Nuri Çomu Adana'yı yağ merkezi yapacak?
Sakıp Sabancı?nın ölümünden sonra Adana?nın ?son ağası? unvanına sahip olan Nuri Çomu, gizli bir gıda devi.
250 milyon dolarlık Sunar Grubu?nun sahibi olan Çomu, bölgeden dünyanın 57 ülkesine yağ satıyor. Ünlü yazarımız YaşarKemal?in romanlarında bol bol hikayelerini anlattığı Ağalar dönemi artık kapansa da, Adana?da Çukurova?nın yaşayan ?modern bir ağası? var. Ona ?Nuri Ağa? diyorlar. Nuri Çomu?nun hayatı, adeta film senaryosu gibi.Kaderi, ziraat mühendisi olunca değişti. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi?nden mezun olunca hem iş hem eş buldu.
RÖPORTAJ: Perihan ÇAKIROĞLU
Adana?nın ?3 S?si olarak adlandırılan Sabancı ve Sapmaz?la birlikte üçüncü ünlü ailesi Sabuncu?lara damat oldu. Sakıp Sabancı gibi kendisine ?Ağa? denilen Mehmet Ali Sabuncu?nun kızı Sunar Hanım?la evlenince Çomu?nun hayatı da değişti.Kayınpederi, o dönemdemumla aranan genç ziraatmühendisi bir damada sahip olunca, binlerce dönümlük arazileri yönetme işini de ona verdi.
Gizli gıda devini yönetiyor
Bugün 76 yaşına olan Çomu, çiftçilikten sıkılınca kayınpederinin kurduğu o dönemin ilk tekstil fabrikalarındanAkdeniz İplik?in başına geçti. 15 yıl yöneticilik yaptıktan sonra kendi işlerini kurdu. 1966?lı yılların ikinci yarısında çiftçinin artık pamuk değil de mısır ve ayçiçeğine ilgi duyduğunu görünce o damakas değiştirip yeni ürünlere yöneldi. Bugün, toplam cirosu 250 milyon dolara yaklaşan 750?nin üzerinde işçi çalıştıran ?gizli? bir gıda devi olan Sunar Grubu?nun büyük patronu.
- Gençken Adana?da hayat nasıldı?
Tamamen tarım kentiydi. Çukurova, pamuk diyarıydı. Sanayi yeni yeni gelişiyordu. Sakıp Sabancı, Ahmet Sapmaz ve kayınpederim Mehmet Ali Sabuncu, hemçiftçi hemsanayici olma yolunda ilerliyorlardı.
Kayınpederim teşvik etti
- Özellikle Sakıp Sabancı, kendisine ?ağa? denilmesinden hoşlanırdı. Kayınpederiniz Mehmet Ali Sabuncu da bir ağa mıydı?
O yıllarda, büyük çiftçilere ?ağa? denilirdi. Kayınpederimde o dönemin ?ağa?ları arasındaydı.On binlerce dönümlük arazisi vardı. Benim ziraat mühendisi olmam, yanimodern çiftçilik yapılması anlamında müspet bir düşünce idi onun için. Beni çok teşvik etti. Eşim rahmetli Sunar Hanım?la evlendikten sonra kayınpederim, çiftliklerini yönetmem için bana büyük sorumluluk verdi. Evlendiğimiz zaman ?balayı? yapalım dedik. ?Olmaz, iki gün dinlen, haydi bakalım işin başına? diyerek 50 bin dönümcivarında olan ekim alanlarını yönetmeye koyulduk.
- Firmanız Sunar, adını eşinizin isminde nalmış. Od öneme göre bir kadının adının firmaya verilmesi, çok feminist bir düşünce değilmi?
Çukurova?nın kadınları da çalışkandır.Kadınlara da çok değer verilir. Firmanın adını Sunar koymamız da bunun bir sembolüdür.Ancak eşimi erken kaybettik. Sonra bir kez daha evlendik.
- Size ?sonağa? diyorlar.Adana?da ağalık dönemi gerçekten bitti mi?
Aslında bana göre ağalık dönemi, Sakıp Sabancı?nın ölmesiyle bitti... Ben de idare ediyorum durumu...Artık yaşlandık ama işi bırakamıyoruz. Büyük oğlum Hüseyin Nuri yönetiyor işleri. Bana ihtiyaçları olunca destek oluyorum.
Tüm yağların yüzde 5?ini dünyaya biz satıyoruz
Sizin en önemli üretiminiz mısır yağı. Bu alanda, hangi boyutlara geldiniz?
En iyi mısır yağını üretiriz. Mısır yağı denilince de ilk akla gelen markayız. Yurtiçinde pazara yayılmış 62 distribütörle tüketicilere ulaşıyoruz. Avrupa?dan Ortadoğu?ya toplam üç kıtada 57 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yurtdşında iyiyiz.
