Özbek ve altı üye HSYK'dan istifa etti...

Özbek ve altı üye HSYK'dan istifa etti...
 Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda görev sürelerinin bitimine kısa bir süre kala istifa kararı çıktı. HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, düzneledikleri...

 

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda görev sürelerinin bitimine kısa bir süre kala istifa kararı çıktı. HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, düzneledikleri basın toplantısında 7 üyenin kuruldan istifa ettiğini duyurdu.

 

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, ''Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşüyle, ben ve arkadaşlarım Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman ve Ayşe Albayrak Doğan, görevimizden ayrılma kararı almış bulunuyoruz'' dedi.

Özbek, düzenlediği basın toplantısında, Kurul'un bir süredir kamuoyunun gündeminde çok yoğun bir biçimde yer aldığını söyledi. Hukukun toplum için olduğunu ve toplumla iç içe olduğunu söyleyen Özbek, şunları kaydetti:

''Sürekli tartışma konusu yapılması ve bu yolla yıpratılması, topluma, hukuka ve hukuk kurumlarına zarar vermektedir.

Birinin her an hukukun koruması altında olduğunu hissetmeli, hukukun herkes için aynı ve tek olduğuna inanmalı, kurallar ve kurumlardan oluşan hukuk devletinde yaşamanın en temel hakkı olduğunu bilmeli ve bunun için de mücadele etmelidir.

Hukuk kurumları ise bu süreçte kendilerine anayasa ve yasalarla verilen görevleri görev bilinci ve sorumluluğu içerisinde hukuk kurallarına göre yerine getirmek zorundadırlar.

Bu bağlamda HSYK hiçbir önyargı ve hiçbir art niyeti olmadan anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde ve kanunların kendilerine verdiği yetkilerine sahip çıkarak görev yapmak amacını ısrarla ortaya koymuş olmasına rağmen, 17 Ağustos 2010 tarihinden itibaren fiilen çalıştırılmamaktadır.

Üzüntüyle ifade edelim ki bu husus Adalet Bakanlığına defalarca iletilmiş, sözlü ve yazılı başvurularla duruma resmiyet kazandırılmış, yapılamayan her toplantı için Kurulun seçimle gelen üyeleri tarafından tutanak tutularak durum ilgili makamlara iletilmiş olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir sonuç alınamamıştır.

Adalet Bakanlığı son olarak Adalet Bakanı imzasıyla göndermiş olduğu yazısında yeni oluşum tamamlanıncaya kadar mevcut HSYK'ya gündem yapılmayacağını, Kurul Başkanvekilliğine resmen bildirmiş bulunmaktadır.

Bu süre içerisinde HSYK halen yürürlükte olan 2461 sayılı kuruluş kanunundan ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunundan kaynaklanan ve birçoğu ivedi olan, hiçbir görevini yapamadığı gibi bu ivedi işlerin adalet Bakanlığınca nasıl yürütüldüğü konusunda da hiçbir bilgisi bulunmamaktadır.

Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan ve 20 ayrı kuruluştan görüş istendiği bildirilen HSYK Kanun Tasarısının ön taslağının hazırlık çalışmaları sırasında kurulumuzun seçimle gelen üyeleriyle herhangi bir bilgi paylaşımında bulunulmadığı gibi taslak tamamlandıktan sonra bir iletişim kurulamamış, taslak hakkında görüşü istenen kuruluşlar arasında kurula yer verilmemiş, hatta kurulun bu taslak hakkında hazırladığı görüşlerini HSYK'nın kendi internet sitesinde yayınlanmasına da olanak tanınmamıştır.

Bizim bugün basın toplantımızı yapacağımızı açıkladıktan sonra yaklaşık 1.5 saat kadar önce HSYK'nın internet sitesine bizim yeni taslakla ilgili kurulun görüşlerinin eklendiğini öğrenmiş bulunuyoruz.

Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşü ile ben ve arkadaşlarım Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman ve Ayşe Albayrak Doğan, görevimizden ayrılma kararı almış bulunuyoruz.''

''SEÇİM GÜNÜNÜ BEKLEMEDEN AYRILMA KARARI ALDIK''

''Bugüne kadar neden bekledikleri'' konusuna da değinen Özbek, bugüne kadar hiçbir evrakı imzalayamadıklarını, hiçbir konuda görüşme yapamadıklarını ve hiçbir karar alamadıklarını yineledi.

Özbek, ''Ancak, hep kararnamenin geri kalan kısımlarının getirileceğini bekledik, getirilmesi gerektiği konusunda Bakanlıkla sürekli yazışmalar yaptık.

Ayrıca, çok önemli gördüğümüz günlük ve ivedi işlerin gündem dışı olarak getirilip, bir karara bağlanması gerektiği ve bu eksikliğin, gereğin tamamlanması icap ettiği için de görevimizi devam ettirmeye çalıştık.

Fakat, maalesef bugüne kadar herhangi bir kurulun işlemi, kararı, benzer bir tasarrufu olmamıştır. Ayrılmamızın en önemli gerekçesi budur, arkadaşlar'' diye konuştu.

Özbek, daha fazla beklemek istemediklerini ifade ederek, 'Bekleyip, 17 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek seçimden sonra gelecek arkadaşlarımızın buraya gelmesinden veya isimlerinin belli olmasından sonra ayrılmanın da bir takım polemiklere sebep olacağı, yeni oluşacak kadronun beğenilmediği veya onlarla uyumlu bir şekilde çalışılamayacağı şekilde bir takım değerlendirmeler yapılabilir endişesiyle seçim gününü beklemeden ayrılma kararı aldık'' dedi.

