de imzalanan sözleşmeyle 2015 yılının haziran ayına kadar bu bölgedeki ülkelerin çalışmalarını tamamlayıp sayısal yayıncılığa geçmesini zorunlu kıldığını söyleyen Dursun ile bu geçişin detayları, kafamıza takılan pek çok başlık üzerine konuştuk.

2015'te Türkiye analog yayından dijital yayına geçiş yapacak. Avrupa'da durum nedir?

Televizyon yayıncılığında 'analog' dediğimiz bir teknoloji kullanılıyor. Diğer yandan 'sayısal yayın' diye tabir edilen yeni bir yayıncılık teknolojisi de gelişmiş bulunuyor. Avrupa'da da bu yayıncılık teknolojisine geçiş aşaması yaşanıyor. Bir kısmı geçişi tamamladı ama diğer bir kısmında geçiş süreci devam ediyor. En geç 2015 yılında Türkiye gibi bu Avrupa ülkeleri de geçişini tamamlamış olacak.

DAHA ÇOK FREKANS

Sayısal yayıncılığa geçişle ülkede nasıl bir değişim yaşanacak?

Sayısal yayıncılıkta yayınlar sıkıştırıldığından daha dar bir frekans boyutundan daha çok yayını vatandaşa ulaştırılabilme imkânı sağlanacak. Mesela analog yayında bir yayın için ayırdığımız frekans boyutuyla; sayısal yayıncılıkta 7-8 yayın yapılabilecek. Frekans dediğimiz şey kıt kaynak olduğu için çok taliplisi var. Bu nedenle her talip olana bu frekansları tahsis etmek söz konusu değil ama sayısal yayıncılıkla daha çok yayıncıya imkân tanınacağı da bir gerçek.

BASİT BİR ALETLE HD YAYIN

Karasal sayısal yayın izleyiciye ne vaat ediyor ve izleyici sayısal yayını alabilmek için nasıl bir yol izlemeli?

Televizyon yayınları karlanma olmaksızın net bir şekilde ve ücretsiz olarak tüm yerleşim yerlerinden izlenebilecek. Yayınların görüntü kalitesi kullanılan teknoloji nedeniyle garanti altına alınıyor. Yayınların bir kısmı yüksek çözünürlüklü (HD), bir kısmı da standart çözünürlüklü (SD) olacak ve ücretsiz izlenecek. Televizyon anteni olarak ortak çatı anteninin apartmanlarda dağıtılmasını tavsiye etmekle birlikte, nüfusun önemli bir kısmında ev içerinde de basit bir anten ile yayın alınabilecek, bu da televizyon alıcılarının kolaylıkla bir odadan diğer bir odaya, bahçeye veya balkona taşınabilmesi demek. Tablet ve dizüstü bilgisayarlar gibi mobil cihazlarla da uygun donanım kullanmak koşulu ile yayınlar alınabilecek. İzleyicilerin mevcut televizyonları ile bu yayını alabilmeleri için Set Üstü Cihaz (Set Top Box-STB) edinmeleri gerekiyor. İzleyiciler yeni televizyon veya set üstü cihaz satın alırken özel logolu (digital thick) cihazları yani karasal sayısal yayıncılığa uygun cihazları tercih etmeliler.

UYGUN TV ŞU AN YOK

Yeni televizyon alacak olan izleyiciler için bir mesajınız var mı? Piyasada 'Smart TV' olarak satılan televizyonlar bu sisteme uygun mu?

Teknik özellikleri belirlenen karasal sayısal yayını alabilecek televizyon cihazları henüz piyasada satılmıyor. Ancak yakında alıcıların DVB-T2'ye uygun olup olmadıklarını test edecek bir Test Merkezi kurulacak. Yerli veya yabancı tüm üreticiler ürün modellerinden bir numuneyi bu test merkezinde test ettirecekler ve test sonuçları RTÜK'e sunulacak. RTÜK onayından sonra üreticiler onay logosunu ürüne yapıştıracak ve vatandaşlar bu ürünleri satın alabilecek.

Cezalar en çok reklamlara

Dizi filmlerin süresi ile ilgili şikâyetler var mı? 90 dakikalık bir dizi tekrarları ve reklam aralarıyla birlikte neredeyse gece yarısına kadar sürüyor. Bu normal mi?

Bu konu zaman zaman kamuoyunda tartışılıyor ama dizilerin sürelerinin tarafımızca belirlenmesi şık olmaz. "Yayıncıların vereceği kararı biz vermeyelim" diyoruz. Ama dünyadaki uygulamalara baktığımız zaman Türkiye'deki dizi süreleri uzun. Dünyada sendikalar ve yayıncılar arasında sağlanan bir uzlaşıyla bu belirleniyor. Türkiye'de maalesef böyle bir ilişki biçimi yok. Bu nedenle vatandaştan gelen tepkileri yayıncıların dikkate alması gerekiyor.

