Operasyon Sırası Kimde?!..

Fethullah Gülen ve Adnan Oktar örgütlerine yapılan operasyonların ardından, sırada bazı cemaat ve tarikatların olduğu söylentisi yayıldı ve art niyetli fırsatçılara gün doğdu.

Tüm İslami yapılara operasyon yapılsın ve kökleri kurutulsun istiyorlar.

Peki, bu yönde bir hazırlık veya böyle bir ihtimal var mı?

Kamuoyunun üzerinde tartıştığı PKK, DHKPC, DAİŞ, FETÖ ve Adnan Oktar gibi örgütlerin cemaat ve tarikatlarla ne alakaları var?

Cemaatler ve tarikatlar ilim, irfan, davet, yardım işleri ile meşgul dert ve dava sahibi insanlardan oluşan yapılardır.

Şu ana kadar kimlere operasyon yapıldı, sırada kimler var, bilgi sahibi olmadan konuşulmamalı.

Sap ile saman, at izi ile it izi birbirine karıştırılmadan konuşulmalı ve tartışılmalıdır.

Cemaat ve tarikatlara operasyon yapılmıyor, hedefte din veya dindarlar yok. Operasyonların bir kısmı din düşmanı sol yapılar, diğer kısmı din adı altında ortaya çıkmış İslami yaşantıdan uzak istismarcılar…

Operasyon, birbirinden farklı ve kirli işlerin içerisinde olan terör örgütlerine yönelik yapılıyor. Vatan ve milletini seven, ülkesine asla ihanet etmeyecek cemaat ve tarikatları dün olduğu gibi bu gün de hedef göstermeye, kafaları karıştırmaya devam!..

FETÖ, devletin tüm kurumlarına sızmış bir yapı. Yedikleri darbe ile dağıldı mı, yoksa yeni görev dağılımları yaparak bazı STK, cemaat ve tarikatların içerisine sızmaya mı başladı?!..

Uyuyan hücrelerinin olduğu ifade edilen bu yapının cemaat, tarikat ve STK’ların içlerine sızma ihtimalinin ötesine geçtiği kanaatindeyim!

Uyuduğu iddia edilen hücreler nerede ve ne zaman uyanır?!..

Bu konuda yoğunlaşmak, her türlü ihtimalleri göz önünde bulundurmak zorundayız. İçerisinde bulunduğumuz bu süreçte, Diyanet İşleri Başkanlığı, din ve kanaat önderlerine, özellikle Başkan Erdoğan’a çok büyük görevler düşüyor.

Sayın Erdoğan net mesajlar vermeli, meşru zeminde ilim, irfan, davet ve yardım çalışmalarını sürdüren cemaat, tarikat ve STK ‘lara sahip çıkmalıdır.

On beş gün içerisinde tüm atama ve görevlendirmelerin yapılacağını duyuran Sayın Erdoğan’ın, seçilmişlerin yanı sıra, sürpriz atamaları ile takdir topladığı gibi, yerel yönetimler için de bu uygulamayı sürdürmesi yönünde beklenti doğmuştur.

Bu vesileyle, metal yorgunlar dinlenecek, hantal bürokrasi aktif hale gelecek, yerel yönetimlerin hizmetleri de hız kazanacaktır.

Adana için de bir not düşelim:

Başkan Erdoğan’ın Adana Büyük Şehir Belediye’sini mutlaka istiyorum dediğini duyuyoruz. Kebabı, şalgamı, narenciyesi, pamuğu, tarihi yapıları, şehrin göbeğinden geçen nehri ve ilçelerindeki denizleri ile birçok zenginliğe sahip Adana’yı, ayağa kaldıracak, tüm ilçeleri alabilecek, Çukurova’nın gönlüne girmiş, sevgisini kazanmış onlarca insan mevcuttur. Yeter ki başkan Erdoğan, Ankara’da yaptığı atamaları yerel yönetimler için de uygulasın.

Yerelde kadrolaşmış, iş yapıyor gibi görünenler revize edilerek, yerine nitelikli, liyakat sahibi, işin ehli insanların önleri açılsın.