Osmanoğlu: Ayasofya Camii, ibadete açılmalı

Osmanoğlu: Ayasofya Camii, ibadete açılmalı
 Geçen hafta TV 5?te ekrana gelen Medya ve Toplum programına Sultan Abdülhamid Han Hazretlerinin torunu olan Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu?nu...

 

Geçen hafta TV 5?te ekrana gelen Medya ve Toplum programına Sultan Abdülhamid Han Hazretlerinin torunu olan Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu?nu konuk ettim.

Osmanoğlu İstanbul Fatih semtinde doğma ve büyüme birşehzade? Osmanlı Hanedan ailesinin dördüncü kuşak torunlarından?

Kendisine ?hanedan? mensuplarıyla, bir araya gelip gelmediğini soruyorum:

?Ya cenazede yahut yemeklerde bir araya gelebiliyoruz?diyor. ?Nihayetinde herkes kendi iş hayatıyla meşgul? En önemlisi kimi yurtdışında, kimi yurdun değişik yerlerinde? diye ekliyor.

Ona, ?Hiç Türkçe bilmeyen akrabaları? ile görüşüp görüşmediğini soruyorum.

Gülümsüyor. ?İnşallah hepsini bir araya getirmek en büyük projelerimden biri? diyor.

Tarih bilinci sadece ?hamaset? üzerine kurulu bilgi yığını değildir. Özellikle yakın tarihte Osmanlı hanedanına yapılan muameleler asla unutulmamalı, bir sonraki kuşağa aktarılmalı.

Düşünün, Osmanoğullarından hiçbir sultan ve şehzadenin?hava sahasından bile geçecek? izni yoktu.

Bu bakımdan Osmanoğlu ekibi ile birlikte bir tiyatro ve sinema projesiyle yanlış tarihi düzeltebilmek uğruna ?deli cesareti?gerektirecek bir işe girişmiş.

?

Osmanoğlu, yanlış aksedilen tarihi dizilerden oldukçaşikâyetçi.

?Sadece 'dizi film?dir deyip geçemiyorsun. Çünkü orada anlatılanlar senin dedelerin. Bu bakımdan kendi kaynağımızdan doğru bir şekilde tarihi aktarmak esas amacımız? diyor.

Bu vesileyle bir ?film projesi? olduğunu ama ismini sır gibi sakladıklarını söylüyor. Hatta filmin hâsılatının ne olacağına dair, ilk kez bizim programımızda bir açıklama yaptı:

Filmin geliri ile izleyen 200 ila 500 seyirciyi umreye gönderecekleri müjdesini verdi.

Kendisine tiyatro ile ilgili çalışmaları sordum. Elbette ki bazı sıkıntılarla birlikte gösterilere devam ettiklerini söylüyor. Özellikle gittikleri yerlerde çok büyük bir ilgiyle karşılandıklarını, salonların hınca hınç dolduğunu söylüyor Osmanoğlu.

?Milletimiz tarihe aç? Doğru bilgiyi arıyor ve biz onlara bunu vermeye çalışıyoruz? diyor.

?Eskitilmiş Kılıç? ismini taşıyan tiyatro gösterisini mutlaka izleyin. Tarihe ışık tutacak bir yönü olduğunu göreceksiniz.

?

Osmanoğlu?nu konuk etmişken Ayasoyfa?yı da soruyoruz.

Altını çize çize ?Ayasoyfa?nın bir an önce ibadete açılması?nı söylüyor. Çünkü ?Türkiye?nin ayağa kalkabilmesi, kalkınması için, önce üzerindeki bu lanetin kalkması gerekiyor... Çünkü her şeyden önce bu bir vakıf malı. Bize ait olan bir vakıf malını istediğiniz gibi kullanamazsınız. Ayasofya cami ibadete açılarak, gerçek hüviyetine kavuşturulmalı? diyor.

?

Ayasofya?nın ibadete açılması hususu çok hassas bir konu. Tarihi bir öneme sahip olduğu kadar, neden bugüne kadar ibadete açılmadığını da sorgulamak gerekiyor.

Cumhuriyetin ilanından ve devletin toparlanmaya başlamasından hemen sonra, Ayasofya?nın da restorasyon ve tamiri düşünülüyor.İbadethane kısmı, dışı, avlu ve bina etrafını ihya ve müze haline sokmak faaliyetine girişiliyor hemen.

Cami kısmının tamirini yapabilmek için 1935 yılının başında ibadet kısmı ?geçici? olarak kapatılıyor. Yani, bu geçici kapatılma durumu, ne yazık ki, hâlâ bugün bile devam edegelmekte.

Hemen ardından ?müze? statüsüne sokuluyor.

Acaba 1934?de dönemin Maarif Vekâletine getirilen Abidin Özmen?in, İstanbul Müzeler Müdürü Aziz Ogan başkanlığındaki bir komisyonun bunda ne kadar parmağı var?

Zira komisyon Ekim sonunda raporunu dönemin yöneticilerine takdim etmiş ve şu tavsiyelerde bulunmuş:

-Müze olması için Wittemore?nin çalışmaları bitmelidir.

-Dış kısımlar, kapı ve pencerelerin tamir edilmesi, son cemaat mahalli teşhir edilecek hale getirilmeli.

-Binayı ihata etmiş kahve, sundurma, köhne ahşap bina, dükkan, kulübeler yıkılmalı.

-Cami?e bitişik 'Kimsesizler Yurdu? yıkılmalı.

-Avlu tanzim edilmeli.

-Camiin ibadet kısmı 'İbadete kapatılmalı? buraya 'Bizans eserleri? konularak 'Bizans Müzesi? yapılmalıdır.

-Ayasoyfa?nın asırlarca Osmanlı eseri haline getirilmişolduğu da göz önüne alınarak, caminin uygun bir yerinde Türk eserleri teşhir edilmeli.

Peki, bu ?komisyon? un tavsiyesi neden ?emir? telakki edilmiş acaba? Onlara bu cüreti kim verdi?

?

O dönem, kimse Ayasoyfa Camii?nin ibadete açılmasıkonusunu gündeme getiremiyor. Mustafa Kemal?in ölümünden sonra ?Tek Parti?döneminde Maarif Vekili Hasan Ali Yücel?in hususi kalem müdürü İsmail HakkıUludağ?a bir gazeteci kazara ?Ayasofya hakkında bir hazırlık olup olmadığını?soruyor.

Cevaba dikkat:

?Ne hazırlığı? Hasan Ali imkân bulsa caminin ibadet kısmını da, ilk raporda belirtildiği gibi, Bizans Müzesi yapar! Sen hazırlık var mı diye soruyorsun??

Bu müstehzi açıklamalar gösteriyor ki, Ayasofya Camii?nin ibadete kapatılması için çoktan planlar yapılmış ve uygulamaya konulmuş.

?

Düzmece kararnamelerle kapatılan ve ibadete açılması için önünde hiçbir engel bulunmayan Ayasofya Camii ibadete açılmalı.

Yıllardır süregelen oyalamalar artık son bulmalı.

Milli Gazete

Davut Şahin

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.