Paris Anlaşması Nasıl Kömürün Son Kullanım Tarihini Belirliyor?

Paris Anlaşması Nasıl Kömürün Son Kullanım Tarihini Belirliyor?
Almanya, Togo ve Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren Climate Analytics, Marakeş İklim Anlaşması sırasında, Paris İklim Anlaşması'nın 1.5 derece olarak koyduğu hedefe ulaşabilmek için kömürden elektrik üretiminin nasıl olması gerektiğini araş

Rapora göre, gelişmiş ve zengin ülkelerin 2030 yılına, Çin'in 2040 yılında ve diğer ülkelerin ise 2050 yılına kadar kömürden elektrik üretimine son vermesi gerekiyor.

Araştırma: Paris Anlaşması Nasıl Kömürün Son Kullanım Tarihini Belirliyor?
Marakeş - Cuma 11 Kasım 2016: Bugün Marakeş İklim Toplantısı’nda sunulan yeni bir rapor, Paris İklim Değişikliği Antlaşması’nın kömür devrinin sonuna dair uyarılarını ayrıntılarıyla açıkladı.

Climate Analytics’in Kurucusu ve CEO’su Bill Hare’in yazarlarından biri olduğu “Paris Antlaşması’nın Enerji Sektörü’nde Kömür Kullanımı Açısından Çıkarımları” isimli çalışma, bir dizi enerji sistemi modellerini inceledikten sonra, Paris’te verilen taahhütleri en uygun maliyetlerle gerçekleştirmek için varlıklı ülkelerin 2030 yılına kadar, Çin’in 2040 yılına kadar ve dünyanın geri kalan ülkelerinin yüzyılın ortalarında elektrik üretimi için kömür yakmaktan vazgeçmeleri gerekliliğini sonucuna varıyor.

Hare, “Bilim, bize Paris’te belirlediğimiz hedeflerimizi, yani ısınmayı 2 derecenin oldukça altında tutma ve 1.5 derecede sınırlandırma çabalarını devam ettirme hedeflerimizi gerçekleştirmenin en kolay yolunun, ilk önce yüzyılın ortasına kadar elektrik sektörünü karbonsuzlaştırmadan geçtiğini göstermektedir. Adil olmak gerekirse, öncelikle OECD ülkelerinin 13 yıl içinde, 2030’a kadar kömürden vazgeçmeleri gerekmektedir. Avusturya, Birleşik Krallık, Belçika ve Finlandiya ve Alberta, Ontario ve Güney Avustralya gibi altulusal bölgeler şimdiden bu ilk adımları attılar ya da atacaklarına dair açıklamada bulundular. OECD’nin dışında, Çin kömür kullanımına bir üst sınır getirdi ve Hindistan’da Ultra Mega kömür projeleri olarak anılan projeler iptal ediliyor,” açıklamasında bulundu.
Rapor, varlıklı ülkeler 2030’dan önce, diğer ülkeler de 2050’den önce kömür üretimlerini azaltmadıkları takdirde, yüzyılın ikincisi yarısında negatif emisyon teknolojilerine olan bağımlılığımızın çok büyük ölçüde artacağını göstermektedir.

Paris’te konulan hedefleri gerçekleştirmek için 2050 yılına kadar, varlıklı ülkelerin gelişmekte olan ülkeleri desteklemesiyle, küresel çapta kömürden tamamen vazgeçilmesi gerekmektedir. Ancak rapor halihazırda var olan ve inşa edilmekte olan kömürlü termik santral emisyonlarının (2.308 gigawatt ya da 314Gt CO2) şimdiden kömürün küresel karbon bütçesindeki optimal maliyet payından 2,5 kat daha yüksek olduğunu ortaya koymakta. Daha da vahimi, Japonya gibi varlıklı ülkeler dahil, dünyada planlanmakta olan 1,000 termik santral bulunmakta ve bu da kömür emisyonlarının hala yanlış yönde seyrettiği anlamına gelmekte.

Hare’e göre, “Kömür altyapılarına yatırım yapmaya devam etmek riskli zira taahhütlerimizi yerine getirmemiz için yeni kömürlü termik santraller, ömürlerini doldurmadan kapatılmak zorunda olacaklar, ki bu da yatırımcılar için kötü bir haber ve daha iyisini hak eden vatandaşlar için de kötü bir haber.”

