Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu: Yeni sistemde başbakanlık olmayacak
ANKARA
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, editör ve muhabirlerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Binali Yıldırım'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesini hatırlatan Eroğlu, teklifin orada MHP'ye verildiğini, MHP'nin gerekli incelemesinin ardından oylanmak üzere Meclise sevk edileceğini açıkladı.
Eroğlu, "Muhtemelen 330'un üzerinde oy alacağını tahmin ediyoruz. Diğer partilerden de buna katılacaklar var benim bildiğim kadarıyla. Dolayısıyla millete gidecek. Belki önümüzdeki bahar aylarında bir referandumla neticelendirilebilir diye düşünüyorum. Bu da hakikaten çok hayırlı olacak. Artık bundan sonra koalisyon dönemleri kapanacak, istikrarlı, kararlı, 2023, 2053, 2071 hedeflerine doğru yürüyen bir Türkiye olacak." ifadelerini kullandı.
"İçinde başbakanlığın olmadığı yeni bir sistemden mi bahsediyoruz?" sorusu üzerine ise Eroğlu, "Yeni sistemde başbakanlık olmayacak. Genelde cumhurbaşkanı ve yanında muhtemelen, Amerika'da başkan yardımcısı var, bizde belki birden fazla cumhurbaşkanı yardımcısı olabilir. Bakanlar dışarıdan gelecek. Parlamento, vekiller kanunları hazırlayacak. Yasama ayrı yürütme ayrı bir şekilde sistem yürüyecek. Böyle bir sistem düşünülüyor." yanıtını verdi.
'Seçim partili cumhurbaşkanlığı için yapılacak'
Siyasi yarışın hangi makam için yapılacağının sorulması üzerine ise Bakan Eroğlu, "Tabii bundan sonra partili cumhurbaşkanlığı için yapılacak." dedi. "Partili cumhurbaşkanı şart diye düşünüyoruz" diyen Eroğlu, bu yüzden kısa vadede bir seçimi öngörmediklerini, seçimlerin normal zamanı olan 2019'da yapılacağını aktardı.
Kendisinin de seçimlerin 5 yılda bir yapılmasından yana olduğunu dile getiren Eroğlu, şunları kaydetti:
"2019 seçimlerinde de aşağı yukarı bütün mahalli idare, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin birlikte yapılacağı bir dönem olur. Artık bundan sonra seçimlerin bölük pörçük değil 5 yılda bir yapılmasında fayda var. Her seçim ülkeye çok şey kaybettiriyor. Seçim zamanı birtakım işler aksıyor netice itibarıyla. En az 1-2 ay seçmenlerle bir arada oluyorsun. Ben sürekli seçime karşıyım. 5 yıl devam etsin diye bir düşüncemiz var. Doğrusunun da bu olacağına inanıyoruz. Hayırlı olur inşallah. Milletimiz için hayırlı bir neticeyle sonuçlansın."
'Sistem başkanlık ama adı cumhurbaşkanlığı olacak'
Türkiye'nin çok zaman kaybettiğine vurgu yapan Eroğlu, şöyle devam etti:
"Geçmişte koalisyon hükümetleri döneminde Türkiye baş aşağı gitti. Bakın pek çok ülke de bu durumu görerek başkanlık, yarı başkanlık sistemine geçti. Hatta İtalya'da koalisyon yasaklandı. Netice itibarıyla istikrarlı yönetim bütün dünyada çok önemli. Çok başlı olduğu zaman yürümüyor işler. Biz geçmişte gördük, biliyorsunuz Sayın rahmetli Ecevit'le özellikle Sayın Sezer arasında kavgalar... Daha önce özellikle Turgut Özal'la başbakan arasındaki kavgaları hep seyrettik. Ama bunlar Türkiye'ye enerji kaybettirdi. Artık Türkiye'nin buna tahammülü yok, çünkü çok stratejik noktada.
Türkiye büyüdükçe önünü kesmek isteyen devletler var. Dolayısıyla daha güçlü bir şekilde yönetilmesi gerekir. Bunun için de tek çare başkanlık sistemi. Tabii bu dönemde millete gidilmesi gerekiyor, millete gitmek için de 330 oy gerekiyor. Bizim şu anda 330 oyumuz yok. MHP ile anlaşmak suretiyle bunu millete götürmek mümkün hale gelebilir. Biz de bu yolu takip ediyoruz. Esasen daha önce çok sayıda madde olsun deniliyordu ama maddeler azaltıldı. Daha ziyade tam başkanlık, adı da cumhurbaşkanlığı olacak. Sistem olarak başkanlık ama adı cumhurbaşkanlığı olacak."