Reklam süreleri için de aynı şeyi söyleyebilir miyiz?

Türkiye'deki reklâm sürelerine ilişkin düzenleme AB'nin ve Avrupa Konseyi'nin düzenlemeleri ile aynı. Bir saatin yüzde 20'si olan 12 dakikayı geçemez. Dolayısıyla 12 dakikanın üzerinde bir reklam süresi olamaz. Olursa bu ihlal oluşturur. Bu nedenle verdiğimiz de sayısız ceza var. RTÜK'ün müeyyide kararlarının yüzde 81'ini reklam ihlalleri oluşturuyor.

Keşke lisans alma yaptırımı olsaydı

RTÜK'te içinize sindiremediğiniz bir esas var mı?

'Keşke şöyle olsaydı' dediğimiz çok şey var ama bu 'şu anki sistemin hiçbir yararı yok' anlamına gelmiyor. Bununla birlikte mesela geçici olarak bir yayın kuruluşunun lisansını geri alabilmeliydik. Diyelim ki birtakım ihlaller neticesinde bir kuruluşun 1-2 ay lisansını geri alıp, yüksek düzeyde bir ceza uygulayabilmeliydik. İnsan sağlığını hiçe sayarak çeşitli gıda takviyelerinin tanıtımlarından gelir sağlayan bazı kanalların RTÜK'ün verdiği para cezalarına rağmen ısrarla bu yayınları sürdürmeleri para cezalarının yeterli olmadığını gösteriyor çünkü...

Engellilere kanallarda altyazı

Dijital yayınla birlikte engelliler için de ne tür kolaylıklar mevcut?

Karasal sayısal yayınların başlamasıyla birlikte görme ve işitme engellilerin televizyon yayınlarına erişimi de kolaylaşacak. RTÜK tarafından özellikleri belirlenen televizyon alıcıları, birden çok ses akışını alabilecek. Böylece görme engelliler yayınlarda yer alan özel ses akışından yararlanabilecekler. Aynı şekilde, TV alıcılarının 'işitme engelliler' altyazı tercihlerine sahip olması öngörülüyor. DVB Alt Yazı ve Teletext Alt Yazı zorunluluğu ile alıcılarda, 'normal' veya 'işitme engelliler' altyazı tercihleri bulunacak. Böylece işitme engelliler de TV yayınlarına kolaylıkla erişim sağlayabilecekler. Ancak bu hizmetin yayın kuruluşları tarafından sunulması gerekiyor.

Yapımcı Kanuni'ye her istediğini yaptıramaz!

Muhteşem Yüzyıl dizisinin kapatılması durumu en çok konuşulan konulardan biri. Siz bu dizinin kurgu olduğunu ama tarihi değerlerin de doğru bir şekilde yansıtılması gerektiğini söylediniz. Şikâyetler doğrultusunda Muhteşem Yüzyıl'ın 2013'de kapatılması söz konusu olabilir mi?

RTÜK'ün programları kapatma ya da yayından kaldırma yetkisi yok. Bu nedenle RTÜK tarafından kapatılması söz konusu olamaz. Şayet Muhteşem Yüzyılı halk izlemek istemezse yayıncısı diziyi bitirebilir. Kasım ayına kadar 2 binin üzerinde şikâyet vardı 25 Kasım'dan sonra yeniden artış oldu ama şimdi şikayetlerin düştüğünü söyleyebiliriz. "Şikâyet çok, yayın kuruluşuna söyleyelim bitirilsin" misyonuyla hareket etmiyoruz. Muhteşem yüzyıl bir belgesel değil ama tarihsel karakterleri ve olayları ele alıyor. "Ben kurguluyorum Kanuni'ye de istediğimi yaptırırım" demek vatandaşa saygısızlık olur. Bu nedenle vatandaşın algısını fazla zorlamamak gerekir.

Şikâyetten söz açılmışken bir de izdivaç programları var ki onlarda ayrı bir sorun bence. Seviyenin oldukça düştüğü bu programlar için şikâyet geliyor mu?

İzdivaç programlarına yönelik de oldukça şikâyet alıyoruz ve verilmiş sayısız ceza da var. İzdivaç programları ile ilgili şikâyetçi olduğumuz pek çok başlık söz konusu. Ama neticede bunu yayıncının değerlendirmesi lazım.

Yeni Şafak

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.