?Orman ve Su Bakanı Yüce divanlık?
TBMM?nde görüşülen Orman ve Su Bakanlığıbütçesiyle alakalı MHP grubu adına söz alan Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, açığa çıkan 10 trilyonluk zimmet davasındaki yolsuzluk ile Bakanlığın yaptığı ihale ve harcamalarda usulsüzlük olduğunu ileri sürdü. Yılmaz, ayrıca Bakanlığın Orman Mühendisleri Odasının seçimlerini etkilemeye çalıştığını iddia etti ve geçici orman işçilerine kadro istedi.
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, Sayıştay raporlarına işaret ederek, denetim raporlarının gelmemesi nedeniyle bütçenin nasıl konuşulacağını sordu.
Yılmaz, "Su Üretimi Genel Müdürlüğü'nde 1,5 trilyon liraya verilen ihale, iptal edilerek 2,5 trilyon liraya verildiği ve kamunun bu yolla zarara uğratıldığına ilişkin denetim var mıdır? Su Üretim Genel Müdürünüz her hafta sonu 70 olurla uçakla evinin bulunduğu İstanbul'a gidiyor mu? Ben birtakım iddiaları gündeme getirdiğim için Orman Bakanlığı Müsteşarı 10 bin liralık tazminat davası açmış. Ben bunu vermeye hazırım, yeter ki kamunun malına zarar gelmesin. Bakan yanıt versin; 10 trilyon liralık zimmete para geçirme Bakanlığınızda oldu mu, olmadı mı? 10 trilyonluk zimmet işinde genel müdürünü harcama yetkilisi olarak imzası var. Burada ihmal vardır, 10 trilyonluk yolsuzluk var. Siz ormanda iki ağaç kesildi diye tarladaki işçiden başlayarak bölge müdürüne kadar soruşturma açıp mahkemeye veriyorsunuz. Burada ihmali görmeyen genel müdürü müsteşar yapamazsınız" diye konuştu.
Bakan Eroğlu'nun "Orman Bakanlığı'nın tarihini kendisiyle başlattığını" belirten Yılmaz, "Fidanlıkları niye kapattınız? Fidanlıkları kapattılar, baktılar olmuyor yeniden açtılar. AOÇ içinde yapılan başkanlık sarayı için 'bir tek ağaç kesilmeyecek' dediniz. Bütün ağaçler kesildi. Türkiye Cumhuriyeti Bakanına yalan söylemeyi yakıştırmam. Şimdi saray bitmek üzere ama lojmanlarda oturan orman personeli perişan edildi, yersiz yurtsuz bırakıldı. 5 Ocak'a kadar lojmanları boşaltmak durumunda kaldılar. Orman Mühendisleri Odası'nıvesayet altına alıyor bakan. İhtilal döneminde çıkarılan ve ama o dönem uygulamaya cesaret edemediği düzenlemeyi Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe koydular. Amaç, Oda'yı ele geçirmektir. Ama onları ele geçiremeyeceksiniz. Alıştı ya Bakan kendine şiir döşeyenlere, kendine yakın ve yandaş sendikacıelemanlarına... Talimat vermiş, oda seçimlerini nasıl alırız diye bölge müdürlükleri çalışıyorlar. Ama bütün baskılara rağmen alamayacaksınız" dedi
BAKAN EROĞLU YÜCE DİVANLIK
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada Bakanlığın kendi bastırdığı kitapçıkta yolsuzluğu adeta itiraf etiğini ima ederek şöyle konuştu:
