Mustafa Yürekli: 'Oruç şahsiyet ve medeniyet iddiasıdır..'

Mustafa Yürekli: 'Oruç şahsiyet ve medeniyet iddiasıdır..'
İslam, zamanda ve mekanda özel alanlar açar. Genel anlamda evren bir mabeddir; yeryüzü bir mescit olarak tasarlanmıştır.

Mustafa Yürekli: 'Oruç şahsiyet ve medeniyet iddiasıdır..'

Mekanda, Kabe, Mescid-i Nebevi, Kudüs ve Mescid-i Aksa ve camiler Allah’a adanmış mekanlar olarak yeryüzünün en gözde köşeleridir. Zamanda da cuma günleri, ramazan ayı, kurban ve ramazan bayramları, kadir gecesi ve diğer kandil geceleri Müslümanlara bağışlanmış özel zaman dilimleridir.  Ruhun ön planda olduğu yerler ve vakitlerdir, bu seçilenler. 

WEB TV ADANAPOST - Mustafa Yürekli, Oruç Aydınlığı

Ramazan ayı, zamanda yapılan olağanüstü düzenlemeleriyle diğer aylardan farklılaşır. Ruh, oruçla iyice bağımsızlaşır duyuların karşısında. Kur’an-ı Kerim’in sayfalarında gezinirken, insan bilincinde, med ve cezir gerçekleşir. Namazlar, insanı, oruçla yüksek ruhaniyete çıkarır. Zekat ve sadakalar, eşyaya ilişkin bakışı tazeler. Sabır ise, kalbi, aklı ve iradeyi İlahi İrade’de bütünleştirir.  

İnsan ramazanda varoluş yenilenmesine çağrılır;  yücelten, sağaltan yeniden varoluşa. Sezai Karakoç,  “Samanyolunda Ziyafet” yazısında ”Oruç insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır.” satırlarıyla büyük sırrı dile getirir. Müslüman her yıl ramazanda, bir ay bir ruh şölenine çağrılır: “Bir ev nasıl yılda bir defa temizlenir, örümcek ağlarından kurtarılır, kiremitleri aktarılır, sıvanır, yıkanır, onarılır ve badana edilir; yani yeni yapılmış hale getirilirse, bir ruh da yılda bir kere böyle bir genel temizlik ve revizyon ister. Bir şehrin temizlenmesi, onarılması, yeniden yapılması, sıva, boya ve badanalarının tazelenmesi ile müslüman bir şehrin oruç boyunca ruhî canlılık ve hareketi, yükselme ve ilerlemesi birbirini çok andırır. Oruç, demek ki bir noktadan bakılınca, rûhun ve vücûdun dezenfekte edilmesi oluyor.” der, “Samanyolunda Ziyafet” kitabında..  

Bütün bu olağanüstü bilinç durumları sayesinde Müslümanlar için ramazan bireysel ve toplumsal boyutta çok özel yaşantılarla doludur. İyiliklere, güzelliklere doğru bir yürüyüşe geçilir ramazanda. İman, bireyde güzel söz ve davranış olarak, toplumda emniyet, huzur ve adalet olarak, medeniyet olarak meyve verir. Müslüman, ramazanda oruç tutarak şahsiyet ve medeniyet iddiasıyla dünyaya meydan okur.  

Mekanda ve zamanda yapılan bütün bu düzenlemelerin amacı, müminleri, bütün yerlerin Allah’ın huzuru ve tüm zamanların da miraç olduğu bilincine erdirmektir. Allah, ramazanda insanı huzurunda ağırlar, kurtuluş günleri lütfeder, arınma imkanları verir. Ramazan günleri aydınlık ve temizdir. İnsan ruhu, kalbi ve aklı, ramazanda, kirden ve karanlıktan uzak kalarak şöyle bir rahatlar. Sezai Karakoç, “Samanyolunda Ziyafet” kitabındaki “Betonları Kıran Oruç” yazısında, “İşte oruç, külü deşer, betonları kırar, eskiyen dünyayı tazeler, alışkanlıkları elâstikîleştirir, donmalarını önler, içgüdüleri pırıl pırıl yapar, insanı melankoliye düşmekten, yani eşyayla ilgiyi kesmekten, korur, kâinatı yeniden yaşanmağa değer bir yer haline getirir, insanı yeni doğmuşçasına yaşamaya hevesli, iştahalı bir yeni insan yapar.” demektedir. 

Ramazan, insana hayatın bir fenomen değil, bir mucize olduğunu öğretir. Ramazanda hayat insan için tekdüzelikten çıkar, sıradanlık yerini olağanüstülüğe bırakır. Ramazan, zaman ve mekanın bütünleştiği o manevi alemin büyük kapısını açar. Ramazan adı verilen bu ulu kapıda Allah’la buluşma gerçekleşir, gül aydınlığı kaplar her yeri ve sevinç verir bu yüzden. Ramazan, her yerin ve tüm zamanların Allah’ın ilmi, iradesi ve kudreti altında olduğunun bilincine vardırırken insanı, benlik bilincini ve vicdanı yeniler. Ramazan, insana, imandan ihsan makamına sıçrayışı gerçekleştirmemizi sağlar, varoluşun paradigmalarını yeniden kavratır.  

İnsan, ramazanda, hayatın anbean yaratıldığının, mucize olduğunun, kainat ve hayatın sadece İlahi İrade’ye tabi olduğunun bilincine varacaktır. Ramazanda zaman, miraca dönüşüp tüllenirken başka bir zamandır, insanın yücelme vaktidir artık. Sezai Karakoç’un “Samanyolunda Ziyafet” yazısındaki “Hayvandan meleğe doğru yolculuk; içteki karanlıkların eriyişi, yerini metafizik ışıkların alması oruçla… Gerçek gün doğuşu, gerçek kuşluk, gerçek öğle, gerçek ikindi, gerçek akşam ve gün batışı, gerçek gece ve yatsı Oruçla. Gerçek zaman Oruçladır.” satırlarının altını çizmek gerekir bu yüzden. 

Ramazan diriliş ayıdır, imandan ihsana sıçrayış, haya ve adalet ayıdır. Hayat ramazanla yenilenir. Medeniyet, ramazanla özünü bulur ve şeklini onarır. Ramazanı idrak edemeyenler ölüdür ve sözkonusu yenilenmeden  nasibini alamaz.  

Bu ramazanın ailelerimize, İslam milletine hidayet, marifet, haya ve adalet getirmesini diliyorum. Bu vesileyle ahirete irtihal eden tüm müminlere Allah’tan mağfiret ve rahmet diliyorum.

yazının devamı..

 

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.