Kararlarının tamamen ''münferit'' olduğunu vurgulayan Özbek, ''Her bir arkadaşımız, bu yoldaki iradesini, düşüncesini kendileri ifade etmişlerdir.

Bugün birlikte de bu kararın uygulanmaya konmasını uygun gördük'' değerlendirmesinde bulundu.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) istifa eden Kadir Özbek, ''17 ağustostan beri biz bu konuları değerlendiriyorduk.

Hatta bu sürecin başlangıcı kararname çalışmalarının başlangıcıdır. O süreden beri kurul normal çalışmalarını yapamamıştır'' dedi.

Özbek, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin ''Telekulak iddiaları gündeme geldiğinde 'yargı savunmada' demiştiniz, 'bu yasa geçerse devletin çatısı çöker' demiştiniz.

Bugün ayrılıyorsunuz, savunmadan pes mi ettiniz? Şu anda O görüşlerinizle aynı noktada mısınız?'' şeklindeki sorusu üzerine Özbek, şunları söyledi:

''Biz anayasanın 159. maddesinde yer alan hakim bağımsızlığı ve hakim teminatı esaslarının korunmasıyla görevlendirilen bir yüksek kurulun üyeleriyiz.

'Yargı, savunma konumuna düşürülmüştür' dediğimiz zaman yargıya karşı sistemli ve hissettiğimiz bir yıpratma kampanyasının başladığını görmüştük.

Bu sebeple bu ifadeleri kullandık. Ancak aradan geçen zaman zarfında bunu söylemekte beis görmüyorum, insanların iradelerinin fesada uğratıldığı biçimde yani serbest iradelerin sakatlandığı biçimde bir yıpratma kampanyası sonunda belli bir noktaya geldik.

Ancak artık bir anayasa değişikliği yapılmıştır, süreçten geçilmiştir, TBMM'nin bu konuda çıkardığı yasa vardır.

Referandum sürecinde halk oyuyla kararlaştırılmış ve yürürlüğe konmuş bir anayasa olduğuna göre artık daha fazla bir şey söylemek gerekmez.''

''Sayın Ali Suat Ertosun aranızda yok. Genellikle onu da çevrenizde açıklamalar yaparken görüyorduk. Sebebi nedir?'' şeklindeki soruya Özbek, ''Öncelikle aramızda olmayan arkadaşlar adına konuşma imkanımız yok. Değerlendirmeleri herkes kendisi yaptı.

Suat bey yanımızda, bizi izliyor. Bizle birliktedir. Bu soruların yanıtını kendisi verecektir. Her zaman bizden desteğini esirgemeyen, kurulda son derece yararlı çalışmalar yapmış arkadaşımızdır. Bu nedenle kendisine teşekkür ediyorum'' yanıtını verdi.

''ELİMİZDE BAŞKA ENSTRÜMAN KALMAMIŞTIR''

Özbek, kendi görev süresinin Aralıkta, Musa Tekin'in görev süresinin 16 Ekimde dolduğu anımsatılarak, ''İstifaların görev süresinin dolmasına az bir süre kala gerçekleşmesi anlamlı değil mi'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Günlük yaşamda konuşma imkanımız olsaydı biz buna 'ucuz kahramanlık mı yapıyorsunuz' biçiminde bir anlam verebilirdik. Sizin dediğiniz gibi değil. 17 ağustostan beri biz bu konuları değerlendiriyorduk.

Hatta bu sürecin başlangıcı 17 ağustos değil önceki kararname çalışmalarının başlangıcıdır. O süreden beri kurul normal çalışmalarını yapamamıştır. Elimizde başka enstrüman kalmamıştır.

Çünkü bugüne kadar kamuoyunda da çektiğimiz sıkıntıları bir hakim ciddiyeti içinde kamuoyuyla paylaşmaya çalıştık. Bu aşamada yapabileceğimiz konu buydu.

Eğer aksine bir davranış olsaydı. Sayın Musa bey ve ben bu ekibin veya bu grubun dışında kalsaydık, 'niye onlar kaldı?' diye sorulabilirdi. Neresinden baktığınıza göre değişir.''

Bundan sonra ne yapacakları yönündeki soruya ise Özbek, ''Bildiğiniz gibi biz Yargıtay ve Danıştay üyeleriyiz, oradaki görevlerimize geri dönüyoruz'' karşılığını verdi.

Özbek, bir gazetecinin, ''Çıkan kavga... Yargıtay ve Danıştay'dan gelecek üyelerin 60 gün önceden belirlenmesine dair bir hüküm var.

Bu konuda bugüne kadar bir adım atılmadığını, aynı zamanda aday da olmadığını duyuyoruz'' sözleri üzerine, ''Adaylar var. Geçici 19. maddedeki bir düzenleme var.

Oradaki süreç devam ediyor adaylar da çıktı. Seçimler yapılacak'' dedi.

Kadir Özbek, ''HSYK taslağıyla ilgili görüşlerinin'' sorulmasına karşılık, ''Taslak, içeriği itibariyle bugüne kadarki endişelerimizin gerçekleştiğinin en önemli kanıtıdır'' diye konuştu.

Yargıtay başkanlığına aday olup olmayacağına ilişkin soruyu ise Özbek, ''Şu anda öyle bir soruya cevap vermek durumunda değilim. Bu tamamen buradaki çalışmalarımızla ilgili bir toplantı'' şeklinde yanıtladı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.