- Bu yıl ne kadar mısır yağı satmayı planlıyorsunuz?
Hedefi, 70 ülkeye 70 milyon dolarlık ihracat olarak koyduk. 2009 yılında Türkiye mısır yağı ihracatının yüzde 13?ünü ve Türkiye toplam yağ ihracatının da yüzde 5?ini biz gerçekleştirdik. Sunar Yağ, geçtiğimiz yıl Türkiye?den gerçekleştirdiği mısır yağı ihracatının yüzde 24?ünü tek başına gerçekleştirerek ihracatta da yükselen bir yıldız haline geldi.
Meyveden 35 milyon ciro yapacağız
- Yağcılık yanında meyveciliğiniz de var. Bu alanda neler yapıyorsunuz?
Grubun son şirketi NÇS, bodur meyvecilik, özellikle elma ve nar yetiştiriyor. Kendi markamızla satacağız. Japon eriği de üretiyoruz. Nektarin ve şeftali var. Uzun araştırmalar yaparak bu ürünlere karar verdik. Şu anda sadece kendi üretimimizi satıyoruz. Ama hedefte ihracat var. Çukurova ciddi bir meyve bahçesi olacak. Bahçemiz 1500 dönüm. Tam verim alınmaya başlandığında yıllık 5 bin ton meyve verecek. Kısa sürede 35 milyon dolar yıllık ciro hedefimiz var.
Tarımda potansiyel yüksek
- Türkiye, tarımsal sanayide nasıl Batılı ülkeler seviyesine ulaşır?
Türkiye?nin tarımsal potansiyeli yüksek ama değerlendirilemiyor. Gelişmiş ülkelerin artan bir talebi var. Et ve sütte, meyvecilikte, hububatta, yağlı tohumlarda böyle. Parasal gücü, teknik bilgisi olan sermaye bu alana yatırım yapmaya başladı. Geniş araziler var. Buralarda meyvecilik başlarsa meyve sanayicisine özel meyveler de üretilebilir. Kendi arzu ettiği kalitede ve fiyatta mal bulmakta zorlanmaz.
Mısır pamuğa alternatif oldu
Kamuoyu, Çukurova?yı hala bir pamuk diyarı olarak bilir. Sizler, pamuktan mısıra nasıl geçtiniz?
Hüseyin Nuri Çomu: Dedemin Akdeniz İplik?i de kurduğu 1950?lerden 1960?ların ikinci yarısına kadar gerçekten tarım ve özellikle de pamuk Adana?nın vazgeçilmeziydi. 1966?da pamuk, çiftçi açısından cazibesini kaybedince, arayış başlamış. Öncülük yapmak için pamuğa alternatif olarak mısır yetiştirilebileceğine babam karar vermiş. Çukurova?da mısırın öncülüğünü de o yapmış. O zamanlar, mısır tek tük ekiliyordu ama satacak yer bulunamıyordu. Babam kurduğu tesis ile insanların ürettiği mısırı almaya talip oldu. Türkiye?nin mısır üretiminin yüzde 45?i Çukurova?da yapılıyor. Dolayısıyla ciddi bir zenginlik oluştu. Bugün Çukurova?da mısıra dayalı ciddi bir sanayi var. SunarMısır, bu sanayinin nüvesini oluşturuyor. Kendi sektörünün ilk ve ürün yelpazesi en geniş şirketidir.
Çukurova?nın zeytinyağı başka
Yağ sektöründeki kapasiteniz hangi ürünlere dayanıyor ve boyutları nelerdir?
Yıllık 400 bin ton yağlı tohumve hububat işleme kapasitesine sahip Sunar Yağ, gerek gıda firmalarına gerek diğer sıvı yağ üreticilerine dökme yağ tedariki anlamında ciddi bir büyüme kaydetmiştir. Zeytinyağında da bölgenin özgü türlerini özenle hasat edip sıktıktan sonra ?Sarı Ulak? ve ?Soğuk Sıkma Naturel Sızma? çeşitleriyle butik zeytinyağı üretimi de yapıyoruz. Yakın gelecekte zeytinyağında da önemli bir oyuncu olmayı planlıyoruz.
- Zeytinyağı üretiminde Adana?nın pek adı geçmez. Zeytin için önemli bir potansiyel gerçekten bu bölgede varmı?
Tarihin çok eski yıllarından bu yana zeytin ağacı yetişir Çukurova?da. İklimbuna uygundur. Üretilen zeytinyağının, başka bölgelerde olmayan çok farklı bir tadı ve aromasımevcuttur. Sunarmarkasıyla şişelediğimiz sızma yağlar, çok özeldir ve çok sevilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.