Parçalayanlar Parçalanırlar
“Böl ve Yönet” deyimini her politikacının kalbinin en derin yerine yazan ve ülkeleri, ülke içinde ırklar, dinleri ve mezhepleri birbirine düşman ederek yöneteceklerini zannedenler zaman içinde kendileri bölünmüşler.
Bu politikayı en fazla uygulayan devlet olarak İngiltere bilinir.
Bölerek yönettiği ülkelerin üzerinde güneş batmadığı için “Güneş batmayan İmparatorluk” denmişti adına ama şimdilerde “Güne Doğmayan Bir Adada Sıkışıp Kalan Ülke” dediyor adına.
Dini ve ırkı ne olursa olsun, akrabaları birbirinden ayırmanın günah sayıldığı bir dine mensubuz Allah’a hamdolsun.
Sevgili peygamberimiz, harp esirlerini bile anayla çocuğunu, kardeşlerin ayrılmamasını emretmiş.
Mafya babası karşı mafyayı dağıtmak için aralarına fitne saçıyor, en yüreklisini kendi yanına çekiyor, karşı mafyayı dağıtıyor ama dağıtan mafya babasının ölümü o yürekli insanın elinden oluyor.
Haçlı seferlerinin önünde geçilmez kale olan Selçuk’lunun dağılması için çok çalışmış Haçlılar ama İstanbul’un fethi Selçukludan doğan Osmanlının eliyle olmuş.
Parçalayanların parçalanacağına en sağlam delil:
إِنَّ فِرْعَوْنَ عَلَا فِي الْأَرْضِ وَجَعَلَ أَهْلَهَا شِيَعًا يَسْتَضْعِفُ طَائِفَةً مِنْهُمْ يُذَبِّحُ أَبْنَاءَهُمْ وَيَسْتَحْيِي نِسَاءَهُمْ إِنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُفْسِدِينَ (4)
4- Şüphesiz Firavun, yeryüzünde büyüklük tasladı ve ülke halkından bir gurubu zayıflatmak için onları gurup/kastlara ayırdı. Onların (İsrail oğulları’nın) erkek çocuklarını öldürüyor, kızlarını sağ bırakıyordu. Şüphesiz o bozgunculardandı.
وَنُرِيدُ أَنْ نَمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ (5)
5- Biz yeryüzünde zayıflatılanlara iyilik yapmak, onları imamlar (önderler) kılmak ve (Firavunların mülküne) varisler kılmak istiyorduk.
وَنُمَكِّنَ لَهُمْ فِي الْأَرْضِ وَنُرِيَ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا مِنْهُمْ مَا كَانُوا يَحْذَرُونَ (6)
6- Onları (İsrail oğullarını) yeryüzüne yerleştirelim ve Firavun'a, Hâmân'a ve her ikisinin ordularına İsrail oğullarından korka geldiklerini gösterelim.” (Kasas süresi ayet 4-6)
Firavun, halkını yönetmek için onları birbirine düşman guruplara ayırdı. Ama sonunda en zayıf gördüğü Musa aleyhisselama karşı mağlup oldu.
İsterseniz batının en iyi bildiği bir örneği sunalım:
Kendilerinden başkasını insan kabul etmemek batının kültürünü en derinliklerinden kaynaklanır.
Eski Yunan’da Atina’nın yüzde sekseni kölelerden olurmuş ve hayvanlar kadar değeri olmazmış.
Şu anda bile kendileri bir yılda bir milyon insanı öldürmeye devam ediyorlar ama kendilerinden bir kişi ölürse dünyayı ayağa kaldırıyorlar.
Eski Roma’da aslanları köle etiyle besleyen bir kültürden geliyorlar.
Kölelerin güçlü kuvvetlileri kral ve çevresini eğlendirmek için biri arenada ölüyor, aslanlar yem oluyor.
Derken o kölelerden bir köle olan Spartaküs, bir çok köle arkadaşını arenada öldürdükten ve aslanlara yem yaptıktan sonra eğlenenlere karşı isyan bayrağını açıyor ve Roma’yı param parça ediyor.
Bölen bölünüyor.
Biz, bölücü olmayacağız.
Biz, bölündük, şu anda beğlikler dönemi gibiyiz.
Haçlıların kışkırtmasıyla biz, birbirimizi yiyoruz ama bizi kışkırtanlar sevinmesinler.
Beğler, bir gün Osmanlıda olduğu gibi birleşirler ve Waşington’un semalarından Ezan-ı Muhammediyi, dünyaya duyururlar.
Mahmut Toptaş
-----------------------------
Kasas Suresi Tefsirini hocamızdan dinleyelim:
https://soundcloud.com/erbakan/133-kasas-suresi-tefsiri-1-6-mahmut-toptas
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.