Paralel saldırı sürüyor
Savcı Akkaş, talep etti, Özgürlük?Hakimi yetkisi olmadan ?tedbir? kararı verdi. Başsavcılık soruşturmayı durdurdu, kimse gözaltına alınıp sorgulanmadı. Ancak Savcı Akkaş, tedbir kararını ilgili kurumlara gönderdi. Kurumlar dün kararı işleme koydu.
Devlet içindeki paralel yapılanma eliyle gerçekleştirilen ?seçim ayarlı operasyon? devam ediyor. Yaptığı hukuki usulsüzlükler nedeniyle dosyadan el çektirilen savcı Muammer Akkaş?ın talebiyle özgürlük hakiminin bazı işadamlarının mallarına koyduğu tedbir kararı resmi olarak uygulamaya konuldu. Tedbir kararının hukuksuz olduğu ve hiçbir dayanağının olmadığı belirtildi. Dosyanın avukatlarından Müşir Deliduman, hakimin dosyayı incelemeden ve gerekçelerini belirtmeden kararı verdiğini söylerken şirketlerden de tedbir kararına itiraz geldi. M.Ü. Öğretim Üyesi Ahmet Caner de ?Kanunda kişilerin mal varlığına el koyma yok ve bu anayasanın 38. maddesine aykırı? dedi.
Hukuksuz karar uygulamada
25 Aralık 2013?te İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş tarafından usulsüz bir şekilde yürütülen soruşturma kapsamında bazı işadamlarının mallarına tedbir kararı konulması yönünde özgürlük hakiminden karar alınmıştı. Usulsüz yürütülen ve operasyon talimatı uygulanmayan savcılık soruşturması kapsamında görevi ve yetkisine girmediği halde işadamlarının mallarına tedbir kararı koyan hakim kararının da hukuk dışı olduğu belirtildi. Tedbir kararını uygulayan kurumların, mahkeme kararını uygulama zorunluluğundan dolayı bu işlemi gerçekleştirdiği kaydedildi.
Dün işlem yapılmaya başlandı
Savcı Akkaş, 25 nöbetçi mahkemeden 41 kişinin gözaltına alınması için karar çıkartmıştı. Başsavcı Turan Çolakkadı ve TMK?lardan sorumlu Başsavcıvekili Oktay Erdoğan?dan bir yıl boyunca gizlenen soruşturma için emniyetten operasyon yapılmasını isteyen Akkaş?ın bu talebi hukuksuz görülerek dosyayı elinden almıştı. Başsavcı Çolakkadı, savcı Akkaş?ın hukuksuz ve yetkisine girmeyen konularda soruşturma yürüttüğünü açıklamıştı.
Dosya daha sonra 5 savcıya verilerek incelemeye alınmıştı. 5 savcının incelemesi ise sürüyor. Tüm bunlar yaşanırken savcı Akkaş, yine Başsavcıdan gizleyerek gözaltına alınmasını istediği 41 kişiden 7?sinin mal varlıklarına tedbir konulmasına ilişkin 25 Aralık tarihli özgürlük hakimi Süleyman Karaçöl imzalı bir karar çıkartarak bunları ilgili kurumlara gönderdi. Mahkemenin koyduğu tedbir kararı Türkiye genelindeki tüm bankalar, sanayi odaları, ticaret odaları, tapu daireleri, vergi daireleri, trafik denetleme şube müdürlükleri ve noterlere ulaştıktan sonra uygulanmaya başlandı.
El koyma gerekçesi yok
Dosya avukatlarından Müşir Deliduman, kararın hukuksuz olduğunu belirterek ?El koyma kararında el konulan menkul ve gayrimenkuller açıkça belirtilmelidir. Neden dolayı el konulduğu gerekçeleri açıkça ortaya konulmalıdır. Ayrıca şüpheli şahıslar hakkında kuvvetli şüphenin de olması başka bir gerekçedir. Hakim kararına bakıldığında bu unsurların hiçbiri bulunmamaktadır? dedi.
?El koyma kararında kuvvetli suç şüphesi ve el konulan eşyaların suç eşyası olup olmadığı da hakim kararında açıkça belirtilmelidir? diyen Deliduman ?Bu kararı veren hakim acaba tüm dosyayı okudu mu, nasıl karar verdi? Bu da başka şüphe. Özgürlük hakimin görevi yetkisi değildir böyle bir karar almak. Bu karar uygulanmamalıdır? diye konuştu.
