NATO'da bilgi güvenliği için kırmızı alarm verildi
WikiLeaks ve Snowden olaylarında bilginin dışarıdan müdahaleyle sızmadığına dikkat çeken NATO, gizli bilgilere ulaşma yetkisi bulunan personel için genel merkezin duvarlarına ?çeneni sıkı tut? uyarıları astı. Artan hacker saldırılarına karşı tedbirler artırıldı.
Bünyesinde bulundurduğu gizli bilgiler nedeniyle hem bireysel hem de kurumsal siber saldırıların odağındaki NATO, önümüzdeki dönemde bu yöndeki güvenliğe ağırlık verecek. 3 yıl önce Amerikan diplomasisini sarsan WikiLeaks ve bu yıl yaşanan Edward Snowden olaylarından sonra NATO öncelikli olarak bilgiye erişim izni verdiği kişileri sıkı takip altına aldı.
NATO yetkilileri, her iki olayda da ?yabancı bir kaynaktan veya ülkeden yasa dışı yollarla sisteme girilmediğinin? altını çiziyor. Bilgiye erişme hakkı bulunan personelin ?yetkisinin üzerinde dosyalara eriştiğine? işaret ediliyor. Bu nedenle NATO kendi personelinin bu yönde bir girişimde bulunmaması için yetkilendirme konusunda hassasiyetini artırdı. Bu amaçla NATO genel merkezinin her tarafına ?çeneni sıkı tut? afişleri asıldı.
HACKERLARA ÖNLEM
Bunun dışında ittifaka ait bilgisayarlara dışarıdan erişmek için saldırılar da artıyor. Geçtiğimiz hafta Hırvatistan?da konuşan NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, 2012 yılında NATO?ya yönelik 2500 ?çok ciddi? siber saldırı yapıldığını belirtti. Kurumun ?bir güvenlik örgütü? olduğunun altını çizen Rasmussen hassas bilgilerin korunması için tedbirleri artırdıklarını kaydetti.
Haber ajansı Associated Press?in (AP) Twitter hesabının hacklenerek atılan sahte mesajlarla Amerikan borsasında 7 dakikada 136 milyar dolarlık kayıp yaşandığına işaret eden Rasmussen, ??Teröristler silah ve bombalarla saldırmak için her zaman fırsat kolluyor ama artık bir ülkeye zarar vermek için topa, tüfeğe gerek yok. Masa başından da büyük zararlar verilebilir?? değerlendirmesinde bulundu.
Küçük ülkeler destek arayışında
NATO savunma bakanlarının önceki toplantısında siber güvenliğin artırılmasına yönelik alınan karar, dünkü toplantıda da gündeme geldi. Nüfusu ve kaynakları küçük ülkelerin bu yöndeki güvenliğe yeteri kadar kaynak sağlayamamasının, ittifakın güvenliğini tehlikeye attığına işaret edildi. Bu ülkeler de kendilerine bu yönde ?mali ve bilgi desteği? sağlanmasını istiyor.
Siber suçun maliyeti 1 trilyon dolar
Avrupa Birliği Polisi?nin (Europol) yaptığı değerlendirmeye göre 2012 yılında dünya genelinde hackerların bulaştığı yasadışı siber suçların boyutu 1 trilyon dolara ulaştı.
Bilgisayarlara bulaştırılan virüslerin sebep olduğu iş kaybı bazen enerji iletim hatlarının kesilmesine bazen de banka iletişim altyapılarının kilitlenmesine neden oluyor. Europol, siber saldırıları ?terör örgütlerinin sahip olduğu en ucuz silah? olarak değerlendiriyor.
Zaman zaman devletlerin de bu yönde saldırılar planladığının altı çiziliyor. Dünyanın her geçen gün siber altyapıya daha muhtaç hale geldiğini vurgulayan Europol, devlet kurumları başta olmak üzere herkesin kendi ölçeğinde gerekli önlemleri alması konusunda uyarı yapıyor.
SALDIRI İÇİN DEĞİL
NATO yetkilileri hem kurumun hem de ittifak üyesi ülkelerin siber güvenliğinin sağlanması için birlikte çalışılması önerisinde bulunuyor. Suriye tehdidi nedeniyle Türkiye?ye ABD, Hollanda ve Almanya?nın Patriot sistemleri göndermesine dikkat çekilerek, ?Bir ülkenin siber güvenliğini sağlamak için ittifakın diğer ülkeleri kapasitelerini harekete geçirebilirler?? teklifi dile getiriliyor. NATO?nun güvenlik odaklı bir örgüt olduğunu belirten yetkililer, ?Bu nedenle biz sadece sistemimizi korumaya yönelik önlemler alıyoruz. Bizim herhangi bir siber saldırı yapmamız söz konusu değil??
diyor.
'Füzede kararı Türkiye verir'
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, 21. yüzyılın ihtiyaçlarına cevap verecek bir ittifak için planlamalara başladıklarını söyledi. Brüksel?de dün başlayan Savunma Bakanları Toplantısı öncesinde açıklama yapan Rasmussen, 2020 yılında görev yapacak NATO birlikleri için hedefler belirlediklerini kaydetti.
Rasmussen Türkiye?nin hava savunma ihalesini Çin şirketine verme kararına da değindi. Yüksek irtifa hava savunma füzesi ihalesinde hangi sistemi seçeceğine Türkiye?nin karar vereceğini söyleyen Rasmussen, Ankara?nın ihaleyi Çin şirketine verme kararının toplantıda gündeme gelmediğini de ifade etti.
EMRAH ÜLKER - BUGÜN GAZETESİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.