?Şimdi, ben buradan vicdanlara sesleniyorum: Ya, diyorum ki: Gelibolu?da? tarihî millî park simülasyon merkezinde,şehitlerimizin hatırası olan yerde, siz, kitabınızda yolsuzluğu belirtiyorsunuz, Bu, Yüce Divanlık, sizi Yüce Divana göndereceğim Sayın Bakan, müfettişe değil. Allah bu iktidarı bize nasip edecek, o Yüce Divanda hesap vereceksiniz? Kitapta Müsteşar Muavini kendisi itiraf ediyor: ?Bir firma ihaleyi kazandı ama biz davayı kazanan firmanın paralarını, masraflarını verdik.? diyor -?Verdi.? diyor, ?Müteahhit sağ olsun.?diyor- ?Yetmedi, kâr mahrumiyeti istedi.? diyor, kâr mahrumiyeti. Yani ?Kârımıda verin bu ihaleden dolayı.? diyor. Şimdi, onun üzerine ne oluyor? Onlar da veriliyor, adam, davayı kazanan firma ihaleden çekiliyor ve diğer firma devam ediyor. Ne oluyor sayın milletvekilleri? 58 trilyona çıkan iş 80 trilyona bitiyor ve burada sözleşmede olmamasına rağmen, şartnamede olmamasına rağmen elektrik malzeme ve ses düzeyiyle ilgili hak edişlerin imzalanması için komisyona baskı yapılıyor. Komisyon diyor ki: ?Bunlar şartnamede ve sözleşmede yok, biz imzalayamayız.? Ne yapıyor bu sefer? Komisyon değiştiriliyor; komisyon üyelerinden 1 tanesinin tayini Van?a çıkıyor, 1 tanesi istifa ediyor. Şimdi biz bunları dile getirmeyecek miyiz? Rapor yok, bu bilgiler ortada. Şimdi her şeye müfettiş gönderiyorsunuz. Bunu bir senedir dile getiriyoruz, niye müfettiş göndermiyorsunuz? Siz denetim hususlarınısaklarsanız, biz bu bilgilere sağdan soldan, oradan buradan hafiye gibi, dedektif gibi ?benim görevim mi- ulaşmaya çalışacağım, bunları ortaya koyacağım, dava açacaksınız, şunu yapacaksınız, bunu yapacaksınız? Çıkarın bunları, açık açık belgeleri ortaya koyun, getirin -şu destansı merkezin,şehitlerimizin ruhunu incitmeyelim o Çanakkale?de- o ihaleyi baştan başa şu Meclisin önüne bir koyun da bir inceleyelim bakalım herhangi bir şey var mı,yok mu?
GEÇİCİ İŞÇİLERE KADRO VERİLMELİ
MHP?li Yılmaz Orman geçici işçilerine kadro verilmesin iisteyerek Bakan Eroğlu?na çağrı yaptı Yılmaz, ?.Beş ay yirmi dokuz gün bu geçici işçiler çalışıyor Sayın Bakan, bu kadar iş var. Rehabilitasyon var, ağaç dikimi var, ormanların bakımıvar. Bu, beş ay yirmi dokuz gün çalışan geçici işçileri kadroya alsanız ne olur? Bunlar altı ay bir gün ne yiyecekler, ne içecekler ey iktidar partisi, ey Hükûmet? Bunları kadroya almak için bir çalışma yapın Sayın Bakan.
Şimdi, bakın, yine çıkıp ?Aslan ormancılar, kaplan ormancılar, fedakâr ormancılar; biz sizin haklarınızı yedirmeyeceğiz. Sizin idare binalarınızı ve sosyal tesislerinizi yapmadan, lojmanlarınızı yapmadan sizleri yerinizden yurdunuzdan etmeyeceğiz.? diye söyleyen Bakan ve onun Genel Müdürü, çıktığı her ortamda bunu söylediler. Peki ne oldu, ne oldu şu anda? Orman Genel Müdürlüğünün o fedakâr çalışanları var ya, biraz sonra anlatacak Bakan ?Aslan ormancılar, kaplan ormancılar.? Diye, bu fedakâr çalışanların hepsi yersiz yurtsuz bırakıldı, çil yavrusu gibi dağıttılar. Sayın Bakan, Allah rızası için, ben size soruyorum: Bu karda, kışta, kıyamette -hepimizin çoluğu çocuğu var- 5 Ocak tarihine kadar o lojmanlarıboşaltmayı vicdanınızın neresine sığdırabiliyorsunuz? Nereye gidecek orada oturanlar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.