Arama yok, nasıl el konuldu?
Deliduman şöyle devam etti: ?El konulmanın doğuracağı zarar dürüstlük ilkesi gereği davranılmalıdır. El konulma işlemi yapılırken özel hayatın gizliliği ve ticari olarak itibarlarının zedelenmesi gerekir. Oysa bu kararda bu göz ardı edilmiştir. Herhangi bir gözaltı ve arama olmadığı için el konulma işlemi hangi maddi gerçeği ortaya çıkaracaktır? Hiç bir maddi gerçeği ortaya çıkaramayacaktır. Arama kararı uygulansaydı o zaman hangi mallara el konulacağı hukuken işleme konulabilirdi. Burada suçu sabit olmayan ve ortada hiçbirşey yokken uygulanan bu karar hukuksuzdur.?
Tedbir kararı hukuka aykırı
Son soruşturmalarda gizliliğin ihlal edilerek hedef kişilerin itibarsızlaştırılmaya çılıştırıldığını belirten Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Caner, ?Kanunda kişilerin mal varlığına el koyma yok ve bu anayasanın 38. maddesine aykırı? dedi. İşadamlarına karşı yaratılan kötü algı ile birlikte bu adamlarının mal varlıklara tedbir konmasının hukuka aykırı olduğu da söyleyen Caner ?Suçla ilgili olmayan malvarlığına el konulması kanunen doğru değil? dedi. İşadamlarına karşı yürütülen soruşturmaların yürütülmesinin çok kusurlu olduğunu ve soruşturmanın medyaya sızdırılmasının savunma haklarına aykırı olduğunu kaydeden Caner, ?Ceza Muhakeme Kanunu?na göre, soruşturma şüphelilerin hakları vardır. Bunların gizli yürütülmesi gerekir ve medyaya sızdırılması hukuka ve insan haklarına aykırıdır? dedi.
Şirketlerden karara itiraz
41 şüpheliden 7?sinin mal varlıklarına tedbir konulmasına ilişkin 25 Aralık 2013 tarihli karar dün sabah itibariyle uygulanmaya başlandı. Bankalar tarafından tedbir kararının ulaştığı işadamlarından Abdullah Tivnikli?nin şirketi Eksim Holding yetkilileri kararı doğrularken, bu karara itiraz edeceklerini açıkadılar. Hafta sonu açıklama yapan Mehmet Cengiz ise ?Geçen hafta çıkan haberlerden sonra biz gidip, ?Bu nedir? diye başvurduk. Tedbir kararını kendimiz getirdik. Ancak itiraz edip bu kararı kaldırtacağız? demişti. Kalyon Grup yöneticileri de tedbir kararı kendilerine ulaşır ulaşmaz itiraz edeceklerini duyurmuşlardı.
Hedefteki 7 işadamı
-Mustafa Latif Topbaş 8 Usame Kutub8 Cemal Kalyoncu
-Ömer Faruk Kalyoncu8 Mehmet Cengiz8 Abdullah Tivnikli
-Cengiz Aktürk
-Şirket olarak: Bosphorus 360 Ltd. Şti. ve Zirve Holding A.Ş.
-Tedbir kararının kapsamı:
-Tüm bankalarda bulunan her türlü TL ve döviz cinsi hesapları.
-Bono, tahvil, yatırım enstrümanı ve kiralık kasaları.
-Gayrimenkulleri ve taşınmazları.
-Kara, deniz ve hava ulaşım araçları.
-Merkezi kayıt kuruluşlarında bulunan hak ve alacakları.
-Üzerlerine kayıtlı ve hisse sahibi oldukları tüm şirket ortaklıkları.
-Sermaye piyasasında işlem gören tüm hisseleri.
-Sigorta şirketlerinde bulunan hak ve alacakları.
3. havaalanının müteahhitleri
Cemal ve Ömer Faruk Kalyoncu?nun ortağı olduğu Kalyon İnşaat, Taksim Yayalaştırma Projesi, Metrobüs, 3. Havalimanı Projesi gibi büyük projelerle adını duyurmuştu. Mehmet Cengiz ise, Limak ve Kolin ortaklığıyla Boğaziçi, Akdeniz, Uludağ ve Çamlıbel elektrik dağıtım şirketinin de sahibi. Konsorsiyum ayrıca 3. Havalimanı ihalesini de kazanmıştı. (Star)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.