Nurettin Hoca’nın Suçu Neydi?
Kendisini Allah adamı diye biliriz; cennete götüren seccadesi yok, yanında karşılıklı göbek atan, baldırı çıplak kedicikler yok.
Ne dini ne kadınları istismar ediyor.
Dini ne siyasete ne de ticarete alet ediyor.
Kendisine tâbi olanları yoldan çıkarmak için değil, bilakis doğru yolda, istikamet üzerinde yürüsünler diye çaba içerisinde… İlim, irfan, hikmet peşinde bir hoca.
Nurettin Yıldız Hoca’nın verdiği fetvaları tartışmak gibi bir düşüncem yok.
Bizim bildiğimiz, ilmi konuları değerlendiren âlim hocaların, içtihadında isabet ederse katlanarak sevap alacağı, isabet etmediği takdirde de günahkâr olmadığı yönündedir.
Bildiğimiz bir şey daha vardır ki, insanı günahkâr yapan, ahirette işini zorlaştıran, onların bilmedikleri konu hakkında yorum yapması, fetva vermesi, Allah dostlarına saldırması, ilim ehli insanları itibarsızlaştırmaya çalışması, hakaret, küfür ve tekfir etmesidir…
Şu an Nurettin Yıldız Hoca’ya yapılan saldırıların, tutarlı ve haklı bir gerekçesi yoktur; çünkü bir din bilgini, kendi alanında herhangi bir konu hakkında bir görüş ortaya koyar, siz de bu görüşü alır veya ret edebilirsiniz; ama küfür veya hakaret edemezsiniz.
İlim yoksunu cahil ve din düşmanlarını anlayabiliyoruz; lakin ben Müslüman’ım diyenlerin bu acımasızca saldırılarını, küfürlerini, hakaretlerini ve itibarsızlaştırma çabalarını anlamak, anlayış göstermek mümkün değildir.
Hoca’nın fetvaları, bazılarını rahatsız etmiş olabilir. Hoca, bazı konuları yorumlarken isabet etmemiş olabilir, yanılabilir; buna itiraz edilebilir. İlmi seviyesi yeterli olanlar karşı çıkar, konuyu inceler, çözümü ortaya koyar. Olur, biter.
Din adı altında her türlü maskaralığı yapan şarlatanları ve onları ekranlarında pazarlayanları görmezden mi geleceğiz?
Toplumu ahlak ve maneviyattan uzaklaştıran, ruhsuz, içi boş, hazcı, mafya üreten medyayı hiç mi konuşmayacak, eleştirmeyecek, soruşturma açmayacak, yaptırım uygulamayacaksınız?
Bunca tahribatın tamiri için, gecesini gündüzüne katanları hedef tahtasına oturtan, art niyetli insanların aleti olduğunuzun farkında değil misiniz?
Nurettin Hocalar sussun, Diyanet’in Fetva Kurulu konuşsun öyle mi? Peki, bu güne kadar onların dillerini bağlayan mı vardı?!.. Bu ayrı bir tartışma konusu.
Bir de şöyle bir sorun var: Mesela, Nurettin Hoca’nın eleştirilen fetvaları hakkında Diyanet’in Fetva Kurulu incelese ve dese ki, evet hoca isabet etmiş, ne olacak o zaman?!.. Kabul mü edilecek, karşı mı çıkılacak?
Doğru kime göre, yanlış kime göre belirlenecek ve belirleyici kim veya kimler olacak?
Cumhurbaşkanı mı, Diyanet mi, mollalar mı, bağımsız hizmet veren âlimler veya hocalar mı?
Toplumu ifsat eden onlarca somut örnekler var. Bunlar hâla en güçlü şekilde faaliyetlerini sürdürürken, Nurettin Yıldız Hoca’yı kurban almak kolay değil, olmamalı!.. Ümmet, hocaya sahip çıkmalıdır.
Çünkü Nurettin Hoca cinsel istismara, uyuşturucuya, mafyaya, her türlü ahlaksızlığa karşı savaş açmış, tüm tahribatlara karşı tamir için çalışan isimlerden birisidir.
Birlikte oturduğu dostları ve tüm sivil duruş sahibi hocalar bir araya gelmeli ve ona sahip çıkmalı; hem de hemen şimdi!..
Çünkü yarın geç olabilir…
Çünkü yarın, onun gibi, kendileri de yıllar öncesi, kendi şartları içerisinde konuştukları bir doğrunun, yıllar sonra yanlışlığı tartışılıyor olabilir. Bir bölümü, anlamından koparılarak medyaya servis edilebilir ve kendilerini ya soruşturmanın içerisinde ya da farklı yerlerde bulabilirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.