Paralel soruşturmada günün özeti
Gözaltına alınanlardan 4'ü tutuklandı, 13'ü tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi ve 15 kişi de serbest bırakıldı
ANKARA (AA) - Emniyette "paralel yapı" iddialarına ilişkin İstanbul merkezli 14 ilde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 32 kişiden 4'ü tutuklandı, 13'ü tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi ve 15 kişi de serbest bırakıldı.
"Yasa dışı dinleme" iddialarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Savcılığındaki ifade işlemlerinin ardından tutuklanmaları talebiyle İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen 10 şüphelinin sorgusu, 05.30'da tamamlandı. Nöbetçi hakimliğe sevk edilen 10 şüpheliden 4'ü tutuklandı, 6 kişi serbest bırakıldı.
İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, şüphelilerden Serdal Kurtoğlu, Fürkan Donkar, Hacı Şerif Erikmen ve Ebubekir Gül'ü "Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek" ve "Kamu görevlisince resmi belgede sahtecilik yapmak" suçlarından tutuklanmasına karar verdi.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliğinin raporu gerekçe gösterilerek yapılan tutuklamaların kararında, şüphelilerin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesinde görev yaptıkları dönemde, görevin sağladığı nüfuz ve güçle yasa dışı oluşturulan örgütün amaçlarına ulaşmak için toplumda tanınan ve kamuoyuna mal olmuş birçok kişinin suç örgütleri ile ilişkilendirilerek bir kısmının gerçek kimlik bilgilerini gizlemek veya eksik yazmak, yanlış bilgi vermek suretiyle yargı mensuplarını da aldatacak şekilde iletişim tespit kararları aldıkları bilgisine yer verildi. Şüphelilerin, bu kararları alabilmek için iletişime müdahale talep formlarının yaygın, sistemli ve organize bir şekilde sahte olarak düzenlenip kullanmak suretiyle suçları işledikleri kaydedildi.
Serbest bırakılan Veli Karlı, Hasan Aladağ, Haluk Ural, Ergün Acun, Ebubekir Özer ve Burhan Alioğlu hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu.
-Gözaltındaki 20 kişi adliyeye gönderildi
Emniyetteki işlemlerin tamamlanmasının ardından daha sonra Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine çıkarılan 20 kişiden 13'ü tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi, 7 kişi ise serbest bırakıldı.
Yasa dışı dinleme iddialarına ilişkin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Okan Özsoy, şüphelilerin emniyetteki ifadelerini yeterli görerek, savcılık aşamasında yeniden beyanlarını almadı.
Dosya üzerinden incelemesini yapan savcı Özsoy, 13 kişiyi tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk ederken 7 şüphelinin de serbest bırakılmasına karar verdi.
Tutuklanmaları talep dilen şüpheli 13 polis, Nöbetçi İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliğinde sorgulanacak.
-Çocuğu vefat eden şüpheli serbest bırakıldı
Tokat'ta gözaltına alınan şüpheli Fatih Yılmaz'ın ise lösemi tedavisi gören oğlunun vefatından dolayı serbest bırakıldığı belirtildi. Emniyet görevlileri tarafından hazırlanan tutanakta, Yılmaz'ın, oğlunun rahatsızlığından dolayı Ankara'da geçici olarak görevlendirildiği, kadrosunun Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünde olduğu, Gazi Üniversitesi Hastanesinde lösemi tedavisi gören oğlu Tuğrul Selim Yılmaz'a refakatçilik yaptığı ifade edildi.
Yılmaz'ın, 2 Ağustos'ta vefat eden oğlunun defin işlemleri için 3 Ağustos'ta Tokat'a gittiği, durumun öğrenilmesi üzerine savcılığın talimatı üzerine serbest bırakıldığı kaydedildi.
-Akkaya, mağdur sıfatıyla ifade verdi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 2008-2012'de yapılan yasa dışı telefon dinlemelerinde, manken Deniz Akkaya'nın da dinlendiği belirlendi. Soruşturma kapsamında emniyete çağrılan Akkaya'nın, mağdur sıfatıyla ifade verdiği öğrenildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde gözaltında tutulan şüpheli polisin ifadesi tamamlandı. Şüpheli, cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı.
