OPERASYONUN ASIL NEDENİ

Hükümeti pasivize etme harekâtı?

Uzun süredir devam eden KCK operasyonu ile birlikte gündeme damgasını vuran MİT'le ilgili özel savcılıkça alınan karar konunu uzmanları ile İskele Sancak'ta masaya yatırıldı.VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Kanal7'de Erhan Çelik'in sunduğu İskele Sancak?ta bu hafta KCK operasyonları ve gündemdeki son gelişmeler tartışılacak. Programa, Taraf Gazetesi Yazarı Orhan Miroğlu, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Yayman ile Emniyet İstihbarat Eski Daire Başkanı Bülent Orakoğlu konuk oldu.

İskele Sancak bu hafta KCK operasyonlarını ve gündemdeki son gelişmeleri masaya yatırıyor. Programda, KCK operasyonları, operasyonlarda gelinen son nokta, KCK?nın PKK ile bağlantısı, PKK ile mücadele, demokratik açılım süreci, hükümetin bu olaylarla ilgili politikaları hakkındaki görüşler ekrana geldi.

Programın konuklarından Bülent Orakoğlu, olayın sadece Türkiye'ye yönelik bir bakışla anlaşılamayacağını belirtirken Türkiye'nin son yıllarda özellikle uluslararası alanda aldığı role dikkat çekti. Bülent Orakoğlu, geçmişte devletin önemli noktalarında görev alanların veya önemli isimlerin hayatlarını kaybettiğini, Özal'ın ve Yazıcıoğlu'nun başına gelenleri hatırlattı, bazı generallerin bu yüzden hayatını kaybettiğini bugün de insiyatifi elinden bırakmak istemeyenlerin tekrar aktif hale gelmek için devreye girdiğini söyledi.

Orakoğlu, istihbarat teşkilatı elemanlarının örgüt içine sızma görevi olduğunu ve operasyonları önlemeye yönelik hareket etmek için çaba gösterdiğini, ancak bu olayda iddianamenin ayrıntısını bilmediğini, MİT elemanlarının olayları yönlendirdiği iddiaları bulunduğunu belirtirken "Türkiye'de ilk kez istihbarat ve emniyet mensupları arasında tarihinde ilk kez uyum içinde çalışırken bir anda karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını görüyoruz" dedi.

Orhan Miroğlu ise, Türkiye'de yıllardan beri hükümetlerin Kürt sorununu görmezden geldiğini, görevdeki hükümetin ise son 3 yıldır bu olayı çözmek için eli taşın altına koyduğunu, bunun çözülmesinden rahatsız olanların karşı harekete geçtiklerini savundu.

Program konuklarından Hüseyin Yayman, Türkiye'nin 90'lara dönmediğini, ancak bugünkü görüntünün 90'ların manzarasını yansıttığını ifade etti. Gazetecilerin Başsavcı'ya sorduklarında böyle bir bilgiden haberdar olmadığı, ertesi gün ise haberin gerçek olduğunun ortaya çıktığı görülüyor. Yargı bürokrasi ile güvenlik bürokrasisi arasında rekabet olup olmadığına ilişkin iddialar bugün MİT Müsteşarı hakkındaki fezlekenin Ankara'ya gönderilmesi, Emre Taner ve diğer MİT görevlileri hakkında tutuklanma kararının bulunması kolay ifade edilir şeyler değildir. Geçmişte 28 Şubat döneminde darbe yapacakların içine adam sokularak bir ihtilalin önüne geçildiği, bugün ise terör örgütünün içine adam soktuğu iddiaları var." dedi.

Yayman, Son 3 günde dünyadaki tartışmaları alt alta konduğunda Mossad, Şam yönetiminin Türkiye'ye bakışında Türkiye'de yapılanların doğru birşey olmadığını savundu. Yayman, Başbakan'ın Hakan Fidan'ı özel temsilci olarak gönderdiğini, bu konumdaki bir kişinin böyle bir durumla başbaşa kalmasının sorunları çözmeye yönelik olmadığını gösterdiğini söyledi.