Mustafa Yürekli: Sezai Karakoç’un “İnsan Ve Oruç” Şiirine İlişkin Birkaç Dikkat

Mustafa Yürekli: Sezai Karakoç’un “İnsan Ve Oruç” Şiirine İlişkin Birkaç Dikkat
Mustafa Yürekli: Şiirin Sezai Karakoç’ta keramete dönüştüğünü düşünürüm  kimi zaman! Böyle düşünmekte haklılık payı var:

Mustafa Yürekli: Şiirin Sezai Karakoç’ta keramete dönüştüğünü düşünürüm  kimi zaman! Böyle düşünmekte haklılık payı var:

Sezai Karakoç’un “İnsan Ve Oruç” Şiirine İlişkin Birkaç Dikkat

Şiirin Sezai Karakoç’ta keramete dönüştüğünü düşünürüm  kimi zaman! Böyle düşünmekte haklılık payı var:

“İnsan Ve Oruç” şiirinde öyle dizeler vardır ki ilhamın doruklarından esen metafizik bir rüzgardır, yerinden kaldırır okuyucuyu ta hikmet yurduna kadar götürür:  “Oruç, ruhun sesi gelir her yıl / Gümüş topuklarını dokundurur kalbimize” dizelerini okuyunca, gümüş nalinlerin topukları dokunmuşçasına kalbinde o sert serinliği hissetmeyen var mıdır? O metafizik serinlikle beden bir seğrir adeta, insanın özü böylece ramazanın özüne erişir..

Yeni bilgilerle sarsılırız ister istemez. Bilinç dalgalanmıştır ve yeni aydınlıkta her şey anlamını yenileyecektir: “Vücut dönmeğe başlar bir tapınağa kurban gibi / Yapılır örtülür uçurumları yakan dualardan / Ten ruhun avuçlarının içinde / Hilkat günlerinin yeniden oluşun terlerini döker”

Kurban olmak, vücudu tapınağa dönüştürmekmiş meğer! Kim kurban olmak istemez artık!

Uçurumları yakan duadır, alevleri yükseldikçe dipte sahibini yakar; böylece beden ruhun avuçlarında erimeye durmuştur. Yaratılış vaktinde dökülen terler boşalacaktır!

“İnsan Ve Oruç” şiirinde zaman, mekan ve aksiyon oruçta kaybedilip bulunur adeta: “İnsan gecesini değiştirir gündüzüne erer / Bir mevsime döndürür zamanı hiç değişmeyen / İnsanın olma vaktidir bu erme fırsatı / Ruh emzirir anne gibi yeri göğü fecri”

Geceyi gündüze, kömürü elmasa dönüştürme kudretiyle donananacaktır artık insan! Ruhun emzirdiği gökyüzü, fecir, yeryüzü ve günler.. Mevsim tohumu bir an! Vakit, erme vaktidir çünkü! Zaman, diriliş zamanıdır, insanın dirilişi! Diriliş vaktidir o an!

“İnsan Ve Oruç” şiiri, tipik bir Sezai karakoç şiiridir. Diriliş şiirdir o, inkardan inanca geçişin ruhu vardır o şiirde, karanlıktan aydınlığa, düşmanlıktan dostluğa, hüsrandan kurtuluşa geçişin ruhu!

Karakoç şiiri, insan ruhunun destanıdır: “Yeni bir insan gelip nöbete duracaktır / Eskisi çürümüş bir heykel gibi devrildiğinden”

Ruh öylesine güçlüdür ki bedenini yeniler. Biçimini eskidikçe yenileyen, biçimde yaratıcılık gösteren ölümsüz ruhun destanıdır bu.

İnsanı böylesine yenileyip güçlendiren, onu dirilişçi yapan, insan-ı kamil hale getiren sır oruçtadır: “Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı / Es insan ruhuna inip yüce ilham dağından / Kevser içir, âbıhayat boşalt kristal bardağından / Susamış ufuklara insan kalbinin ufuklarına”

Oruç, diriliş rüzgarıdır. Oruç, İslam baharıdır. Aklı hakikate açacaktır, kalbi ve ruhu! Namazla, zekatla ve infakla ruhları Kur’an-ı Kerime iyice açacaktır oruç ve insanın dirilişi gerçekleşecektir.

Ruh, ramazanda oruçun kristal bardağından abıhayatı içecektir böylece! Susamış ufuklar, susamış ufukları insan kalbinin, orucun o kristal kasesinden ölümsüzlük suyunu içecektir!  

Sezai Karakoç, “İnsan ve Oruç” şiiriyle insana ramazanda oruç kristal bardağında ufukları susamış kalbe, akla ve ruha ölümsüzlük suyu ikram edildiğini müjdelemektedir.

Ne mutlu o diriliş erlerine!

 

İNSAN VE ORUÇ

Oruç, ruhun sesi gelir her yıl
Gümüş topuklarını dokundurur kalbimize
Vücut dönmeğe başlar bir tapınağa kurban gibi
Yapılır örtülür uçurumları yakan dualardan
Ten ruhun avuçlarının içinde
Hilkat günlerinin yeniden oluşun terlerini döker
İnsan gecesini değiştirir gündüzüne erer
Bir mevsime döndürür zamanı hiç değişmeyen
İnsanın olma vaktidir bu erme fırsatı
Ruh emzirir anne gibi yeri göğü fecri
Yeni bir insan gelip nöbete duracaktır
Eskisi çürümüş bir heykel gibi devrildiğinden
Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı
Es insan ruhuna inip yüce ilham dağından
Kevser içir, âbıhayat boşalt kristal bardağından
Susamış ufuklara insan kalbinin ufuklarına

Sezai Karakoç

yazının devamı...

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.