-Yargı artık şüpheleri üzerine çekmeye başlamış demektir
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, "Emniyetteki 'paralel yapı' operasyonu"na ilişkin "Sadece siyaseti değil, emniyeti, yargıyı değil iş dünyasını da dizayn etmeye çalışmışlar. Ananaslar, rafineri işleri gelip gidiyor. Tehditler, şantajlar, kumpaslar yapılıyor. İş adamlarından haraç alınıyor. Kusura bakmayın birçok iş adamı bu konuda konuşmuyor, konuşun be, kimden ne aldılar, konuşun" değerlendirmesinde bulundu.
"Paralel yapı ile mücadele, benim ya da partimin mücadelesi değil, Türkiye'nin mücadelesidir ve milli güvenlik meselesidir" diyen Erdoğan, bu mücadeleyi "İstiklal Mücadelesi" olarak adlandırdıklarını söyledi.
Ortada açıkça bir ihanet bulunduğunun altını çizen Erdoğan, "Benim Sayın Mahmut Abbas ile yaptığım, Somali Cumhurbaşkanı ile yaptığım konuşmaları bunlar ne yapacaklar, bunları ne için kullanacaklar, bunları kime servis ediyorlar? Ortada alçakça bir ihanet var. Bugün hala bu alçakça ihanet karşısında susanlar varsa çok açık söylüyorum durumlarını gözden geçirsinler. 'Tayyip Erdoğan çok sert.' Evet bu durumlar karşısında sertim, eğer bundan rahatsız olanlar varsa ben sert olmaya devam edeceğim" dedi.
Erdoğan, "Bir savcı çıkıp edep dışı, haya dışı, devlet ahlakından öte, eğer bir Başbakan'a saygısızlık yapabiliyorsa bir Bakan'a saygısızlık yapabiliyorsa, bu ülkede yargı artık şüpheleri üzerine çekmeye başlamış demektir. Yargı kararlarıyla konuşur, yargı siyasete cevap vermekle görevli bir kurum değildir. Şu anda düşünebiliyor musunuz, bu ülkenin HSYK'sı hala savcılık görevini ihlal etmiş olan bu kişi hakkında kalkıp da gerekli olan adımı atmıyor. Neden? İşte paralel yapı denilen zihniyet bu ve bu zihniyet birbirini çok açık net koruma altına alabiliyor" diye konuştu.
-Başbakan Yardımcısı İşler
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, 30 Mart seçimleri öncesinde bu yapıyla mücadele başlattıklarını ve bunu güçlü bir şekilde sürdürebilmek için 30 Mart'ta milletten destek istediklerini anımsatarak, "Milletten almış olduğumuz yetki ve sorumlulukla bu paralelle, devlet içindeki yapılanmayla mücadeleyi sürdürüyoruz. Dolayısıyla bu operasyonlar, deliller toplandıktan sonra yapılıyor ve tabii ki yargıya intikal edecek. Yargı neticede kararı verecek" dedi.
-Hiçbir devlet bunu kabul etmez
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin çok önemli dönemlerden geçtiğini ve yanlış işler yapanlarla ilgili hukuki sürecin başlatıldığını belirterek, "Devletin içinde olup da, amirlerinden değil başka yerlerden emir alarak iş yapanlar, bir yapı oluşturdular. Hiçbir devlet bunu kabul edemez. Dolayısıyla böyle davrananlarla ilgili hukuki süreçler başlatıldı. Kim yanlış yapmışsa, hukuk önünde hesabını verir" ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Nebati de "Hiç kusura bakma, bu operasyonlar yapılacak, devam edecek, hesap vermeyi öğreneceksin ve gerekirse inlerinin içine kadar girilecek, oradakilerin uzantıları kimse, nereye kadar gidiyorsa, tek tek bulunup adil Türk yargısına teslim edilecek" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.