‘Petrol fiyatlarındaki düşüş Rusya ve İran'ı krize sokar’
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, Rusya'daki ve İran'daki petrol gelirlerinin bir anda gerilemesinin ciddi bir kayıp olduğunu ve düşüşün 1-1,5 yıl daha böyle devam etmesi halinde iki ülkeyi de krize sokabileceğini söyledi.
Müstakil Düşünceler Konferansı'na katılan Uludağ Üniversitesi (UÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, 'Teröre Karşı İslam İttifakı'nı anlattı. Dünyada meydana gelen tüm gelişmelerin herkesi etkileyen bir boyut kazandığını belirten Prof. Dr. Tayyar, "Teröre karşı ortak bir cephe oluşturmak için Suudi Arabistan merkezli bir ittifak kuruldu. Bu yapının içerisinde bazı ülkeler yok ancak zaman içerisinde dahil olacak ülkeler var. İran ve Rusya ekseninin bölgedeki Suriye-Irak hattından beslenerek farklı bir güvenlik denklemi oluşturması ve ABD'nin bölgedeki tereddütlü politikaları böyle bir ittifakın gelişmesinde rol oynadı. Türkiye'nin de içinde yer aldığı bu fotoğraf bence gelecek açısından çok anlamlı. Kurulan ittifakla Rusya'ya ve İran'a mesaj verildi. Böyle bir oluşumun ABD desteğiyle değil, bölgenin refleksi olarak vücuda gelmiş olması beni ümitlendiriyor. Bu oluşum gelecekte mutlaka daha ileriye taşınacaktır. Hali hazırda Tacikistan ve Azerbaycan da bu yapıya katılmak istediklerini açıkladılar. Bu yapıya çok ihtiyacımız vardı çünkü İslam dünyasında bir dağınıklık söz konusuydu" dedi.
"RUSYA VE İRAN İÇİN KRİZ KAPIDA"
Rusya'nın, 83 farklı idari birimden meydana geldiğini ve parçalanmaya müsait bir devlet olduğunu dile getiren Prof. Dr. Arı, "Bütçesinin yüzde 60'ı enerjiye bağımlı. Kırım'ın ilhakının hemen öncesinde petrolün varil fiyatı 120 dolardan 36 dolara düştü. Rusların petrolden geliri bir anda 240 milyar dolardan 80 milyar dolarlara geriledi. Bu ciddi bir kayıp. Petroldeki düşüşün 1-1,5 yıl daha böyle devam etmesi halinde Rusya'nın derin bir krize sürüklenmesini bekleyebiliriz. İran da keza öyle. Ambargoların kalkması söz konusu olsa bile enerji fiyatlarındaki düşüş ve artan güvenlik problemleri krize işaret ediyor. Bu iki ülkeye nazaran Türkiye çok daha iyi durumda. Biz enerji ihtiyacımızı kısa vadede olmasa bile Katar gibi alternatif ülkelere yöneltebiliriz. Kaldı ki 2018'den itibaren TANAP devreye girecek. 31 milyar metreküplük bir kapasitesi olacak. Bu, batılı finansörlerin içinde olmadığı Azerbaycan ve Türkiye ortaklığında bir proje" diye konuştu.
"ORTADOĞU'YA SIRTIMIZI DÖNEMEYİZ"
Türkiye'nin kendini Batı'nın bir parçası olarak gördüğü için Ortadoğu'yu uzun yıllar önemsemediğini kaydeden Prof. Dr. Arı, "Bu coğrafyada olup biten, her zaman bizi etkiler. Çünkü sözünü ettiğimiz coğrafyada 400 yıllık bir bakiyemiz var. Biz bu coğrafyadan çıktığımızdan beri Ortadoğu'da kan ve gözyaşı eksik olmadı. Balkan ve Kafkaslar da keza öyle. Buralar bizim 'Bana ne' diyemeyeceğimiz coğrafyalar. Çünkü bu bölgelerde Osmanlı'nın izleri var ve başları sıkıştığında bizden yardım bekliyorlar" şeklinde konuştu.
Müstakil Düşünceler Konferansı'nda konuşma yapan Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay ise, üniversiteler ve STK'ların işbirliğinin gerekli olduğunu vurguladı.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.