'CHP’nin tavrı yanlış'
"MHP’nin anayasa teklifine olumlu yaklaşmasına karşın, Anamuhalefet Partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Başkanlık rejim tartışmasıdır.' diyerek, itiraz ediyor. CHP'nin bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bakan Eroğlu, "CHP'nin daha metni okumadan böyle karar vermesi garabettir. Biz diyoruz ki 'Gelin bakalım, metni okuyalım birlikte.' Yine reddedeceksen et." yanıtını verdi.
Bakan Eroğlu, "CHP'nin rejim tartışmasıyla ilgili başka bir iddiası olabilir mi?" sorusuna karşılık, "Başka bir iddiası var, bunu başka bir şeye çekmek istiyor. Başkanlık sistemini arzu etmiyor, başka yöne çekmek istiyor. Milleti yanıltmak, başka istikametlere yönlendirmek için yapılan bir hareket. Yoksa rejim tartışması asla söz konusu değil, bunu altını çizerek söylüyorum. Biz, demokrasi ve cumhuriyetten başka bir sistem teklif etmiyoruz ki, aynı sistem. Daha güçlü bir yönetim sadece fark bu, tam başkanlık." değerlendirmesinde bulundu.
Eroğlu, "CHP’nin tavrı yanlıştır. En azından nezaketen bugün 'Şu hususları şöyle şöyle değiştirsek' dese biz her şeye açığız. Maksadımız ülke için en iyi anayasayı yapmak, gayemiz bu. Buyrun gelsinler, açık her şey. CHP içindeki bazı vatanını, milletini seven vekillerin de bu konuda destek vereceklerine inanıyorum." dedi.
'Artık tahammül edilemez noktaya geldi'
Darbe ve ülkeyi bölme teşebbüsünde bulunulduğunu ancak Avrupa'nın adeta bu teşebbüs başarılı olsaydı sevinecekmiş gibi davrandığını belirten Bakan Eroğlu, şunları söyledi:
"Dolayısıyla AB, raporunda tenkit ediyor, içişlerimize, bizi almadıkları halde karışmaya tevessül ediyor. Boyudan büyük laflar ediyor tabiri caizse. Biz de büyük bir milletiz, kusura bakma, bu kanımıza dokunuyor. Şahsen benim kanıma dokunuyor. Artık tahammül edilemez noktaya geldi. Buna hakları yok. Neticede Türkiye'de demokrasi var, hukuk var, hukukun üstünlüğü prensibi var yani şunun farkında değiller, hukuk olmasa Cumhurbaşkanımızı öldürmeye kastetmek için Marmaris'e giden o hainler, istenseydi bulunduğu yerde gebertilirdi ama asla öyle bir şey düşünülmedi, adalete teslim edildi. Bunu görmüyorlar. Birgün AB, PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmesine rağmen, kendileri meydanlarda, Almanya'da, Brüksel'de vesaire, onlar meydanlarda gösteri yapıyor. Avrupa, terör örgütü elebaşlarını konuşturuyorlar, canlı yayınlarını veriyorlar. Almanya, Cumhurbaşkanımızın canlı yayınla bir konferansa katılmasına müsaade etmedi. Bu dostluk böyle mi olur yani?"
Bakan Eroğlu, "AB, kısa bir süre sonra bize, 'Aman ne olur gelin Avrupa'yı kurtarın' diye yalvaracaktır. Ben buna yürekten inanıyorum. Zaten İngiltere ayrıldı, İtalya da AB bayrağı kaldırıldı. Belki de parçalanma sürecine girdi diye düşünüyorum." dedi.
'58 kişiyi uzaklaştırmak için Başbakanlığa bildirdik'
Orman ve Su İşleri Bakanlığında, FETÖ mensuplarının temizlendiğini ama buna rağmen 15 Temmuz'dan sonra yaklaşık 400 kişinin bu yapıya mensup olduğunu tespit ettiklerini bildiren Eroğlu, şöyle devam etti:
"Haksızlık olmasın diye 7 kişilik bir komisyon var, inceliyor, teftiş ediyor, bütün bilgileri ele alıyor. Dün gece geç saate kadar ben de teker teker üzerinden geçtim ki 'bir haksızlık olmasın' diye ama yüzde 100 emin olduğumuz aşağı yukarı 58 kişiyi uzaklaştırmak için bugün Başbakanlığa bildirdik. Bu tür ihanetlerin bir daha olmaması için uyanık olmak gerekir. Artık millet uyandı. Bundan sonra böyle bir darbe teşebbüsüne kimsenin cesaret edemeyeceğini düşünüyorum."
Muhabir: Barış Gündoğan, Mehmet Tosun, Cüneyt Ateş,Özcan Yıldırım,Kemal Karadağ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.