Greenpeace International Genel Direktörü Jeniffer Morgan konu hakkında, “Yıkıcı hava kirliliği ve iklim değişikliği etkilerini önlemek için hem var olan kömürlü santralleri kapatmak, hem de yeni kömürlü santral kurmamanın şart olduğu çok açık. COP22, hükümetlerin vatandaşlarının geleceği için daha temiz bir geleceğe geçiş yaptıklarına açıklık getirmeleri için bir fırsat. Hükümetler, ulusal iklim planlarını uygularken doğru yolun, kömürden yenilenebilir enerjiye geçiş yolu olduğunu göstermelidir,” açıklamasında bulundu.
Yapılan son araştırmalar kömürlü termik santrallerden kaynaklan hava kirliliğinin yılda 800,000 erken ölüme yol açtığını ve yenilenebilir enerjiye geçildiği takdirde bu ölümlerin önlenebileceğini gösteriyor. Sierra Club Beyond Coal (Kömürün Ötesinde) Kampanyası Direktörü Bruce Nilles, Amerika Birleşik Devletleri’nde kömürün şimdiden gerileme dönemine girdiğini belirtti.

Nilles sözlerine “Dünyanın her köşesinde insanlar temiz hava, sağlıklı topluluklar ve kömür ve doğal gaz gibi kirli fosil yakıt yerine temiz enerjiyle elektrik üretilen bir dünya istemekteler. Bu rapor, dünyamıza %100 temiz enerji sağlama görevimizin aciliyetinin altını çizmektedir. ABD’de yerel hareketlerin baskısı ile daha önce eşi benzeri görülmemiş bir geçiş, kömürden temiz enerjiye geçiş yaşanmakta ve 2010 yılında aktif olan kömür santrallerinin neredeyse yarısı ya kapatıldı ya da da kapatılacağı açıklandı,” diyerek devam etti. “Beyond Coal Kampanyası kapsamında kapatılan ya da kapatılacağı açıklanan kömür santrali sayısı 250’ye yaklaşmıştır, ve bunu en başta Amerika’nın dört bir tarafından iklim değişikliğine yol açan kirli yakıtlara itiraz eden topluluklara borçluyuz. Kirli kömürü değil, temiz, sürdürülebilir enerji için gayret gösteren küresel hareketin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.”

Oxford Üniversitesi, Smith Çevre ve İşletme Okulu, Sürdürülebilir Finans Programı Direktörü Ben Caldecott: “Yeni kömürlü termik santral yatırımları atıl durumda kalacak. Bunlar, iklim değişikliği mücadelesiyle uyumlu değiller ve havayı kirletmeyen ya da da doğal kaynakları tüketmeyen yenilenebilir teknolojilerle atıl duruma düşecekler. Şu anda tüm dünyada bu yaşanmaktadır.” “Birleşik Krallık’ın kömürden vazgeçme kararı diğer gelişmiş ülkelere izlemeleri gereken yolu göstermektedir. Bu sadece Birleşik Krallık enerji üretimi sektöründe büyük bir fark yaratmakla kalmayacak, şirketlerin de yeni yatırımlar yapmalarını yol açmaktadır. Eski, güvenilir olmayan ve havayı kirleten kömürlü termik santrallerin sistem içinde bulunmaları, yeni yatırımların özendirilmesinin önünde engeldir.”

Climate Action Network (CAN) Europe, Kömür Politikaları Koordinatörü Kathrin Gutmann: “Paris Antlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle artık varlıklı ülkelerin fosil yakıt kullandıkları günler sayılı. Araştırmanın sonuçları, kömürün ilk vazgeçilmesi gereken fosil yakıt olduğunu tartışmasız olarak ortaya koymaktadır.” “Kömür, sivil toplum tarafından gün geçtikçe bir hükümetin iklim taahhütleri hakkında ne kadar ciddi olduğunun göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Kırmızı çizgiyi çiziyoruz; tüm varlıklı ülkelerin acilen kömürden vazgeçmek ve sağlıklı, yenilenebilir enerji temelli bir sisteme geçiş için inandırıcı bir plana ihtiyacı vardır.”

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.