Öfkeyi yönetmek mümkün mü?

Öfkeyi yönetmek mümkün mü?
Günümüzün koşullarında, çevremize baktığımızda gördüğümüz suratların hepsinde gelen geçer bir ifade var: Gergin ve sinirli yüzler. Hele bir...


Günümüzün koşullarında, çevremize baktığımızda gördüğümüz suratların hepsinde gelen geçer bir ifade var:

 

Gergin ve sinirli yüzler. Hele bir de bu ifadelere sahip iki insan birbirleriyle çarpıştı mı olanlar oluyor? İyi de neden bu kadar çok öfkeliyiz? Nasıl önler, nasıl yönetiriz? Yanıtları uzman psikolog Esin Nur Akyıldız veriyor

Yolda, iş yerinde, kimi zaman evde hatta bazen en olmayacak yerde çocuklarımıza öfke duyuyor, keskin sirke misali küpümüze zarar veriyoruz. Öfkedeki en temel görüntü, bağrış, çağrış dolu cümlelerin, agresif vücut dilleriyle bütünleşmesiyle ortaya çıkan ve çağımızın en büyük hastalığı haline gelen öfke kontrolsüzlüğü...

ASLINDA SAĞLIKLI BİR DUYGU AMA...

Özellikle ülkemizde öfke kontrolsüzlüğü nedeniyle psikoterapi desteği almak için psikologların kapısının çok fazla çalındığını söyleyen uzman psikolog Esin Nur Akyıldız, öfkenin aslında çok sağlıklı bir duygu olduğunu belirtiyor. Akyıldız "Hepimiz gündelik yaşantımızda birtakım olaylardan dolayı sinirlenebiliriz. Bu öfke denilen duygu, ilkokulda hepimize öğretildiği üzere, yüzümüzde beliren temel duygu durum hallerinden biridir. Fakat önemli olan bu sinirlendiğimiz ya da bizi öfkelendiren konu her ne ise, onu doğru şekilde, doğru kişiye, doğru miktarda, kontrollü bir şekilde ulaştırabilmektir."

ALICILARIMIZ İYİ YERİNE KÖTÜYE ODAKLANIYOR

Kontrolsüz öfkenin, bizi germesinin dışında, çok negatif bir enerjiyle çevremize ve kendimize bakmamıza, böylelikle de negatif bakış açılarının, zincirleme bir şekilde negatif uyaranları görmemize neden olduğunu belirten Akyıldız, bu şekilde alıcılarımızın güzel ya da iyi olanı değil de, kötü, çirkin, eksik olanı görmeye odaklandığımızı vurguluyor.

ÖFKEYİ TETİKLEYENLER

Tüm dünyada büyük sorun olarak karşımıza çıkan öfke kontrolsüzlüğü ile ilgili yaptığı araştırmalardan aktarımda bulunan Akyıldız, öfkenin ortaya çıkma nedenlerinin başında;

"Bireyin anlaşılmadığını, yanlış anlaşıldığı ya da yorumlandığını düşündüğü, kendini tehtid altında hissettiği durumlarda,

"Kişinin planları, istek ve gereksinimleri engellendiğinde,

"Haksızlık, adaletsizlik ve kendi benliğine yönelik bir tehdit algıladığında, ortaya çıktığını, belirtmektedir.

Gündelik yaşamımızda, doğamız gereği bizi öfkelendiren pek çok şey olabileceğini ifade eden Akyıldız, var olan öfkeyi kontrol altında tutup, kendi lehimize çevirebiliyorsak sorun olmadığını, fakat hissettiğimiz öfke, bazen kontrol dışı davranmamıza, hatta bazen kendimizi bile tanıyamayacak derecede şaşkınlık yaratacak davranışların içine girmemize neden oluyorsa, burada bu öfkenin temel nedenine inip, kontrol altına alınmasında fayda olduğununun, altını çiziyor.

UZMAN DESTEĞİ NE ZAMAN GEREKLİ?

"Kontrolümüzün dışına çıktığını gördüğümüz bu çok güçlü duygu, çevremizdekilere olduğu gibi, kendimize karşı da hissettiğimiz bir duygu haline gelir" diyen Akyıldız, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Böylelikle kendini sevmeyen, çevresine negatif enerji veren bireyler haline geliriz. Bu enerji eğer çözülmezse kişinin farkında olmadan bilinçdışı bir şekilde, kendinden nefret etmesine, kendini cezalandırmaya kadar gider. Şayet gündelik hayatınızda, sizi mutsuz eden, çevrenizdekilere çok ciddi zarar verdiğini düşündüğünüz, öfke sorununuz varsa, konuyla ilgili uzman desteği almanızda fayda var."

ÖFKEYLE BAŞ ETME YOLLARI

Peki bu denli güçlü olan öfke ile nasıl baş edilebilir? Yanıtını Esin Nur Akyıldız veriyor: "Öfkenin temel kaynağı aslında, sizi öfkelendiren insanlara 'Nasıl böyle yapar? Nasıl böyle düşünür? Nasıl böyle konuşur?' gibi, bizi anlamayan kişileri bizim anlamaya çalışma çabamızla başlar. Çünkü onların bizi anlamadığını düşündüğümüz için anlatmaya, açıklamaya çalışırız. Anlamadıklarını gördüğünüzde de bir volkan misali patlamayı bekleyen bir öfke içimizde kaynar durur."

FORMÜL ÇOK BASİT ASLINDA

"Sizin gibi düşünemecek, hissetemeyecek, davranamayabilecek insanların olduğunu kabullenin. Çünkü zaten sizin gibi düşünen hareket edenlerden olsalardı, siz bu kadar öfke gibi güçlü bir duyguyla kendinize zarar vermezdiniz" diyen psikolog Akyıldız sözlerine şu cümlelerle devam ediyor: "İnsan anlaşılmadığını, duyulmadığını, haksızlığa uğradığını düşündüğü, değersiz hissettirildiği, yok sayıldığı noktalarda öfkelenir. Çok da normal bir tepkidir. Fakat eğer öfke bu denli güçlü bir duyguysa ve varlığıyla fiziksel pek çok rahatsızlığa da neden oluyorsa neden sizi bu denli kötü hissettiren bir şeye izin veriyorsunuz?

Neden siz kendinize zarar veren bu duyguyu kendinizi yok sayarcasına sahipleniyorsunuz da çözmeye çalışmıyorsunuz?

Tavsiyem; Hayat karşınıza her ne çıkartırsa çıkartsın, ne kadar değerli ve kıymetli olduğunuzu unutmadan ve hayatta her şeyi kontrol edemeyeceğini bilerek, sevgi ve huzurla hayatı yaşamanız yönünde olacaktır.
Öfke çok güçlü bir duygudur, doğrudur... Ama ondan çok daha güçlü ve kudretli olan duygu SEVGİ'dir. Ve insanın kendine ve çevresindekilere karşı hissettiği gerçek sevgiyle üstesinden gelemeyeceği hiç bir şey yoktur."

SERDA KIVILCIM - BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.